MÜSAİD İnegöl Şubesi dost meclisi toplantıları kapsamında Gazeteci Yazar Ahmet Taşgetiren konuşmacı olduğu konferans düzenlendi. Konferansta açıklamalarda bulunan Taşgetiren, “Mısır, İran ve Suudi Arabistan’la Türkiye’nin arası kötüydü. Türkiye çok uğraştı bir ölçüde başarılı da oldu. Sonra bir dağılma oldu. İslam dünyasında dağınıklık söz konusu” dedi.
Gazeteci Yazar Ahmet Taşgetiren’in konuşmacı olduğu konferansa Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Ersan, MÜSİAD İnegöl şubesi yönetimi ile üyeler katıldı.
Konferans öncesi konuşan MÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Akyol, “Uzun yıllardır kendisini takip ediyoruz. Müslüman kimliğimizle karşımızda. Adanmışlık üzerine bir sunum yapacak. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dünyada başarılı olan ülkeler, şirketler nereye bakarsak bakalım hepsinin altında adanmışlık meselesi var. Birileri o işin üzerine kendini adamıyorsa başarı ortaya çıkmıyor. Türkiye de normal bir yaşantı şekli artık bizi kurtarmıyor. Büyük bir adanmışlığa ihtiyacım var. Adanmış insanlar yetiştirmemiz gerekiyor” dedi.
DÜNYANIN DÖRTTE BİRİ MÜSLÜMAN
“Bir dünya denkleminde adanmış Müslüman” konusunda bilgiler veren Gazeteci Yazar Ahmet Taşgetiren, “Durup dururken adanmışlık gerekmez. Bir şey var ki adanmışlık gerekiyor. O olmazsa bazı şeylerin olmayacağı gibi bir kanaat oluşuyor. Birilerinin taşın altına koyması noktasında ihtiyaç var. Dünya denklemine bakmak lazım. Dünyanın içerisinde bizim konumumuzun, istediğimiz konumda olmamasından kaynaklanıyor. Osmanlının yükseliş dönemini düşünelim. Orada can havliyle bir şeyler yapmayı zaruri görmeyebilirsiniz. Zaten işler yürüyordur. Bu gün İslam dünyasında bizde varız. Ne olursa olsun biz o dünya ile kendimizi güçlü hissediyoruz. Ve o dünya bu gün kıymeti harbiye ile istediğimiz konumda değil. Daha belki zaafı ifade ediyor. İsterseniz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünya 5’ten büyük ifadesi dünya sistemine itirazdır, haklı bir itirazdır. Gelin görün ki dünyanın 5’ten büyük olduğunu fiilen ortaya koymak için yeterli güç bulunmuyor. O yapıyı elde etmişler. Birinci dünya, ikinci dünya savaşı sonrasında bu statüyü elde etmişler. Şu ana kadar bu statüyü geliştirebilecek güç ortada değil. Biz bir potansiyel olduğumuzu ifade ediyoruz. İslam coğrafyası Kafkaslara, Avrupa’nın içine uzanıyor. 1 milyar 700 milyon civarında Müslüman’ın olduğu söyleniyor. Dörtte birini İslam dünyası oluşturuyor. En son Kudüs oylaması oldu. 128 ülke bizim tekliflerimiz istikametinde oy kullandı. Ama bunun işlevsel bir fonksiyonel hale dönüşmesi çok kolay gözükmüyor. Çünkü Amerika’nın vetosuyla karşılaşacak. Böyle bir dünya örgütünde belirli bir ağırlığı kazanmış olmalıyız” şeklinde konuştu.
İSLAM DÜNYASINDA DAĞINIKLIK SÖZ KONUSU
Taşgetiren konuşmasını şöyle sürdürdü; “İslam dünyası dediğimizde özgül ağırlığımıza baktığımızda, sancılı bir dünya söz konusu. Bu nasıl bir araya gelir. Osmanlının son dönemi hilafet politikası izlemiş. Bu politikayla Müslümanları belli bir güç haline getirmeye çalışmış. Şimdi olur mu? İslam işbirliği teşkilatı; bunun aracı haline gelir mi? Kurulduğu günden bu yana bu anlamda bir ifade edemedi. Son dönemde farklılaşmanın ortaya çıktığını görüyoruz. Türkiye Osmanlı döneminde olduğu gibi bir ülke. Mısır, İran ve Suudi Arabistan’la Türkiye’nin arası kötüydü. Türkiye çok uğraştı bir ölçüde başarılı da oldu. Sonra bir dağılma oldu. İslam dünyasında dağınıklık söz konusu”
İslam dünyasında insan sermayesi itibariyle özgül ağırlığı sorununu o alanda dikkate alması gerektiğine dikkat çeken Taşgetiren, “İslam dünyasının yetişmiş insan unsuru problemi var. Osmanlı döneminden bu yana böyle. Abdülhamit döneminde eğitim yatırımları yapılıyor ama neticeleri alınmaya çalışıldığında devlet zaten o an göçüyor. Bilgi üretimi, kullanımı, bilginin teknolojiye dönüşünde tüketim noktasındayız” dedi.
