İnegöl, sadece sanayi ve tarımda değil, doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Uludağ’ın eteklerinden Domaniç Dağları’na, Ahı Dağı’na kadar uzanan sıra dağlarla çevrili olan İnegöl, doğal zenginlikleriyle doğa tutkunlarının gözde mekânlarından biri haline gelmiştir.
İnegöl’ün güneybatısından başlayarak güneydoğusuna kadar uzanan Uludağ, eşsiz manzaraları ve doğa turizmi olanakları ile şehre büyük bir değer katmaktadır. Uludağ’ın eteklerinde yer alan çam ormanları, yaylaları ve akarsuları, İnegöl’e gelen ziyaretçilere huzur dolu bir kaçış noktası sunar. Alaçam, Boğazova, Arapoturağı, Başalan, Kıranköy, Tepeltepe ve Gazelli gibi yaylalar, şehrin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için adeta birer cennet niteliğindedir.
İnegöl Ovası, 350 metre rakıma sahip olup 148 km²’lik bir alanı kaplamaktadır. Alüvyonlarla kaplı zemini, tarım için verimli bir alan sunarken, ovanın doğal yapısı bölgenin güzelliklerini gözler önüne sermektedir. İnegöl’ün akarsu sistemini ise Kocadere ve ona katılan çeşitli akarsular oluşturur. Bu akarsular, Yenişehir havzasından başlayarak Sakarya Nehri’ne kadar uzanır ve Karadeniz’e dökülür. Uludağ ve Domaniç dağlarından gelen akarsular, sürekli ve bol suyu ile bölgenin su kaynakları açısından zenginliğini ortaya koyar.
İnegöl ve çevresinde bulunan göletler de bu doğal güzellikleri tamamlar niteliktedir. Fevziye Göleti, İnegöl’ün tek doğal gölü olma özelliğini taşırken, Eymir, Kurşunlu, Halhalca, Yenice Göleti ve Boğazköy Barajı gibi yapay göller ise bölgenin doğal yapısını zenginleştiren diğer önemli su kaynaklarıdır.
HUZURU ARAYANLARIN ADRESİ
İnegöl’ün bu kadar doğal güzelliklere sahip olması, huzuru arayanların da adresi oluyor. Sadece İnegöl içinden doğa gruplarının değil, İnegöl dışından da gelen doğa grupları bu alanları gezerek doğa turlarını tamamlıyor.
İnsana huzur veren İnegöl kırsalı, yoğun iş temposunda şehir merkezinde hayat süren vatandaşların hafta sonu adresi oluyor.
HABER: SERHAT ÇİÇEK