Son günlerde deizm inancı ile ilgili medyada çıkan haberlere yönelik açıklamalarda bulunan İnegöl Müftüsü Kazım Güzel, “Müftülük olarak biz toplumumuz böyle bir anlayışın olduğuna inanmıyoruz” dedi.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Müftüsü Kazım Güzel, ”Bu hususta söylenecek birinci söz şudur; Deizm denilen safsata ben inanıyorum ki gençlerimiz tarafından bırakınız kabul edilip bir anlayış, inanç halinde benimsendiğini, ben bilindiğini bile zannetmiyorum. Allah’ı tanrı makamında kabul edilip, kendisini anlattığı şekilde onu anlamaktan ziyade, kendi kafasına göre bir tanrı inancı ile tanrı alemi yarattı ondan sonra çekildi, hiçbir din ile meşgul olmadı, hiç birisine de karışmadı, onların üzerinde tasarrufta bulunmuyor, onun dışında da zaten peygamber ve inanç şekillerini de inkar noktasında olan bu anlayış, İslam’ın tevhit anlayışında ki bir Allah inancı, İslam’ın nübüvved, risalet,ahret,kader,kaza,melek gibi bütün inançların tümünü dışlayan, nevzuhur bir felsefi akımdır. Aslında buna inanç, bir akide olarak bakmak bile doğru değil. Bu anlayışın elbette ki İslam ile bir alakası olmadığı gibi, İslam kültürünün, İslam inancının tesiri ile, etkileri ile büyümüş bir Müslüman neslin bu inancı benimsemesi söz konusu olamaz. Bizim milletimiz Allah sevgisi olarak, Peygamber muhabbeti olarak, ahret inancı olarak, melek itikadı olarak ve kitap inancı olarak bugüne kadar inancında sapma göstermemişti, bundan sonrada bu sağlam itikadını, Anadolu irfaniyeti ölçüsünde devam ettirecektir. Bu konuda peygamberi dışlayarak, İslam’ında benimsediği tevhide dayalı Allah inancını kendi aklı ve kısır fikirleri çerçevesinde budayarak bir nevzuhur inanç ortaya koyup, bunu da topluma koyup gençlerin, hem de İmam Hatip’li gençlerin kabul ettiğini söylemek ne ilmi, nede dini gerçekler ile bağdaşmayan bir husustur. Müslüman Milletler, devletler ve insanlar şunu bilir; Allah bütün alemi yaratmış ve onları terbiye eder. Onlara hayat veren, onların üzerinde tasarruf sahibi olan ve devam eden, onların rızkını veren, onlara şifa veren ve rahmeti ile mağfireti ile onların üzerine devamlı tecelli eden bir Allah inancı söz konusudur Müslümanlarda. Sözün özü şudur; bu olsa olsa ya bir gaflete dayalı çalışmadır, yahut hakikaten yönlendirme ve art niyet barındırmaktadır. Her halükarda böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Müftülük olarak biz toplumumuz böyle bir anlayışın olduğuna inanmıyoruz ancak, şu bir gerçek 20. Asrın insanında bir dünyevileşme söz konusudur, onunda çözümü dini eğitimin, dini terbiyenin üzerinde daha çok yoğunlaşmadır” dedi.