İSLAM DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ ÜLKESİ TÜRKİYE’DİR
İslam dünyanın en gelişmiş ülkesinin Türkiye olduğunun altını çizen Taşgetiren, “Eğitim sorununu çözemedik. 15 yılda eğitim sorununu çözemedik. Kültür ve sanatta yeterince başarılı olamadık. Sosyal politikalarda ciddi sancımız var. Eğitim alanında başarı olmamız lazım. Hıristiyan’ın bilim insanına verdiği değer ile bizim verdiğimiz değer arasında çok büyük fark var. Bizde bir sınavda 40 bin kişi sıfır çekiyoruz. Böyle bir olay çıktığında Milli Eğitim bakanının uykusunun kaçması lazım. Eğitim alanına can havliyle girmemiz lazım. Nüfusun üçte biri eğitim seviyesinde olan insanlardan oluşuyor. Diğer ülkelerle halbuki bu mesafeyi kapatamazsak makas müthiş açılıyor. Bir maratonda koşuyoruz, pistin bir yerinde bir ülkeyle yan yana geliyoruz, fakat 30. Km’yi koşuyor, biz 3. Km’yi koşuyoruz. Her gün yeni bilgiler doğuyor. Mesafeyi kapatamadığınız zaman hiçbir güçte başarılı olamıyorsunuz.” Şeklinde konuştu.
Afrin harekatından örnek veren Taşgetiren, “Afrin harekatında İHA’yı Türkiye’nin üretmemiş olduğunu düşünün. O zaman zor olurdu. Bu zorlukla binlerce şehit verdik daha önce. Savaş uçaklarımızın uzun süre donanımlarının kontrolü İsrail ve Amerika’daydı” diye konuştu.
HAŞLANMIŞ KURBAĞA SENDROMU
İhracatı değerlendiren Taşgetiren, “İhracat yapılıyor. Mobilyanın kilo başına 1.5 dolar ihracatı var. Bir lens üretiyorsunuz, bir kilosu bilmem kaç bin lira. Bilgi farkı var. Bizde para var, insan var. Bu bilgiyi teknoloji üretmekte mümkün. Henüz o noktalara gelemedik. Büyük nüfus, büyük coğrafya; sonuç itibariyle mazlumiyet. Dünyada kanayan yaraların olduğu yer İslam coğrafyasıdır. İslam ülkeleri birbiriyle ilişkilerinde ciddi sorunlar var. Suriye de büyük acılar yaşanıyor. Mısır da darbe oldu. Irak darmadağın oldu. MOSAD ajansları Irak’ın yetiştirdiği bilim adamlarını suikastla yok etti. Kökünüzü kurutuyorlar. İnsan İslamsız olmaz. İslam insan için olmazsa olmazdır. İslam insana gelmiştir. İslamsız insan, İnsanlığını kaybetmiş demektir. İslam dünyası ayağa kalkmalıdır. Çünkü insanlığa İslam’ı sunacak olan İslam dünyasıdır. Biz insanlığa İslam’ı götürecekken biz dönüşüyoruz. Bizim iletişim kanallarımız genelde bizim asli değerlerimizden kaynaklanmıyor. Dünya kültürü deniyor. Bu kültür bizim toplumlarımızı da etkiliyor. Farkında olmadan dönüşüyoruz. Buna haşlanmış kurbağa sendromu. Kurbağayı kızgın suyun içine koyduğunuzda kurbağa sıçrayıp tavana gidiyor. Yavaş yavaş ısıttığınızda kurbağa farkına varmadan haşlanıyor. Bizde aslında farkında olmadan dönüşüyoruz. Dinle ilişkisi sulandırılmış, zamanla Hıristiyan dünyanın yaşadığı bir ilişki, hafta da bir, bayramdan bayrama camiyle ilişkisi olan bir din ilişkisi olan bir yapı. Bir tür örtülü sömürgeleştirme. Bağımsızlık oluyor ama kültür itibariyle dönüşmüş oluyorsunuz. En son Suudi Arabistan, ılımlı İslam politikasını sürdüreceğiz dedi. Bu önemli bir değişim, dönüşüm. Zihniyet itibariyle de dönüşüme uğratılıyoruz. Eğer hepimiz insan İslamsız olmaz kanaatini paylaşıyorsak, İslam’ın herkese lazım olduğunu söylüyor olmalıyız. İslam misyonu kıyamete kadar devam edecektir. Bunu tartışırsak peygamberimizin de misyonunu da tartışmamız lazım. İslam, kıyamete kadar bütün insanlığa ulaştırılması gerekir. Avrupa, Amerika’ya İslam lazım. Bizim insanımız Almanya da kurallara uyuyor, Edirne den Türkiye ye girdiğinde davranışı değişiyor. Türkiye de de altın değerinde insanlar var tabiî ki. Dünyaya İslam lazımsa, oralara taşıyacak toplumlar olması lazım. Mutlu aile yalnız aile bireyleri için lazım değil, dünyaya lazım. Sanayi örneğini Avrupa birliğinden almamamız lazım. Dünyada bir insan enkazı var. Bunu tedavi etmenin sırrı İslam’dadır. “ ifadelerini kullandı.
Konferansın sonunda Taşgetiren’e bir plaket takdiminin ardından konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “İnegöl bir defa kendine hedefler koydu ve hızla ilerliyor. Allah nasip etti yöneticiliğim döneminde yurtdışına çıkma şansını yakaladım. Çıktığım da şunu gördüm dedim ki bir tezat var; yaptıkları işlere bakıyorum, başardıklarına bakıyorum kurallar var, üretim var. İlk emir oku ama dünyanın da en önemli sermayesi bilgi. Bilgi kimdeyse güç onda. İnegöl de de daha iyi projeleri hayata geçirmek için çalışıyoruz. Kitap fuarı açtık mesela bu gün. Kültür gezileri yerine tarih gezileri düzenliyoruz. Gücümüz geçmişimizde belli ama maalesef bir türlü uyanışa geçemiyoruz. Uyanışa geçmeyi canı gönüldün arzu ediyoruz” dedi.