İshakpaşa’da Kandil dolu dolu geçti

İnegöl İshakpaşa Eğitim Bilim Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Miraç Kandili nedeni ile bir çok etkinliğin bulunduğu program tertip etti. Mesudiye, Alanyurt, Akhisar, Yenice ve Sinanbey mahallelerinde de düzenlenen programlarda Mevlid-i Şerif okunurken, ardından ilahiler seslendirildi. Programlar, dini sohbetin ardından vatandaşlara yapılan ikram sonrası son buldu.

Yayınlama: 05.05.2016
831
A+
A-

 

İshakpaşa Eğitim Bilim Kültür ve Yardımlaşma Derneği, dini gün ve geçelerde yaptığı etkinliklerini sürdürmeye devam ediyor.

 






KANDİLLER EŞLİĞİNDE ZİKİR VE SOHBET EDİLİRDİ

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Dernek Başkanı Mehmet Şenol, ” Kandil kelimesinin müminlerin gönüllerde uyandırdığı farklı bir heyecan vardır. Çünkü kandil, dilimizdeki birçok kelimede olduğu gibi, ilk anlamının ötesinde, derininde bir manayı ifade eder. Kandil sözcüğündeki bu mana değişiminin hoş bir hikâyesi vardır. Bugünkü teknik imkanların bulunmadığı dönemlerde, kutlu gecelere birer işaret olsun diye camilerin minaresi ve duvarları ışıltılı kandillerle donatılırmış. Cami ve mescitlere toplanan müslümanlar gecenin geç saatlerine kadar kandillerin aydınlattığı mabetlerde ibadet, zikir ve sohbetle meşgul olurlarmış. Camilerin kandillerle süslenmesi kutlu gecelere özel bir uygulama olduğu için zaman içerisinde o gecelere kandil adı verilmiş” dedi.

 

MİRAÇ; YUKARI ÇIKMAK, YÜKSELMEK DEMEKTİR

“Miraç kelime anlamı olarak, “Yukarı çıkmak, yükselmek” anlamına gelir” ifadeleri ile konuşmasına başlayan Molla Hakan Diricanlı ise, “Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) göğe yükselerek Cenab-ı Mevla’nın huzuruna kabul edildiği geceye Miraç Gecesi denmiştir. Birçok ilahi sırrı, hikmet ve bereketi bünyesinde barındıran bu gece İsra suresinin ilk ayetinde şöyle ifade edilmektedir: “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.” (İsra, 1)” şeklinde konuştu.

 

NAMAZ MÜMİNİN MİRACIDIR

Diricanlı, konuşmalarını şu ifadelerle tamamladı: “Resulullah (s.a.v) o sonsuz alemden dönüşünde müminlere hediyeler de getirmiştir. Bu manevi hediyeler yüce Allah’a şirk koşmayan her müslümanın cennete gireceği, Bakara suresinin son üç ayeti (Amene’r-resulü) ve beş vakit namazdır. Peygamberimiz’in (s.a.v), Miraç’ta gerçekleşen Allah ile mülakatı hadisesi, namaz içinde sembolik olarak yaşanmaktadır. Bu sırra işaret için Peygamberimiz (s.a.v) “Namaz müminin miracıdır” buyurmuştur. Namaz, kulun günde beş defa yaradanın huzuruna çıkması O’nunla buluşması, divanında durması ve O’nunla yüz yüze gelmesi demektir. Bu yüce divanda, arada hiçbir vasıta olmadan her türlü dilek ve ihtiyacını kul bizzat Allah’a arz eder, O’na sığınır, yalnızca O’ndan yardım diler. İmam-ı Gazali (rah) der ki, namaza başlayan kişi cenneti sağında, cehennemi solunda, Sırat’ı ayaklarının altında, Allah’ın da (c.c) kendisine yönelmiş olduğunu düşünür. Böylece Namaz, dinin direği, imanın alameti, amellerin en faziletlisi ve Allah’a en sevimli olanıdır. Namaz, kalbin nuru, gönüllerin sefası, takva ehlinin göz aydınlığı, müminlerin miracıdır. Bu sebeple her mümin namaza başladığında, namazın kendisinin miracı olduğunu, dolayısıyla yüce Allah’ın huzurunda bulunduğunu bilmelidir. “Kulun Rabbine en yakın olduğu an secde halidir” buyuran Rasul-i Zişan Efendimiz (s.a.v), müminin miracını böyle izah etmektedir”

 

HABER: Serhat ÇİÇEK



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş