Nostalji tadında ‘Sinema günleri’

Düzenlediği kültür sanat etkinlikleriyle İnegöl’ün sosyal hayatına yön veren İnegöl Belediyesi, 4 gün süren Açık Hava Film Gösterimi düzenledi. Bu yıl Bursa Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen açık hava sinemaları, ilçe halkından da yoğun ilgi gördü.

İNEGÖLLÜLER NOSTALJİ DOLU GECELER YAŞADI

Televizyonun günümüz kadar yaygın olmadığı yıllarda halkın en büyük eğlencelerinden biri olan açık hava sinemalarını günümüze taşıyan etkinlik, İnegöllülere nostalji tadında geceler yaşattı. Başrollerini Sermiyan Midyat ile Naz Elmas’ın paylaştığı “Tut Yüreğimden Anne” filminin izlenime sunulduğu açık hava sinema gösterimleri, Pazartesi akşamı Kurşunlu Mahallesinde start aldı. Salı akşamı Çeltikçi Mahallesinde yapılan sinema gösterimi, Çarşamba akşamı Yeniceköy Mahallesinde ve Perşembe akşamı da Hikmet Şahin Kültür Parkı içerisinde bulunan Açık Hava Gösteri Merkezi’nin karşısındaki yeşil alanda gerçekleştirildi.

4 GÜNDE 1500 KİŞİ İZLEDİ

İlçe halkı 4 gün gerçekleştirilen sinema gösterimine yoğun ilgi gösterdi. Kalabalık vatandaşlar, kurulan dev ekranlarda filmi ilgiyle izledi. Film gösterimleri sırasında vatandaşlara ücretsiz patlamış mısır ikramında da bulunulurken, Yapımcılığını Joy PR’ın üstlendiği dram türündeki “Tut Yüreğimden Anne” filmini 4 günlük gösterimde yaklaşık 1500 kişi izledi.

TUT YÜREĞİMDEN ANNE

İzleyenlerin gözyaşlarını tutamadığı film, gösterim sırasında duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Burçin Aydın ve Bülent Aydoğan’ın yönettiği “Tut Yüreğimden Anne” filmi, otizmli kızını bir türlü kabullenemeyen ailesiyle zorlu bir hayatı olan Sibel’in, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrendikten sonra yaşadıklarını konu ediniyor. Okan (Sermiyan Midyat) ve Sibel (Naz Elmas) çifti, oğulları Yaman (Janberk Nak) ve kızları Hazan’la (Ela Şen) mutlu bir hayata sahiptir. Ancak ailenin, Hazan’ın otistik olduğunu öğrendiklerinde düzenleri tepetaklak olur. Sibel, ailesinin kabullenememesine rağmen kızını tüm kalbiyle sevmeye ve ona gereken tüm ilgiyi göstermeye devam ederken, amansız bir hastalığa yakalandığını öğrenir. Sibel hayatını otistik kızı Hazan, eşi Okan ve büyük oğlu Yaman’a adayan bir kadındır. O, ailesi için her şeyi göze almaya hazır olsa da kocası ve oğlu Hazan’ı kabullenmez. Temelleri çatırdamakta olan ailesini bir arada tutmaya çalışan Sibel, bu zor günlerinde ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenir. Olması gereken riskli bir ameliyat vardır. Ölümle yaşam arasında ince bir çizgide bulunan Sibel, ameliyat olmadan önce ne olursa olsun ailesini bir araya getirmeye karar verir. Bu süreçte ailesi ile ilgili bilmediği gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır.