Mobilya sanayisi ile ülke ekonomisine katkı sağlayan ilçemizde, mobilya ile ilgili eğitim bölümleri de açılmıştı. Mobilyanın vazgeçilmez yan sanayisi olan Cam İşlemeciliği Bölümü de hayata geçirilecek. Hacı Sevim Yıldız-2 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde 2017-2018 eğitim öğretim döneminde Cam İşlemeciliği bölümü faaliyete geçecek.
Türkiye cam sanayinde ün yapan ve cam doktoru unvanı bulunan Şener Ungan, henüz alanını seçmemiş olan 9. sınıf öğrencilerine yönelik olarak dün okul konferans salonunda bir seminer gerçekleştirerek sektörün detaylarını anlattı.
Seminer öncesinde bir konuşma yapan Hacı Sevim Yıldız-2 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Şenol Yoğurtçu, “İnegöl’deki cam firmaları ile protokol imzaladık. Bu kapsamda öğrencilerimize cam işlemeciliği anlamında bölüm konusunda bilgilendirme programları düzenliyoruz. Ünlü cam doktorumuz öğrencileri eğitim veriyorlar. Bölümümüze 300 öğrencide alınabilir ama bu 2017-2018 eğitim öğretim döneminde açılacak olan cam işlemeciliği alanına ilk etapta 34 öğrenci alacağız. İnegöl’deki cam firmalarımız bize makine alımlarında destek sağladılar. Öğrencilerimiz endüstriyel boyutunda eğitim alacaklar. Okulu bitirenler kalifiye eleman olarak cam firmalarında çalışabilecekler. Türkiye genelinde 3 tane daha böyle bölümün olduğunu biliyoruz. Çok faal olmadıklarını biliyoruz. Biz açacağımız bu bölümle faal olmak istiyoruz” dedi.
Öğrencilere bölümle ilgili bilgilendirmelerde bulunan cam doktoru unvanlı Şener Ungan, “Seramik ve cam işlemeciliği bölümünden mezunum dediğiniz zaman işveren size; makine ve ekipman kullanmayı biliyor, ben bunu eğitmek için aylarca uğraşmak zorunda değilim, alıp üretimde değerlendirmeye ve bazı makineleri emanet etmeye hazırım gözüyle bakacak. Bu işin bazı emniyetleri var. Eldiven, çelik burunlu ayakkabı, deri bileklik, baret, gözlük, kulaklık taktığınız zaman riski sıfıra yakın bir seviyeye indirgiyorsunuz. Cam deyince insanın aklına tehlike gelir. Cam kırıldığında parçalara ayrılır ve kesme riski vardır. Ama işletmelerde uygun koruma yöntemlerini, kişisel koruyucu ekipmanlarımızı kullanırsak çalışmak hiç de riskli olmuyor.”
“Camın üretiminde kum, soda ve kireç karışımı bulunur. Yüzde 80’i kumdur. Yüksek sıcaklıklarda eritilip ardından düz bir zeminde yüzdürerek plaka halinde camlar üretilir.”
“Bazı camları delmemiz gerekir. Delmek için de farklı makine ve özel matkap uçları kullanılır. Bunun haricinde cama bazen desenler, renkler, baskılar, isim ve markalar boyamanız gerekebilir. Bunun için bilgisayar kontrollü mekanik baskı çeşitlerimiz var. Çalıştığınız firma ve atölyelerde bunların nasıl gerçekleştiğini göreceksiniz. Temperleme camın ısıl işlemidir. Camı 700 dereceye kadar ısıtıp aniden çok yüksek basınçlı havayla soğutursanız camı şoklarsınız ve cam standart bir cama göre 5 misli daha güçlü oluyor. Kırması çok zor hale geliyor. Ama kırılmaz cam diye bir şey yoktur. Ola ki çok sert bir darbe geliyor ve cam kırılıyor, o zaman patlar ve tuz-buz olur. Öyle olunca da büyük parçalar olmadığı için yaralanmamıza, öldürücü kazalara maruz kalmamıza engel oluyor. Onun için temper fırınlarında bu uygulamalar gerçekleştiriliyor. Çok yüksek maliyetli bu makineleri kullananlar makine operatörleridir. Nasıl öğrendiler? Oraya geçtiler, deneye deneye öğrendiler. Bunun teorisini, o fırının içinde ne olduğunu, ne şekilde ısıtıp soğutacağınızı öğretmenleriniz ve beraberin staj yaptığınız firmadaki ustalarınız, mühendisleriniz size anlatırsa siz mezun olduktan sonra gittiğiniz yerde bunları çok daha verimli ve rahat kullanır hale geleceksiniz. Cam sanayiciliği zannedildiği kadar basit bir meslek değil. Bir mobilya, tekstil fabrikasından çok daha fazla yatırım yaparak kurulması gereken tesisler ve maalesef o tesislerde çalıştıracağımız ara personel için bir okul yoktu bugüne kadar. O eksik şuanda okulunuzda kapatıldı ve siz bunu fark edebilirseniz Türkiye’de eğitimli ilk ara personel olursunuz. O zaman çok büyük bir fırsatı çok erken kazanmış olursunuz” şeklinde konuştu.