İnegöl Kent Konseyi Çocuklar Meclisi Başkanı Hayrettin Doğan, pandemi nedeni ile çocuklarda ciddi psikolojik durumların vuku bulduğunu ifade ederek, ebeveynlerin yapması gerekenleri tek tek sıraladı. Çocukların sürekli teknoloji ile iç içe bulunmaması gerektiğini ifade eden Doğan, ev içinde sürekli etkinliklerin yapılmasını, böylece çocukların yeni tip koronavirüs Kovid-19 psikolojisinden uzak kalacağını belirtti.
Dünyayı etkisi altına alan ve çocuklar üzerinde enfeksiyon korkusu, hayal kırıklığı ve can sıkıntısı, yetersiz bilgi, arkadaşlar ve öğretmenler ile yüz yüze temasın olmayışı ve ev ortamında kişisel alan eksikliği, korku ve kaygıda belirgin artış, kardeşlerle sorun yaşama, huzursuzluk, saldırganlık, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınma, odaklanmada zorluk, uyku sorunları ve sosyal çekilme gibi davranışlar göstermeye başladı.
Bu konuda ebeveynlere büyük iş düşerken, İnegöl Kent Konseyi Çocuklar Meclisi Başkanı Hayrettin Doğan, açıklamalarda bulunarak ebeveynlerin yapması gerekenleri tek tek sıraladı.
Konu ile ilgili yazılı basın açıklamasında bulunan Doğan, şu ifadeleri kullandı:
ÇOCUK PANDEMİDEN PSİKOLOJİK OLARKA ÇOK ETKİLENDİ
“Yaklaşık 1 yıldır tüm dünya Kovid-19 belasıyla uğraşıyor. Hem yetişkinler hem de çocuklar bu sürecten ekonomik, sosyolojik ve psikolojik olarak etkilendiler. Özellikle dünya nüfusunun %42’sini oluşturan çocuklar ve gençler, karantina sürecinde sıklıkla korku, kaygı, öfke ve hayal kırıklığı gibi olumsuz duyguların yaşanmasına neden sebep olmuştur. Kovid-19 salgını nedeniyle karantina sürecinde çocuklarımızda enfeksiyon korkusu, hayal kırıklığı ve can sıkıntısı, yetersiz bilgi, arkadaşlar ve öğretmenler ile yüz yüze temasın olmayışı ve ev ortamında kişisel alan eksikliği, korku ve kaygıda belirgin artış, kardeşlerle sorun yaşama, huzursuzluk, saldırganlık, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınma, odaklanmada zorluk, uyku sorunları ve sosyal çekilme gibi davranışlar gözlenmiştir. Araştırmalar çocukların yaygın olarak dikkat dağınıklığı ve sinirliliğin yanı sıra, sarılmaktan ve salgın hakkında soru sormaktan kaçındıklarını ortaya koymuştur. Okulların bunca zaman kapalı kalması, çocuklar için ciddi öğrenme kayıplarına, öz disiplin sorunlarının oluşmasına, gittikçe artan sosyal medya kullanımına ve işlevsiz oyunlarla daha fazla vakit geçirmek gibi birçok istendik olmayan durumlara sebebiyet vermiştir. Ailelerin ve öğrencilerin büyük bir kısmında akademik anlamda ev çalışmaları durmuş, çocukların, konsol oyunları ve internet kullanımları bazı ailelerde kontrolden çıkmış durumda. Bu durum yanında uyku ve beslenme düzenindeki negatif değişimleri de beraberinde getirmiştir”
EBEVEYNLER NELER YAPMALI?
