Kadına şiddetle mücadeleye muhtarlarda katıldı

Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı İnegöl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından İnegöl’ün mahalle muhtarlarına yönelik “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konulu seminer verildi.

Yayınlama: 14.12.2017
703
A+
A-

Bursa Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Şiddet Önleme Ve İzleme Merkezi Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Duygu Solmaz’ın konuşmacı olduğu seminere İnegöl Sosyal Hizmetler Müdürü Serpil Noyan, İnegöl Muhtarlar Derneği Başkanı Resül Kayman ile bazı mahalle muhtarları katıldı. Solmaz; “Türkiye’de yaklaşık her on kadından 3’ü fiziksel şiddet görmektedir” dedi.

 

AKIL VE VİCDANLA DONATILMIŞLARDIR






Şiddet Önleme Ve İzleme Merkezi Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Duygu Solmaz, “Biyolojik cinsiyet; Kadın ve erkeğin biyolojik özelliklerini ifade eder. Toplumsal Cinsiyet; Kadın ve erkeğe atfedilen özellik, rol, beklenti, sorumluluklar bütünüdür. 1948 yılında çıkan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde; Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar’ ifadesi yer alır. İnsanlık ailesinin birer mensubu olarak, hangi ırktan, hangi milletten ya da dinden olursak olalım, bazı temel haklara sahibiz ve bu bildirge, işte bu hakları sıralar ve tanımlar.  Öncelikle, ayrımcılık yasağı getirir: İnsan hakları, bütün insanlar içindir; belirli bazıları için değil. Sonra, yaşama hakkı başta olmak üzere, köle olmama, yasa önünde bir kişi olarak tanınma, işkenceye uğramama gibi ‘dokunulmazlık’ haklarını tarif eder. Dokunulmazlık yeterli değildir; insanın ‘akıl ve vicdanla donatılmış’ bir varlık olarak potansiyellerini gerçekleştirebilmesi için başka haklara da ihtiyacı vardır: Ekonomik ve Sosyal Haklar başlığı altında sıralanan eğitim, sağlık, çalışma gibi alanlardaki temel haklar, işte bunu sağlar. Sosyal ve kültürel olanaklardan yararlanabilme, yeteneklerini geliştirebilmek için gerekli fırsatlara ulaşabilme de bunlar arasındadır. Bu Bildirge, yalnızca bir iyi niyet açıklaması değil, ulusal hukuk sistemlerinin temelini oluşturan bir sözleşmedir de. Günümüzde, demokratik hukuk devletleri, anayasaları başta olmak üzere, bütün iç hukuku bu sözleşmeye uygun biçimde oluşturmuşlardır. Dolayısıyla, bildirgeyle tanımlanmış insan hakları normları, hukukun da temelidir. Kamu hizmetinin çerçevesini ve yürütülmesini belirleyen ilkeler de insan hakları normlarına uygun olmak durumundadır” dedi.

 

DÜNYANIN YÜZDE 1’İNE SAHİPLER

Dünya üzerinde işlerin ne kadarı kadınlar tarafından yapılıyor ? sorununu cevabını yüzde 66’nı veren Solmaz, “Dünyadaki taşınmazların ne kadarı kadınlara ait? Sadece yüzde 1’i. Dünyada 1.3 milyar insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Sizce yoksulluk sınırının altında yaşayanlar arasında kadın ve kız çocuklarının oranı nedir? Yüzde 70’tir. Kadın cinsiyetine yüklenen özellikler ve ön yargılar üzerinden geliştirilen kadınlara karşı Doğrudan ya da Dolaylı ayrımcılık, kadınları baskı altında tutmak şiddeti doğuruyor” diye konuştu.

 

HER ON KADINDAN 3’Ü FİZİKSEL ŞİDDET GÖRMEKTEDİR

Kadına yönelik şiddet biçimlerinin 4’e ayrıldığını ifade eden Solmaz, “Fiziksel Şiddet, Psikolojik şiddet, cinsel Şiddet ve Ekonomik  Şiddet. Fiziksel şiddet; İtip kakmak, tartaklamak, tokatlamak, tekmelemek, kesici ve vurucu aletlerle bedene zarar vermek. Sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak. Sağlık hizmetlerinden yararlanmasına engel olmak. Türkiye’de yaklaşık her on kadından 3’ü fiziksel şiddet görmektedir. Cinsel Şiddet; Evli olduğu kişi bile olsa, kadını istemediği yerde zamanda ve biçimde cinsel ilişkiye zorlamak. Çocuk doğurmaya/doğurmamaya zorlamak. Fuhşa zorlamak. Cinsel organlarına zarar vermek. Cinsel yolla hastalık bulaştırmak. Psikolojik şiddet; Bağırmak, korkutmak, Küfür/tehdit/hakaret etmek, eve kapatmak, küçük düşürmek, lakap takmak, kadının nasıl giyineceği, nereye gideceği, kimlerle görüşeceği konusunda baskı yapmak, öfkesini çocuklardan çıkarmak, silah göstermek vb. Ekonomik şiddet; kadının para harcamasını kısıtlama, çalışmasına izin vermeme, zorla çalıştırma, ekonomik konulardaki kararları erkeğin tek başına alması, kadının parasını elinden alma. Şiddet en çok kadınlara, çocuklara, yaşlılara, engellilere, göçmenlere, evsizlere, mültecilere yönelmektedir. Dünya çapında kadın cinayetlerinin yüzde 38’i kadınların eşi ya da birlikte yaşadığı kişiler tarafından işlenmektedir” şeklinde konuştu.

 

Şiddet gören kadınların kolluk kuvvetlerine ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM)’e başvurabileceğin söyleyen Solmaz, bu konuda kadınlara güvenlik, barınma, psikolojik destek, hukuki destek sağlanacağını söyledi.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş