MÜSİAD İnegöl Başkanı Bahri Sinan Yazaroğlu Türkiye’nin ekonomik büyüme rakamının açıklanmasının ardından değerlendirmelerde bulunarak, “Yüzde 4,0’lük büyüme oranıyla yılın ilk çeyreğinde Endonezya ve Çin’in ardından G20’nin 3’üncü sırasında yer alan Türkiye’nin pozitif büyüme eğilimi üst üste 11’inci çeyreğe ulaşmıştır. Türkiye, güvenli liman olma niteliğini sürdürecek ve Türkiye Yüzyılı’nda da dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacaktır” dedi.
Ülkemizin ilk çeyrek ekonomik büyüme rakamları açıklandı. Türkiye ekonomisi, Kahramanmaraş merkezli depremlerin de yaşandığı yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 büyüme kaydetti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ilk çeyreğine (ocak-mart dönemi) ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, GSYH 2023 yılı birinci çeyrek ilk tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4 arttı.
Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, ilk çeyrekte cari fiyatlarla geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 84,4 artarak 4 trilyon 631 milyar 792 milyon lira oldu. GSYH’nin birinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 245 milyar 464 milyon dolar olarak gerçekleşti.
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, yılın ilk çeyreğinde geçen yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak hizmetler yüzde 12,4, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 12, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 11,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 8,1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 7,8, inşaat yüzde 5,1, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,6 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1,4 arttı. Tarım sektörü yüzde 3,8, sanayi ise yüzde 0,7 azaldı.
Böylece Türkiye ekonomisi Kovid-19 salgını tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra üst üste 11 çeyrek büyümüş oldu. Bu yılın ilk çeyreğinde Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisine rağmen yüzde 4 büyüme dikkati çekti.
AA Finans Büyüme Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, bu yılın birinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 3,74 büyüyeceğini öngörmüştü.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, ilk çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,8 artış gösterdi.
Yerleşik hane halklarının tüketim harcamaları, yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 16,2 yükseldi. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 4,9 artış kaydetti.
Mal ve hizmet ithalatı, yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 14,4 artarken ihracatı yüzde 0,3 azaldı.
İŞ GÜCÜ ÖDEMELERİNDE YÜZDE 126,1 ARTIŞ
İş gücü ödemelerinde söz konusu dönemde yüzde 126,1, net işletme artığı/karma gelir yüzde 48,7 artış gösterdi.
İş gücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayrisafi katma değer içerisindeki payı geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 31,1 iken bu oran 2023’te yüzde 38 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 47,6 iken yüzde 38,2 oldu.
İş gücü ödemelerinin GSYH’ye oranla daha hızlı artmasının yanı sıra, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemelerinin yürürlüğe girmesiyle, kıdem tazminatı ödemelerinin önemli ölçüde artış göstermesi, iş gücü ödemelerinin katma değer içindeki payını arttırdı. EYT düzenlemesinin etkisi hariç bırakıldığında, iş gücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içindeki payının yaklaşık yüzde 33,5 olacağı tahmin edildi.
Ekonomik büyüme rakamlarının açıklanmasının ardından MÜSİAD İnegöl Başkanı Bahri Sinan Yazaroğlu değerlendirmelerde bulundu.
Yazaroğlu, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“2022 yılında kişi başı gelirde yeniden 10 bin dolar sınırını aşan ve kaydettiği yüzde 5,6’lık reel büyüme hızıyla oldukça başarılı bir performans sergileyen Türkiye, 2023 yılının ilk çeyreğinde de yüzde 4,0’le pozitif büyüme alışkanlığını sürdürmeyi başarmıştır”
“Tarihin en büyük deprem felaketlerinden birinin yaşandığı bu dönemde kaydedilen bu gelişme; Türkiye ekonomisinin, yaşadığı her türlü şoka yalnızca kendi öz varlıklarıyla cevap verebilecek güç ve dirence sahip olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Yüzde 4,0’lük büyüme oranıyla yılın ilk çeyreğinde Endonezya ve Çin’in ardından G20’nin 3’üncü sırasında yer alan Türkiye’nin pozitif büyüme eğilimi üst üste 11’inci çeyreğe ulaşmıştır. Bu dönemde iç talebin 11,6 puanla büyümeye güçlü bir destek vermesi ekonomik aktivitenin canlılığına işaret ederken; yatırımlardan gelen 1,2 puanlık katkı da reel sektör adına memnuniyet verici bir gelişme olmuştur. Net dış talep ise büyümeyi 2,8 puan sınırlandırmıştır. Milli iradenin 28 Mayıs’ta siyasi istikrardan yana tavır almasıyla, son 20 yılın en önemli kazanımlarından biri olan ekonomik istikrar da yeniden teyit edilmiştir. Böylece küresel düzeyde ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin devam edeceğinin tahmin edildiği önümüzdeki döneme ilişkin Türkiye, “güvenli liman” olma niteliğini sürdürecek ve Türkiye Yüzyılı’nda da dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacaktır”
HABER: SERHAT ÇİÇEK