AK Parti İnegöl İlçe Başkanı Mustafa Ersan, ülke gündemi ve İnegöl ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. İnegöl mobilyası ve İnegöl’ün son yıllardaki durumundan, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve Afrin Operasyonuna kadar bir çok konuda demeç veren Ersan, Türkiye’nin dik durması ile İslam coğrafyasının ayağa kalktığını belirtti.
AK Parti İnegöl İlçe Başkanı Mustafa Ersan, gazetemize özel açıklamalarda bulunarak gündemi değerlendirdi.
İNEGÖL’ÜN SON YILLARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
İnegöl’ümüz son yıllarda ciddi gelişim kat etti. Bildiğiniz üzere ihracatta en önce mobilya sektörü geliyor. Türkiye’de mobilya denilince de akla İnegöl geliyor. İnegöl’ümüz mobilyada attığı tarihi adımlarla bu günlere kadar geldi. İnşallah sadece Türkiye’nin değil, dünyanın mobilya başkenti olması hususunda önemli adımlar atılacaktır.
MOBİLYA DEMİŞKEN, İNEGÖL’ÜN FAKLI SEKTÖRLERE İHTİYACI VAR MI?
Aslında İnegöl’de bir çok sektör mevcut. Aslan payı mobilya sektörünün ama bunun yanında bizim tekstil sektörümüzde var. Tarım sektörümüz yapılan fuarlar ve ihracata bismillah dedi. Önümüzdeki yıllarda daha da ihracatta söz sahibi olacağımızı düşünüyorum tarım sektöründe. İnegöl’ümüzde bir sektör daha var ki, bu sektörün de geliştiğini görmek beni çok mutlu ediyor. O sektörümüzde Turizm. İnegöl’ün sadece Oylat’ı yok. Evet Oylat bizim doğa harikalarımızdan sadece bir tanesi. Oysa köylerimizde bulunan kanyon ve yeşilin doğayı örttüğü ve yalancı cennet olarak adlandırdığımız bir çok yerimiz var.
SON YILLARDA ÜLKEMİZ BİR DİZİ SIKINTILI SÜREÇ YAŞADI. BU KONUDA NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
Evet ama bunun bir nedeni var. Bir baş kaldırış gören dış güçlerin bizleri sindirme çabası var. Uyuyan devin uyanmamasını isteyenler var. Bakın ülkemiz, ümmet coğrafyasının lideri konumundaki bir ülkedir. Bütün Müslümanlar sancağın bizim topraklarımızdan kalkacağını biliyor. Bu nedenle bütün Müslüman ve mazlumların gözü Türkiye’nin üzerinde. Biz ne kadar büyüyorsak, onlara o kadar destek verebiliyor, onların dertlerini o kadar paylaşabiliyoruz. Son yıllarda Balkanlar’da, Afrika’da, Asya’da kısacası mazlum Müslümanların olduğu her beldeye ulaşmaya çalıştık ve bunu da açıkçası başardık. Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Sudan’ı ziyaret etti. Sudan ziyaretini dikkatle izlemeyenlerin tekrar izlemesini istiyorum. Sudanlı gençler meclisine girince Cumhurbaşkanımız, ‘Allahu Ekber’ nidaları yükseldi. Evet o insanlar bizim yokluğumuzu yıllarca yeterince hissetti. Ama artık ecdadın ruhuna geri dönen bir millet var, bir yönetim var, bir Cumhurbaşkanı var. Müslüman coğrafyası bizden aldıkları maddi ve manevi güç ile artık dik durmaya çalışıyor. Türkiye dik durdukça, İslam coğrafyası da ayağa kalkıyor. Bunların hepsi Allah’ın işidir ama Allah bize bu dik duruşa vesile etmiştir. Bu tarihte de hep böyle olmuştur.
15 TEMMUZ ASLINDA BU ANLATTIKLARINIZ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN KURULMUŞ BİR TEZGAH MIYDI?
Evet kesinlikle. 15 Temmuz, ümmetin duası haline gelmiş Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a suikast yapmak, devleti dış mihraklara esir etmek isteyen teröristlerin kanlı gecesiydi. Rabbime hamdolsun vicdanı ve cesareti o kadar büyük bir millete sahibiz ki, ‘Karşıda şehitlik var koşun’ diyerek mermilere doğru koşan ve vatanını canı pahasına savunan insanları görmek sanırım bir tek bizim ülkemize has bir şey. 15 Temmuz gecesi, yurt dışındaki bütün Müslümanlar sabaha kadar uyuyamadı ben buna eminim. Çünkü yurt dışından bir çok kişi ile görüştüğümüzde acaba ne olacak diye sabaha kadar beklediklerini ifade ettiler. Sabahlara kadar toplu dualar ettiler. Camilere koştular ve ‘Türkiye’ deyip Allah’a yalvardılar. Bizi kimse yenemez. Çünkü ülkemiz mazlumların duası olmuştur. Mazlumların duasını Allah geri çevirmez.
