VELİLERİ SEVMEK

Kıymetli okurlar ; Velileri sevmek Allah Teala’yı ne kadar çok sevdiğimize bağlıdır.İmanımız ne derece kuvvetli ise Allah dostlarını o derece çok seviyor ve onlara tabii oluyoruz demektir.Bu sevgi ve tabi olmak aslına bakarsanız kendimiz için bir kurtuluş yolu hazırlamak demektir.

Bakınız ; En çok hadis nakleden sahabi Ebu Hureyre (r.a) salih kimseleri sevmek, onların gönlüne girmek hususunda şunları söyledi:

‘’Kıyamet gününde kul, Allah Teala’nın huzuruna getirilir.Allah Teala’da ona: Benim için bir kulumu sevdin mi? Seni onun hatırına bağışlayayım…’’diye sorar.

‘’Bu nedenle salih dostları seviniz,onların desteklerini alınız.Zira kıyamet günü devlet onlarındır.’’ Diyor Ebu Hureyrehzleri..Onun için Allah dostlarını sevip onlardan destek almak ve onlara tabii olmak gerekir ki yanlışlara düşmeyelim,düşsek bile bir kurtarıcımız ve hürmetine bağışlanacağımız biri olduğunu bilelim.

Bir Mürşide Allah dostuna gitmekten maksat,Allah’ın cc rızasına ulaşmak,kötülüktenkaçmak,hasta kalbe ilaç,garip gönle gerçek bir dost aramak,kısacas manevi bir hicret yapmaktır.Bunu şu hadisi şeriflede izah edebiliriz;

Resülullah (s.a.v) Efendimiz:

‘’Fitneler etrafı sardığı bir zamanda ibadete yönelen kimse, sanki bana hicret etmiş gibidir.’’ Buyuruyor.

Şimdi bu hadisten yola çıkarak bir mürşide giden kimse,fitneden kaçıphak yolundaki cemaate koşmakta,isyandan kaçıp takvaya sarılmaktadır.İşte bu tam olarak Allah ve Resülü için yapılmış olan bir hicret çeşididir.Ve bu hicretin sonu ise Allah Teala’nın rızasıdır.KamilMürşid yeryüzünde en şerefli, en kıymetli,en gerekli ve en zor işi üstlenmiştir.O aynı zamanda en büyük bir emaneti taşımaktadır.Çünkü kamil mürşid Hz Peygamberin (s.a.v) varisi olarak takva imamlığını ve insanları terbiye işini yürütmektedirler.

Mürşide gitmekteki hedef ise bu iman ve irfan kervanına katılıp imanımızı bu ahir zamanda günahlar arasında korumak ve muhafaza etmektir.

Şimdi Mürşidin gerekliliği hakkında maide süresinin 35. ayeti kerimesinden örnek verelim ve bu ayeti kerimeyi iyi anlayalım çünkü aklı kasir olan bazı insanlar tarafından çok te’vile uğruyor. Ayet-i Kerime şöyle mealen;

‘’Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının,O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.’’

Şimdi burada ki ‘vesile’ kelimesini iyi anlamamız gerekir. Vesile’den maksat Ruhul Beyan Tefsirinde şöyle denmiştir: ’’Bil ki, ayet-i kerime ,açıkça vesileye yapışmayı emretmektedir, öyleyse vesile gereklidir. Çünkü Alah’u Teala’ya vuslat bir vesile ve bir vasıta ile olmaktadır.Bunun için en güzel vesile ve vuslat yolu da,hakikat alimleri ve tarikat şeyhleridir.İnsanın kendi başına amel etmesi,benlik ve varlık duygusunu artırabilir.Fakat peygamber ve velilerintarif,mürşidin işareti ve nezareti(gözetmesi) ile yapılan amelde,benlik duygusu bulunmaz. Böyle bir amel,talibi,Rabbul Alemine ulaştırır.Ehl-i Hayrın ve Salihlerin sohbetinde büyük bir şeref ve saadet vardır.’’

Evet bu ruhul beyandan alınan bir tefsirdir.Allah dostlarını inkar edenler neye dayanıyorlar o bile bilinmez heralde akıllarına dayanıyolar belki de ama bu iş akıl işi değil gönül işidir hem bu söylenenlerde akıldan beri değildir akla da uygundur ama anlamak istemeyen ve kendini kurtarmak istemeyen kişiye fayda vermez.

Allah Teala bizleri Salihlerden ayırmasın,onlar bizi bu günahlarımızla kapılarına alıyorlarsa kabul ediyorlarsa,bizler kim oluyoruzda onları kabul etmiyoruz laf atma ve inkar etme cürretinde bulunuyoruz.

                                                                                                 Selam ve Dua ile…