İshakpaşa Eğitim Bilim Kültür ve Yardımlaşma Derneği bünyesinde 3 yıl önce start alan, ‘Sohbet Okulu’ geçtiğimiz günlerde sona erdi. Sohbet Okulu eğitimden geçen öğrencilere belgeleri takdim edildi.
Yıllar önce İshakpaşa Eğitim Bilim Kültür ve Yardımlaşma Derneği bünyesinde başlayan; ‘Sohbet Okulu’ ilk mezunlarını vermesinin ardından yaklaşık 3 yıl önce tekrar eğitime start vermişti.
3 Yıl eğitim gören ‘Sohbet Okulu’ öğrencileri, 3 yılın ardından geçtiğimiz günlerde düzenlenen program ile belgelerini aldılar.
RABBİM UTANDIRMASIN
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İshakpaşa Eğitim Bilim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Şenol, “Sohbet Okulu’muzun ikinci eğitim bölümü geride bıraktık. 2. Eğitim bölümü toplam 3 sene sürdü ve talep gördü. Bugün ise bu kardeşlerimizin belgelerini takdim ettik. Rabbim utandırmasın” dedi.
SOHBET NEFSİ TERBİYE İÇİN ÖNEMLİ
Dini sohbetlerine önemine vurgu yapan Şenol, konuşmalarını şu ifadelerle sürdürdü; ” Kalp, ilahi muhabbet ve marifet için yaratılmıştır, onu masiva ile eğlendirmek zulümdür. Kalp, hem insanın göğsündeki malum et parçası (yürek), hem de söz konusu ilâhî cevherin adıdır. Dinî ve tasavvufî bağlamda kalp, bilgi ve düşüncenin kaynağı veya aracıdır. Bir et parçasından ibaret olan kalple bir ilişkisi olmakla birlikte ondan ayrı bir şeydir. Bu anlamdaki kalbe “rabbânî latife” ve “ilâhî cevher” de denilir. Rabbânî latifeye kalp denilmesi bu manevî cevherin vücuttaki kalp ile ilişkisinin bulunması, işlevlerinin onun aracılığıyla gerçekleşmesi dolayısıyladır. Kalp, değeri ölçülemeyen bir cevherdir. Zira kalp, yüce Allah’ın nazar ettiği çok özel bir yerdir, insanın asıl niyeti kalbinde gizlidir. Kişi, onunla Allah’ı tanır, sever ve O’nun yakınlığını hisseder. Dünya ve dünyalıklara kalbi bağlamak çok kötü bir hastalıktır. Kalp, Allah’ın nazar yeri olduğundan Allah’ın muhabbetinden ve sevgisinden başka şeylerin girmesi o kalbin ölümüne sebebiyet verir. Kalbin gıdası, Allah Teâlâ’yı tanımak ve sevmektir. Helâk olmasının sebebi ise Allah Teâlâ’dan başka şeylerin sevgisine dalmaktır. Kalbin tadı, nurdur, zikirdir, rahmettir, sevgidir, ilahi huzurdur, Allah için muhabbettir, kardeşlerle sohbettir. Mümin için sürekli ve vazgeçilmez bir vazife de sohbettir. Sohbet, insanın kalbini takviye ve nefisini terbiye için lâzım olan en faydalı yollardan biridir” dedi.
TEK BAŞINA DİN DE YAŞANMAZ DÜNYA DA
Şenol, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı: “İnsan hayatı sohbet üzere kuruludur. Sohbet, kendi cinsiyle bir olmak, ortak dille dertleşmek ve aynı hayatı paylaşmaktır. İnsan, ünsiyete muhtaçtır. Ünsiyet, birileriyle yalnızlığı gidermek, derdini dindirmek, sevgiyi paylaşmak ve muhabbet etmektir. Tek başına olmak, yüce Allah’a mahsus bir haldir. Peygamberler bile hayatı insanlarla paylaşmak zorundadır. Tek başına din de yaşanmaz dünya da. Onun için ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (a.s) tek başına bırakılmamıştır. Her şeyden önce hayatı paylaşacağı, muhabbet edeceği bir eş yaratılmış, Hz. Havva validemiz kendisine arkadaş yapılmıştır. Böylece, insanlık hayatı iki insanın muhabbet, sohbet ve beraberliğiyle başlamıştır. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlar da bu usul üzere yaşayacaklardır. İki türlü sohbet vardır. Biri güzel, diğeri kötüdür. Güzel olan sohbetin edebi ve hedefi güzeldir. Sohbetin edebi helâl ve harama dikkat etmektir. Hedefi ise Allah rızası ve cennettir. Güzel sohbet, güzel arkadaş ve güzel çevre demektir. Güzel arkadaş, din ve dünya adına hiçbir zarar vermeyen, sözü ve işi ile faydalı olan kimsedir. Kötü sohbet, kötü arkadaş ve kötü çevre ile oluşur. Hedefi dünya menfaati ve boş heveslerdir. Bu beraberliğin hedefi gibi edebi de bozuktur. Kötü sohbet, din ve dünyaya yaramayacak, boş ve nâhoş konuşmalardan oluşur. O, helali bırakıp harama dalmaktır. Yalan, iftira, gıybet, alay ve dedikodudan zevk almaktır. İnsanların şeref ve namusunu zedeleyecek, kötü işlere özendirecek, güzel şeylerden nefret ettirecek bütün sözler kötü sohbettir. Bunu yapanlar kötü arkadaştır. Böyle sohbetlerin yapıldığı yerler kötü meclistir. Tövbe edilmezse böyle bir sohbet ve dostluğun sonu ahirette birbirine düşman olmak ve ebediyen ağlamaktı”
HABER: SERHAT ÇİÇEK