Hatırlarsanız 16 Temmuz sabahı İngiltere’de yayın yapan bir haber ajansı, ‘Türkler anlamsız bir şekilde bombaların patladığı yerlere koşuyor’ diye haber yapmıştı. Onların anlamsız dediği şeylere bizler Allah’a iman ve şehadet aşkı diyoruz.
Nöbetler tutuldu o kanlı gece ve devamındaki 26 gün. Ben günlerce evine gitmeden sokakta yatan insanları gördüm. Devletine bu kadar bağlı bir millet varken, bu ülke Allah’ın izni ile yenilmez.
15 TEMMUZ’UN ARDINDAN HEMEN SINIR DIŞI OPERASYONU BAŞLADI, BUNA DIŞ DEVLETLER ÇOK ŞAŞIRMIŞTI. SİZCE ŞAŞIRMALARININ NEDENİ NEDİR?
Evet gerçekten çok haklısınız. 15 Temmuz’un hemen akabinde, dış mihraklar ekonomide bir çöküntü bekledi ve bunu başarmak içinde ellerinden geleni yaptılar. Peki ne oldu? Başaramadılar. Onlar ekonominin yerle bir olmasını beklerken, kahraman Mehmetçiğimiz sınır ötesi operasyona başladı. Dış devletler bizim çökeceğimizi beklerken, aslanlar gibi kükreyen erleri karşısında görünce şoke oldular. Onlar bizleri kendileri ile karıştırıyorlar. Bizim şehadete olan düşkünlüğümüzü ve kısa sürede toparlanacağımızı hiç bir zaman düşünmediler. 15 Temmuz’da harabeye çevrilmek istenen ülke, kısa süre sonra sınır operasyonuna çıkıyor ve terör unsurlarını vuruyor. Sadece bununla da kalmayıp içerideki FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile de mücadele ediyor ve inlerine giriyordu. Bu kadar içeriden ve dışarıdan yapılan hamlelerle işgal edilmek istenen, yıkılmak istenen ülke dimdik ayakta durmaya devam ediyor. Onların hesabı ne olursa olsun hep unuttukları bir şey var; Allah bizimle. Bakın güçlü olan haklı değildir, haklı olan güçlüdür. Biz bunu kendimize destur edinmişiz. Bizler mücadele ederiz, zaferi Allah’tan bekleriz. Artık eski Türkiye yok. Artık ümmete rol model olan bir Türkiye var. Dev yatırımların yapıldığı, yolların, hastanelerin Avrupa standartlarının üstünde olduğu bir Türkiye var. Gençlerimiz bunları bilmez. Çünkü bugün 18 yaşına gelmiş bir çocuk hep AK Parti iktidarlığında büyüdü, eskisini bilmez. Eskiden insanların yağ, peynir, şeker almak için uzun kuyruklar oluşturduğunu bilmez. Geçmişte hastanelerde günlerce muayene olamadan evine dönen insanlar olduğunu bilmez. Hastanelerin önünde uyuyup, ilk önce sıranın kendisine gelmesini bekleyen insanların olduğunu bilmez. Bu nedenle anne ve babalara özellikle seslenmek istiyorum; çocuklarınızı el bebek gül bebek yetiştiriyorsunuz ama o dönemleri kesinlikle ama kesinlikle çocuklarınıza anlatın. Yeni Türkiye denilince, acaba eskisi nasıldır diye çocuklarınız merak ediyordur. Onlara bunları anlatın.
ZEYTİN DALI HAREKATI İLE İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Zeytin Dalı Operasyonu tamamen sınır güvenliğimizi sağlamak için. PKK’nın uzantısı olan PYD/YPG sırır güvenliğimizi tehdit eden örgütlerdir. Şimdi ise ordumuz terör unsurlarını vuruyor. Allah askerimize güç kuvvet versin. Rabbim onların yardımcısı olsun. Sınır güvenliği elbette çok önemli. Bu nedenle operasyon kararlılıkla devam ediyor. Türkiye’nin gelişimini sırlamak isteyen güçlere karşı bir operasyondur Zeytin Dalı. Ölen teröristlerin kimlikleri açıklanıyor ve görüyoruz ki her milletten insan var. Biz aslında terör örgütlerine karşı mücadele ederken, dünya da teröre destek veren ve terörden beslenen her devlete karşı da aynı mücadeleyi vermiş oluyoruz. Rabbim ordumuzu muzaffer eylesin.
SON OLARAK İNEGÖLLÜ VATANDAŞLARA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
İnegöl halkından Allah razı olsun. Bizleri hiç bir zaman mahcup etmedi. Her zamanlar rekorlar kırdık. Bundan sonra da rekorlar kırmaya devam edeceğiz inşallah. Onlar için ne yapsak azdır. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da onların huzuru ve refahı için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Eğer onların bizden bir talebi olursa, onu yerine getirmek için canla başla mücadele edeceğiz. Dualarını bizden esirgemesinler. Şu fani dünyada, nice engeller aşılıyorsa işte o dualar sayesinde oluyor. Onların dualarına talibiz.