GÜRCÜ KÜLTÜR GECESİ’NE AKIN ETTİLER

İnegöl Kafkas Folklor ve Kültür Derneği tarafından geliri şehit ve gazi aileleri ile Mehmetçik Vakfı’na verilmek üzere düzenlenen Gürcü Kültür Gecesi’ne vatandaşlar akın etti.

Yayınlama: 18.04.2016
750
A+
A-

Geçtiğimiz Cumartesi akşamı İnegöl Kapalı Spor Salonu’nda saat 20.00’da başlayan program yaklaşık 3 saat sürdü. Protokol üyelerinin ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdikleri programda sahne alan 4 ile 80 yaş arası Kafkaslı folklorcular ayakta alkışlandılar.

 

GELENEKLER GEÇMİŞTEN GELECEĞE AKTARILIYOR






Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan İnegöl Kafkas Folklor ve Kültür Derneği Başkanı Ömer Faruk Demirtaş, “Kafkaslardan, Balkanlardan, Rumeli’den, doğudan, batıdan göç edip gelmiş bir çok kültüre kucak açmış, yurt olmuş, bereketli mümbit ve huzur şehri İnegöl’ün önemli bir parçası olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Şehirler insan organizması gibi doğar, büyür ve gelişirler. Bu gelişme süreçlerinde şehirlere katkıda bulunan birçok unsur vardır. Kültür dernekleri de bu unsurların içerisinde yer alan, şehirlerin gelişip büyümesine katkıda bulunurken hemşerilerinin örf, adet ve geleneklerini yaşatıp nesilden nesile aktarmasını sağlayan toplanma alanlarıdır. Geçmişini unutanın geleceği olamaz. Geçmişini bilmeyen, geleceğe asla yön veremez. İnegöl Kafkas Kültür ve Folklor Derneği’ni 39 yıl önce kuran büyüklerimiz de bu düşünce yapısıyla bu fitili ateşlemiştir. Derneğimizin kurucu üyelerinden hayatta olanlara sağlık, sıhhat, ölmüş olanlara ise Allah’tan rahmet diliyorum.”

 

“HEPİMİZ BİRİZ, KARDEŞİZ”

“1877-1878 yılında Osmanlı Devleti cephede savaş vermekteydi. Rumi takvimine göre bu savaş 1293 yılına tekabül ettiği için halk arasında 93 harbi olarak da bilinmektedir. Bu cephelerden birisi Balkan cephesi diğeri ise Kafkas cephesiydi. Ve hepinizin çok iyi bildiği gibi Osmanlı Devleti zor şartlar altında Ayetefenos Antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı. Bu antlaşma gereği Rusya savaş tazminatı olarak Batum, Kars ve Ardahan’ı aldı. Elviye-i selase adı verilen bu üç Osmanlı vilayeti böylelikle Rusların eline geçmiş oldu. Rusların esareti altında yaşamak istemeyen Müslüman Gürcü halkı dinini, dilini, örfünü, kültürünü yitirmek istemiyordu. Tüm zorlukları göze alarak çoğunlukla deniz yolunu tercih etmek suretiyle Anadolu coğrafyasına yönelen gürcüler yeni yurtlar edinmeye başladılar. Öte yandan Balkan toprakları da göç nedeniyle boşalıyordu. İşte bu göçlerin kesiştiği en önemli bölge Marmara bölgesiydi. Yani Gürcüler de Balka coğrafyasından gelen kardeşlerimiz de aynı kaderi yaşadılar. Onun için Türkü, Kürdü, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Arnavut’u kardeştir diyoruz. İşte bizim milletimizin kaderi böyle ortak bir kaderdir. İşte bunun için hepimiz bir ve beraber olmalı tarihin derinliklerinden gelen bu ortak kaderi, bu kardeşlik duygusunu asla kaybetmemeli aksine buna daha sıkı sarılmalıyız. Bizler de bugün ilk günkü heyecan ve keyifle kültürümüzü yaşatmak ve bugünkü ve gelecek nesillere aktarmak için çeşitli organizasyonlar yapıyoruz. Yaptığımız kültür sanat etkinlikleri ve sosyal projelerle insanları ayrıştırmaktan ziyade birleştirip hoşgörüyü arttırmayı hedeflemekteyiz. Gürcü kültürü de büyüklerimizin mozaik bir çiçek bahçesin e benzettiği İnegöl’ümüzün bir unsurudur. Bizler kültürümüzü nesilden nesile doğru şekilde nasıl aktarırız, kültürümüzü nasıl tanıtırız bunun derdindeyiz. Folklor ekiplerimizde çeşitli yaş gruplarında yüzü aşkın gencimiz bulunmaktadır. Burada çocuklarımıza dans etmenin yanı sıra, beraber hareket edebilme, sevgi, saygı, hoşgörü, üretkenlik ve kendini ifade edebilme gibi birçok alışkanlık kazandırılmaktadır. Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan koruyup vatanına, milletine, ailesine, hayırlı evlat olması için gayret göstermeliyiz. İşte saydığımız tüm bu güzellikleri devam ettirip insanların heyecanını koruyabilmek için festival, etkinlik, şenlik adına ne derseniz deyin çeşitli organizasyonları yapmak zorundasınız. Çocuklarımıza ve ailelerine bu sahne heyecanını yaşatıp başka ailelere de örnek ve öncü olmak durumundasınız. Bizim gibi kültür dernekleri bu tür etkinlikler ve organizasyonlardan beslenir, büyür ve gelişir. Bu ve buna benzer organizasyonlar daha fazla kitlelere ulaşmanıza imkân sağlar. Ailesinden, arkadaşından, sosyal çevresinden feragat edip yıl boyu çalışmalara katılan folklorcu kardeşlerimiz için bu tip etkinlik ve organizasyonlara katılmak ayrı bir tutkudur, ayrı bir mutluluktur. Eminim ki şuan aramızda olan birçok eski folklorcu ağabeyimiz, arkadaşımız sahneye çıktığı ilk günkü heyecanını hala içerisinde barındırmaktadır. Hala kalpleri aynı ritimde atmaktadır. Bunun en büyük kanıtı da sırf bu akşam bu sahnede yer alabilmek için Amerika’dan kalkıp gelen Celil Bayram’dır. İşte bizimde en büyük görevlerimizden biri üyelerimizin ve folklorcularımızın tüm emek ve beklentilerine cevap verecek işler üretmek, planlamak ve hayata geçirmektir. Ben bu sahne ile 16 yaşında tanıştım. Bugün hasbelkader bu derneğin başkanlığını yapıyorum. Bu dernek sayesinde bizler çok şey kazandık. Bu dernek bizleri çevremizde oluşan birçok kötü olaydan uzak tuttu. Kültürün, sanatın ve sporun toplumun gelişimindeki katkı payını sizler de çok iyi biliyorsunuz.”

 

“EVLERİNİZE KAPANARAK TERÖRÜ BİTİREMEZSİNİZ…”

“Ülkemizin son dönemde başındaki en büyük dert olan terörün beslendiği en büyük kaynak, aslını ve neslini unutmuş, sağlıklı düşünebilme ve karar verebilme yeteneği olmayan, toplum içerisinde kendisini ifade edebilme cesaretine sahip olmayan şahıslardır. Kültürel etkinlikleri yapmayarak terörü bitiremezsiniz, sportif etkinlikler yapmayarak terörü bitiremezsiniz, evlerinize kapanarak terörü hiç bitiremezsiniz. Bu tür etkinlikleri birer eğlence olarak görmekten ziyade, bir olabilme, beraber hareket edebilme, ortak değerleri paylaşma ve aslına nesline sahip çıkma olarak görmezseniz terörün ulaşmak istediği hedefe istemeden de olsa hizmet etmiş olursunuz. Terörün asıl amacı bu değil mi zaten. Önce sindirmek sonra güven ortamını kaldırarak toplumu kaosa sürüklemek… Hangimiz günlük hayatımızda değişiklik yaptık, hangimizin ne kadar vatansever olduğunun ölçüsünü kültür-sanat etkinlikleri belirleyebilir. İnegöl Kafkas Folklor ve Kültür Derneği olarak bu akşam burada dernek yararına kitap satışı gerçekleştiriyoruz. Sizlerin buna öncülük etmesini rica ediyoruz. Bu satışların bir amacı daha var. Bu satışlardan elde edilecek gelirin bir kısmı da Mehmetçik Vakfı’na bağışlanacaktır. Bu vesile ile bir kez daha vatan savunmasında canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, bu mücadele esnasında kahramanca kendilerini siper eden gazilerimizi de şükranla anıyor, yaralı olanlara yüce Allah’tan şifalar diliyorum. Bu güzel gecenin hazırlanmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Savaşsız, terörsüz, çocukların ve annelerin ağlamadığı huzurlu bir dünya dileklerimle gecede katkısı bulunan herkese teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

 

Konuşmanın ardından başlanılan folklor gösterinde yaşları 4 ile 80 arasında değişen toplam 180 folklorcu birbirinden güzel oyunlar sergilediler. Mahalli oyunlar, Partsa, Acaruli Büyükler, Küçük-Minik ekip, Acaruli Küçükler, Bursa Ağır Master Grubu, Mtivluri, Svanuri, Lelo ve son olarak da Suita gösterileri ile program tamamlandı. Ayrıca program esnasında bölgede satışı gerçekleştirilen kitaplardan ve yapılan çekiliş için satılan biletlerden elde edilen gelirler Mehmetçik Vakfı ile şehit ve gazi ailelerine bağışlandı.

 

HABER: Serhat ÇİÇEK



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş