İnegöl Doğal Hayatı ve Hayvanları Koruma Derneği (İDOHA) Başkanı Av.Nilay Parlar Ateş, kışın bir köpeğin 17 saat, bir kedinin ise 6 saat aç kalması halinde donarak öldüğüne dikkat çekerek, herkesi hayvanlara sahip çıkmaya davet etti.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Doğal Hayatı ve Hayvanları Koruma Derneği (İDOHA) Başkanı Av.Nilay Parlar Ateş, “Ülke genelinde ve İnegöl’de kar yağışı başlarken, sokaktaki canlarımızın saklanıp ısınacak bir yerleri yok. Her yer kar altında kaldığından dolayı da, kendilerine yiyecek bulmakta zorlanıyorlar. Kışın bir köpek 17 saat, bir kedi 6 saat aç kalırsa maalesef donarak ölüyor. Onların tüyleri, soğuktan korumuyor. Sokak hayvanları bizlere muhtaç hale geldi.Yüksek bölgelerinde yoğun kar altında kaldığı bu günlerde, doğal hayatını sürdürmekte ve yiyecek bulmakta zorlanan binlerce canlı, köylere, ilçe merkezine gelmek zorunda kalacaktır. O nedenle İnegöl Belediyesinin de duyarlılığı sayesinde, sokaktaki canlarımız ve doğada var olma mücadelesi veren diğer hayvanlar için düzenli olarak besleme etkinliği oluşturduk. Vatandaşlarımızın da besleme etkinliklerine katkılarını sunabilmesinin önünü açtık. Doğadaki hayvanlar ve sokak hayvanları için, yemek artıkları, kuşlar için buğday ve benzeri tahıl ürünlerini, ihtiyacı olan hayvanlara ulaşmasını sağlamak adına, vatandaşlarımız, imkanları var ise belediyeye yiyecekleri teslim etmesi, yok ise 153’ü arayarak belediyeden ekibin kendilerinden gelip almalarını sağlaması büyük önem taşımaktadır. Diğer yandan, sokakta kalan canlarımız, özellikle yavru olan kedi ve köpekler, soğukla mücadele edemeyecek durumdadırlar. Bu bakımdan, yavru köpek veya kedi görüldüğü takdirde, yine 153 aranarak, mümkünse yavrular, anneleri ile birlikte belediyeye teslim edilmelidir. Soğuk havalar atlatılana kadar, ufaklıklara, belediye barınağında yaşam hakkı tanınacaktır. Yazın bir kap suya muhtaç olan hayvanlarımız, kışın da yemeğe ihtiyaç duymaktadır. Vatandaşlarımızdan ricamız, yemek artıklarını ayırmaları ve ellerinden geldiğince sokak canlarına destek olmalarıdır” dedi.
Nilay Parlar Ateş açıklamasına şöyle devam etti: “Biz insanlar, kendimize yaşam alanı yarattıkça, bizim dışımızda kalan canlıların yaşam alanlarını yok etmeye başladık. Biz kendimize doğayı katlederek yer açmaya çalıştıkça, bizim dışımızdaki canlılara dünyayı dar ettik. Hal böyle olunca, biraz yiyecek, biraz suya ihtiyacı olan canlar, bizlerin arasına karışmaya ve artıklarımızdan karınlarını doyurmaya çalışıyor. İnegöl Doğal Hayatı ve Hayvanları Koruma Derneği olarak, bireylerde farkındalık yaratma çalışmalarımıza da hız kesmeden devam etmeyi planlıyoruz. Özellikle çocuklarımıza, doğa ve hayvan sevgisini aşılamak için çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz aylarda, İnegöl Belediyesi ile işbirliği içerisinde düzenlemiş olduğumuz resim yarışmasına, çocuklarımızın gösterdiği ilgi, bizleri çok sevindirmekle birlikte yüreklendirdi. Bu bakımdan, bilinç oluşturmak, kalplerde sevgi yeşertmek adına bir dizi etkinlik düzenleyerek duyurmayı planlıyoruz.Daha önce de söylediğimiz gibi, herkes hayvan sevmek zorunda değil ancak yaşam hakkına saygılı olmak zorundadır. Her vatandaş yemek artığını çöpe dökmese, kenara ayırıp, sokağında uygun bir yere bıraksa, emin olun hayat daha güzel olacaktır. Bizler, onların dilinden insanlara sesleniyoruz. ‘Sevme…ama bana zarar da verme. Su verme… ama su kabımı da devirme. Doyurma… ama lokmamı da önümden alma. Dokunma! İzin ver hayatta kalayım.’ Unutmayalım! Allah, canlıları yaratırken boşa yaratmamıştır. Her canlı, doğada birbirine zincirleme bağlıdır. Doğa bir bütündür. Tüm canlılara Yaradan’dan ötürü saygı duymak gerekir. Her canlının dünyaya gelişinde bir amaç vardır. Peygamber Efendimiz, hayvanların bakımı ile bizzat ilgilenmiş, bunu bir küçüklük saymamış, sahip olduğu hayvanlara sırtındaki elbiseyle onların yüzünü silecek derecede şefkat göstermiştir. Unutmayın ki, hayvanları sevmeyen insanları hiç sevemez. İnsanoğlunun, çaresiz hayvanlara karşı olan şiddete sessiz kalması, bir insanlık suçudur. Bu suça alet olmayın. Doğaya ve hayvanlara sahip çıkın.”