Afganistan’daki Türk azınlığı “Selçukiler”, kaybettikleri dil ve kültürlerini yeniden canlandırmak istiyor.
11 ve 12. yüzyıllarda bugünkü Afganistan’ın özellikle kuzey bölgelerini yöneten Büyük Selçuklu İmparatorluğu döneminde Herat ve çevresine yerleşen Oğuz-Selçuklu Türkleri, asırlardır varlıklarını sürdürüyor.
Ağırlıklı Herat olmak üzere Belh ve Cüzcan’da yaşayan Selçukiler’in büyük çoğunluğu zaman içerisinde siyasi yapının değişmesi nedeniyle bugün dil ve kültürlerini kaybetmiş durumda. Selçukilerin, tarih bilinçleri dışında diğer Farsça konuşan Afganlardan ayırıcı özellikleri bulunmuyor.
Etnik olarak Türk olduklarını bilmelerine karşın Türkçeyi ve Türk kültürünü unutmuş durumda olan Herat’taki Selçukiler, Farsçanın bir lehçesi olan Dariceyi konuşuyor, çocuklarına ise Fars-İslam kültüründe yaygın olarak kullanılan isimleri veriyor.
Belh ve Cüzcan’daki Selçukiler ise yoğun Türkmen ve Özbek nüfusu sayesinde Türkçenin bu lehçelerini kullanıyor.
Herat’ta 3 bin, Afganistan genelinde ise toplam 5 bin aile olduğu tahmin edilen Selçukiler, genellikle sıkı aile bağlarına sahip olmalarıyla biliniyor. Sık sık birbirlerini ziyaret eden ve evlilikleri genellikle aile içerisinden yapan Selçukilerin gençleri, iş bulma, evlenme, eğitim ve sağlık konularında birbirlerine destek oluyor.
2019’daki kanun değişikliği sayesinde Afganistan’da yaşayan ve nüfusları daha az olan etnik grupların kimlik kartlarına etnik aidiyetini yazdırma hakkı kazanmasının ardından Selçukiler de artık kimlik belgelerindeki etnik aidiyet kısmına “Selçuki” yazdırıyor, çoğunlukla “Selçuki” soyadını kullanıyor.
Selçukilerin en yoğun yaşadığı yer olarak bilinen Herat’ın Goryan ilçesinde AA’ya bilgi vermek için bir araya gelen 30 Selçuki, Türkiye’ye büyük sevgi beslediklerini, dil ve kültürlerini yeniden canlandırmak istediklerini anlattı.
Fotoğraf: Bilal Güler/AA
Selçukiler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini anlatan Türk dizileri sayesinde tarihe olan meraklarının pekiştiğini ve özellikle genç neslin Türkçelerini bu dizileri izleyerek geliştirdiğini söyledi.
Afgan Selçukiler, genç neslin Türkçe öğrenebilmesi için Yunus Emre Enstitüsünün Herat’ta kurs açmasını isterken, Goryanlı Selçukiler de büyük bir mutlulukla üzerinde “Selçuki” yazan kimlik kartlarını gösteriyor.
Müderrislik, hatiplik, imamlık, öğretmenlik ve çiftçilikle geçimlerini sağlayan Heratlı Selçukiler arasında Afganistan siyasetinde üst düzey makamlara gelen kişiler de yer alırken, 60 yaşındaki Dahiliye Uzmanı Dr. Muhammed Salih Selçuki de bu isimler arasında bulunuyor.
2005-2010 ve 2010-2018 yılları arasında 2 dönem Herat’tan milletvekili seçilerek Afganistan Meclisinde görev alan Dr. Selçuki, milletvekilliği süresince Afganistan Meclis Başkanı Yardımcılığı ve Meclis Sekreterliği görevlerini de üstlendi.
Bir dönem akademisyenlik ve rektörlük de yapan Dr. Selçuki, siyasi faaliyetlerden uzaklaştıktan sonra Herat’ta bir hastanede doktorluk mesleğine geri döndü.
Oğulları ve torunları akıcı Türkçe konuşabilen Selçuki’nin bir oğlu Konya Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinden, diğer oğlu da Harat’taki Türkiye Maarif Vakfına ait Afgan-Türk Maarif Okullarından mezun oldu.
Maram, Mazhar, Andisha ve Zamir adlı torunları da bu okuldaki eğitimine devam eden Muhammed Salih Selçuki, dil ve kültürlerini kaybetmelerine rağmen aile içerisinde nesilden nesile aktarılan sözlü tarih sayesinde Türk olduklarını unutmadıklarını aktardı.
Selçuki, “Yaklaşık 300 yıl önceye kadar, atalarımızın, büyüklerimizin tamamı Türkçe konuşuyorlardı. Maveraünnehir Selçuklularının Türkçe lehçesi ile yazılanlara göre, bu dilin kendine özgü bir lehçesi vardı. Selçuklulara ait tamamen Türkçe olan ve çok meşhur bir dildi.” dedi.
Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai’nin milletvekilleri ve bakanların olduğu bir toplantıda kendisini görür görmez “Sayın Dr. Selçuki, Türkiye’de atalarının camisinde namaz kıldık.” dediğini aktaran Selçuki, çocuklarının Türkiye’ye gidip tarihlerini ve Türkçeyi öğrenmek istediğini söyledi.
Dr. Selçuki, Selçukilerin Türkiye’ye bakışına ilişkin, “Bu ailenin tüm çocuklarının arzularından biri ruhi ve manevi yapılarıyla onları geçmişlerine bağlayacak kültürel değerlerine dönmektir. Hepsi Türkçeyi öğrenmeye ilgi duyuyor. Özellikle Herat bölgesindekiler olmak üzere Afganistan’daki Selçuklular kendilerini kökleri Türkiye’de olan büyük ve çok gelişmiş bir medeniyet havzasının parçası olarak görüyor.” değerlendirmesini yaptı.
Türk dizilerini izlediklerini, genç aile bireylerinin bu diziler sayesinde Türkçelerini geliştirdiklerini belirten Selçuki, “Selçuklu dizisini Afganistan televizyonları aracılığıyla izliyordum. Şu anda da bazen çocuklar dizileri, Türkiye kanalları üzerinden açıyor, biz de ilgiyle izliyoruz. Özellikle Sultan Sencer’i görmek daha çok ilgimizi çekiyor.” diye konuştu.
Herat’ta yaşayan diğer Selçuki ailelerle dayanışma içinde olduklarını, birbirlerini kolladıklarını dile getiren Dr. Selçuki, gerek uzun yıllar süren çatışmalı ortam gerekse son olarak Taliban sonrası dönemde nüfuslarının göçle ciddi oranda azaldığını, Selçukilerin çoğunlukla İran, Türkiye ve Avrupa ülkelerine gittiklerini kaydetti.
Selçuki, Selçukilerin sosyal statüsüne ilişkin de “Selçukluların hepsinin ekonomik durumu kültürel ve düşük iktisadi şartlar nedeniyle kanaat etmeye yetmiyor. Çoğunluğu çok düşük maaş ve gelirlerle günlük ve aylık geçimlerini sağlıyorlar. Bu grup arasında hiçbir türde ticaret gelişmedi. Hiçbir şekilde yüksek gelirlere sahip değiller. Ekonomik açıdan düşük ve orta seviyede yaşıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Selçuki’nin oğlu Muhammed Siyar Selçuki de Konya’daki öğrencilik yıllarında sık sık Selçuklu döneminden kalan eserleri ziyaret ettiğini belirterek, ailedeki diğer gençlerin de Türkiye’de eğitim almak istediğini vurguladı.