YURT DIŞI FAALiYETLERiNE VE TASARIMA AĞIRLIK VERMEMiZ LAZIM

İstanbul Mobilya İhracatçılar Birliği ve Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

MOBİLYA SEKTÖRÜ SÜREKLİ GELİŞEN SEKTÖRLERİMİZ ARASINDA. SÜREKLİ GELİŞİMİNDEKİ NEDENLER NELERDİR?

“Son 15 yılda Türkiye mobilya sektörü, üretimde, ihracatta, istihdamda ve gelişimde çok büyük bir mesafe kaydetti. Tabi bunun en önemli unsurları var. Girişimci olmamız. Yani biz mobilya sektörü olarak gerçekten girişimci bir sektörüz. Bu girişimcilimiz ve sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle yurt dışı gezilerinde, iş dünyasını yanına alarak dünyanın her tarafına gitmesinin ve iş adamlarını da yanına almasının çok büyük bir katkısı olduğunu biliyoruz. Bu sadece mobilya sektörüne değil, diğer bütün sektörlere katkısı var. Bu sektörün temsilcisi olarak diyorum ki; 177 ülkeye bütün sektörler içerisinde en fazla ihracat yapan mobilya sektörü 1. sırada. Bunu özellik Cumhurbaşkanımızın Afrika, Asya, Amerika ve dünyanın her bir tarafına gittiği gezilerin katkısı oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türk mobilyasının tanıtılmasına çok büyük katkısı oldu. Bizde bu gezilere iştirak ettik ve katkısı gördük. İkinci önemli bir katkı da, Türk mobilya sektörünün gerçekten  üreticilerimizin kaliteye ve tasarıma daha fazla önem vermesi oldu. Şuan kalite ile bir sorunumuz yok. Teknoloji ile bir sorunumuz yok, son teknolojiyi kullanıyoruz. Sadece 2023 hedeflerimize ulaşmak için tasarıma çok önem vermemiz gerekiyor. Tasarım, tasarım, tasarım dememiz lazım. Tasarım, bizim dünya pazarından pay olmamızı sağlıyor. Son 15 yılda 23. sıradan 12. sıraya yükseldik. Hedefimiz 2023 yılında ilk 5 mobilya ihracatçısı arasına girmek, 10 milyon dolar ihracat potansiyelini yakalamak. Biz artık daha hızlı bir şekilde büyümemiz gerektiğini söylüyoruz”

MOBİLYADA KATMA DEĞER NASIL ARTAR?

“Şuan da 177 ülkede yoğunluğumuzu arttırmamız için 3.4, sonraki sene için 4.2, bir sonraki sene için de 5.2 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaşmamız gerekiyor ki, 2023 hedeflerini tutturalım. Çünkü bazı pazarlarda derinleşme imkanımız var. Örneğin ABD dünyada, 50 milyar dolar civarında dünyadan mal alıyor. Bizim buraya 1-2 milyon dolar satmamız çok kolay. Çin şuanda çok hızlı bir şekilde büyüyor. Yani yükselen Asya pazarları büyüyor. Afrika ülkelerinde ciddi anlamda Türk mobilyasına teveccüh var. Biz şunu söylüyoruz; biz hem katma değerini yükseltebiliyoruz hem de miktar olarak ihracatımızı arttırabiliriz. Onun için bizim işimiz kolay. Çünkü 70 Liralık bir sandalye ile 700 Euro’luk sandalyenin aşağı yukarı yeri aynı, maliyeti aynı. Sadece bir tasarım, bir fikir farkı var. Onun için biz neden dünyanın en ucuzu olalım? Biz dünyaya ulaştıkça, daha pahalı, daha katma değerli mobilya satma imkanımız var. Bakın bugün bölgeye sattığımız 2 doların altında, kendi yakın komşumuza mal satarken. ABD’ye sattığımız mobilyanın kilosu 4,2 doları geçiyor. Bu ne demektir? Mobilya uzaklaştıkça, daha fazla karlı oluyor. Onun için İnegöllü meslektaşlarıma söyleyeceğim şu; mobilya sektörü, bizim bölgemizde büyüyüp gelişecek. Çok büyük bir avantajımız var. Sadece iki şeye çok daha fazla önem vermemiz lazım; yurt dışı tanıtım faaliyetlerine daha fazla ağılık vermemiz lazım ve tasarıma ağırlık vermemiz lazım”

“Bir de şunu söyleyeyim; ihracat artık bizim için bir milli görevdir. Milli seferberliktir. Her firma kesinlikle ihracat departmanını çok daha güçlendirmesi gerekiyor”

ZEYTİN DALI OPERASYONU SEKTÖRE ZARAR VERDİ Mİ?

“Önce vatan dememiz lazım. Önce güvenliğimiz, önce geleceğimiz dememiz lazım. Bunları çözdükten sonra zaten ticaret gelir hiç sorun değil. Yani bunlar öncelikle meselelerimizdir. Hani hep diyoruz ya; söz konusu vatansa, gerisi teferruattır. Gerçekten de öyle. Bizim hiç böyle bir korkumuz yok. Kesinlikle bu operasyonun yapılması gerektiğini Cumhurbaşkanımız ve devletimiz onaylıyorsa, bu olması gereken bir karar olduğu için onaylamışlardır. Bu konuda yoruma bile gerek yok, zaten eleştiriyi de abes görüyoruz”