“Anne babaların çocuklarının salgın sürecindeki tepkilerini dikkatle gözlemlemeleri gerekir. Bu bağlamda Kovid-19 salgını sürecinde biyolojik aşı çalışmalarının yanı sıra, az önce söylediğimiz nedenlere bağlı olarak, ailelerin çocuklarına nasıl model olacaklarına ve onların davranışlarını nasıl düzenleyeceklerine ilişkin ‘Davranışsal aşı’ desteğine de gereksinim olduğu belirtilmektedir. Aileler, süreci daha kolay yönetmek adına psikolojik destek için okul rehberlik birimiyle iletişime geçilebilir. Gerekli gördüğünüz durumlarda ise hem kendinize hem de çocuğunuza dışarıdan mentörlük hizmeti de sağlayabilirsiniz. Ayrıca Ülkemizde birçok sağlık meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun yanı sıra üniversitelerin ilgili birimleri tarafından çocuk ve ailenin psikososyal çalışmaları çevrimiçi kanallardan ve sosyal medyadan takip edilebilir. Çocuğa güvende olduğunu belirtmeniz faydalı olacaktır. Virüse karşı alınacak önlemi çocuğa öğretebilirsiniz. Rol modelliğimizi iyi ve güzel yapmamız gerekir. Elini yıkama, kalabalık ortama girmeme, elini yüzüne götürmeme, bağışıklığımızı güçlendirme, hapşırınca ağzını kapama, maske takmak gibi… Çocuklar artık evde olduğu için daha fazla televizyon, tablet, bilgisayar isteyecekleri için, bu teknolojik aletlerin çocuklar üzerindeki zararlı etkileri unutulmamalı. Çocuk evde oyalansın diye süresiz, teknoloji ile iç içe olmasına müsaade etmeyin. Olabildiğince süreli vermeye devam edelim. Canı sıkılan çocuk elbette ki televizyon, tablet, telefonda vakit geçirmek isteyecektir. Olabildiğince çocuklarınızla vakit geçirmeye özen göstermelisiniz”
EVDE AİLECE AKTİVİTELER YAPILMALI
“Ailecek kitap okuma, ev içi piknik yapma gibi etkinlikler yapılabilir. Beraber mutfakta vakit geçirebilir. Kek, kurabiye, börek yapıp çay saati yapabilirsiniz. Çocuğunuzun yaşına uygun olacak şekilde çocuğa bir şeyler öğretebilirsiniz. Merakına, ilgisine yönelik. Örgü örmek, fotoğraf çekmek, boya yapmak, makasla kesmeler yapmak, geometri şekilleri öğretmek, renkleri öğretmek, zıt kavramlar yapıştırma gibi. Evde atılacak karton, poşet, kumaşları değerlendirerek çocuklarınızla onlardan maske, kukla, bebek, araba garajı yapabilirsiniz. İnce kas motor becerisi için etkinlikler yapabilirsiniz. İpe boncuk dizerek kolye bileklik yapabilirsiniz. Oyun hamurundan şekiller verme, pipetlere makarna taktırabilirsiniz. Evde çok fazla hareketsiz kalmasına müsaade etmeyin. Etkinlikleri sadece masa başında olmasıyla sınırlandırmayın. Sandalye kapmaca, balon yakalama, jimnastik, sek sek oynatabilirsiniz. Öz bakım becerilerini geliştirmek için bu zamanı fırsata çevirebilirsiniz. Cırt cırt, düğme ilikleme, kıyafetlerini giyme, tuvalet becerisi kazandırma, diş fırçalama alışkanlıkları kazandırabilirsiniz. Tamiri kolay aletleri çocuğunuza yaptırabilirsiniz. Ev işlerine çocuğunuzun yaşına uygun olacak şekilde dahil edebilirsiniz. Beraber sinema saati yapabilirsiniz. Beraber izleyebileceğiniz filmlerden birkaç örnek; Lego filmi, Madagaskar, Buz Devri, Kayıp Balık Dori, Winnie The Pooh, Tavuklar Firarda, Aşçı Fare, Ters Yüz, Kayıp Balık Nemo, Kaptan Pengu ve Arkadaşları, Mary and Max, Yukarı Bak, Arı Maya. Hep beraber ailecek kutu oyunları oynayabilirsiniz. Az Lakırtı Bol iletişim, Duygu Kartları, Hikayeni Sen Oluştur, Süper Doktor, Jenga, Dedektif, Jungle gibi kutu oyunlarıyla keyifli ve eğitici oyunlar oynayabilirsiniz. Hepimiz alışık olmadığımız bu yaşam biçimine karşı direnç gösterme eğiliminde olmalıyız. Sabırlı, soğukkanlı ve hoşgörülü tutumumuzu elden bırakmamalıyız. Sağlıklı, huzurlu ve sıhhatli nesil dileğiyle”
HABER: SERHAT ÇİÇEK