Mağduriyetlerinin giderilmesi gerekir

Sağlık Sen Bursa ve İnegöl Şubesi Basın Sözcüsü Hüseyin Aydın, taşeron düzenlemesi ile ilgili yaptığı açıklamada, “Kapsam dışı kalan bazı taşeronlarında yeni KHK ile mağduriyetlerinin giderilmesi gerekir” dedi.

Yayınlama: 15.01.2018
686
A+
A-

Verimli bir toplu sözleşme sürecini geride bıraktıklarını belirten Sağlık Sen Bursa ve İnegöl Şubesi Basın Sözcüsü Hüseyin Aydın, “Kazanımların devam etmesi ve diğer taleplerin hayata geçmesi için yoğun bir çalışma dönemine girdik. 2017’nin son ayında taşeronlara kadro verildiği. Talebimiz olan 4/C’lilerin 4/B’li olmasının gerçekleşti. Bu süreçte vekil ebe ve hemşireler, kamu dışı aile sağlığı merkezi çalışanlarıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda ek ders karşılığı görev yapanların kadroya alınmamasının kabul edilemez. Kapsam dışı kalan bazı taşeronlarında yeni KHK  ile mağduriyetlerinin giderilmesi gerekir.Kadro mücadelemizin süreceğini söyleyen A, çalışma barışını bozan farklı statüdeki kadro uygulamasının sona ermesi gerektiğini dile getirdi.

 

Yıpranma payına da değinen Aydın, sözü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen yıpranma payının bürokratik oligarşi yüzünden hayata geçmediğini söyledi. 2018’in yıpranma payının hayata geçtiği yıl olacağını söyleyen Aydın, yıpranma payının bütün sağlık çalışanlarını kapsaması gerektiğini belirtti.






 

ADALETSİZ DÖNER SERMAYE SİSTEMİ DEĞİŞMELİ

Sağlık Bakanlığı’na bir yazı yazarak, sağlık çalışanlarının tamamının memnun olmadığı mevcut performans sisteminin acilen değiştirilmesini istediğimizi hatırlatan Aydın, “Döner sermaye sistemi, sağlıkta dönüşümün birinci aşamasında, artan iş yükü sebebiyle çalışanların motivasyonunu artırmak için hayata geçmişti. Ancak son dönemde artan maliyetler karşısında neredeyse hiç artmayan, sürekli düşüş gösteren döner sermaye tutarlarının motivasyon azaltan bir uygulamaya dönüştüğünü görüyoruz. Bütün sağlık çalışanları mevcut sistemden memnun değil. Acilen sağlık çalışanlarının hak ettikleri döner sermayeyi almalarını sağlayacak yeni sistemin hayata geçirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

 

Yetersiz istihdama da değinen Aydın, sağlık çalışanlarının yoğun iş yükü altında ezildiğine dikkat çekti. Yeni istihdamlarla iş yükünün hafifletilmesi gerektiğini söyleyen Aydın, diğer alanlarda gerçekleştirilen istihdam politikasının sağlık hizmetlerinde de hayata geçmesi gerektiğini, 3 bin 5 bin yerine, 20 bin, 30 bin gibi rakamlarla istihdama gidilmesi gerektiğini dile getirdi.

 

SAĞLIKTA ŞİDDET BİTMELİ

Bu kadar yoğun ve zor şartlarda çalışan, yetersiz istihdam sebebiyle iş yükü altında ezilen sağlık çalışanlarının en büyük mağduriyetlerinden biri olan şiddetin de önlenmesi çağrısında bulunan Aydın, “Sağlıkta şiddetin önlenmesi gerekir. Şiddet uygulayanlara karşı caydırıcı önlemler hayata geçmelidir. Tutuklu yargılanmaları, kolluk kuvveti eşliğinde hizmet almaları bunlardan biri olabilir. Bunun yanı sıra şiddet uygulayanların sağlık harcamaları 6 aylığına bu kişilerden alınmalıdır. Bakanlığımız ve kurum yöneticilerimiz de gerekli fiziki önlemleri almalıdır. Şiddete uğrayan çalışanlara sahip çıkılmalıdır” dedi.

 

BİZİM MEDENİYET ANLAYIŞIMIZ İNSANI YAŞATMAK VE YÜCELTMEKTİR

Sendikacılık her ne kadar bireysel veya sınıfsal çıkarları öne çıkaran bir toplumsal sistemin parçası olarak gelişse de, bizim dünyamızda hiçbir zaman, bu kimliğiyle var olmadığını söyleyen Aydın, insanın bizim dünyamızda sadece ekonomik bir varlık olmadığını belirtti. Bizim medeniyet anlayışımızın insanı yaşatma, insanı yüceltme anlayışı olduğunu söyleyen Aydın, dünyanın terör, şiddet ve savaşların arenası haline döndürüldüğünü belirtti. İnsanlığın topyekün hayatın değersizleştirildiği, ölümün sıradanlaştırıldığı bir dünyaya mahkum edilmek istendiğini belirten Aydın, bizimse kültür ve medeniyet şuurumuzla, dünyaya adalet, erdem ve güvenin hakim olması için mücadele ettiğimizi vurguladı.

 

DÜNYANIN 5’TEN BÜYÜK OLDUĞUNU GÖSTERDİK

Bu iradenin Türkiye’den tüm dünyaya ümmetin sinesini coşturan bir kararla bir kez daha yükseldiğini söyleyen Aydın, “Dünya beşten büyüktür diyerek insanlığı gaflet uykusundan uyandıran liderimiz Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye olarak ev sahipliğini yaptığımız toplantı sonrası ümmetin kararıyla Doğu Kudüs Filistin’in Başkenti’dir diyerek bizleri onurlandırdı. Bunu teklif etmek de bunu ilan etmek de ancak Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dünya liderinden beklenirdi. Anlaşılan o ki özellikle İslam ülkeleri ve aslında tüm dünya bu çağrıyı ve bu ilanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sesinden duyarak ikrar etme ve tekrar etme beklentisindeymiş. Nitekim Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bu kararlı ve cesur tutumu sayesinde ABD’nin ‘Kudüs’ kararına karşı Türkiye öncülüğünde hazırlanan tasarı, BM Genel Kurulu’nda 128 lehte oyla kabul edildi. Recep Tayyip Erdoğan sayesinde Allah’a şükürler olsun tüm dünyada da artık ezberler bozuluyor. Amerika’nın haddi bildiriliyor. Vicdanlar ayağa kaldırılıp nihayet Amerika’nın bile yalnız kalması sağlanabiliyor. Demek ki neymiş? Dünya Amerika’dan ibaret değilmiş” şeklinde konuştu.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş