DSÖ’nün raporuna göre 43 ülke, gıdalardaki trans yağlarla mücadele için en iyi tedbirleri hayata geçirirken, bu sayede dünya genelinde 2,8 milyar insan trans yağlardan korundu.
Bu konuda sağlanan ilerlemelere rağmen, dünya genelinde 5 milyar kişi hala trans yağların yıkıcı sağlık etkisinin riskiyle yaşıyor.
Endüstriyel olarak üretilen trans yağlar, genellikle ambalajlı gıdalar, unlu mamuller ve yemeklik yağlarda bulunuyor.
Trans yağ tüketimi, her yıl dünya genelinde koroner kalp hastalığı nedeniyle yaklaşık 500 bin erken ölüme neden oluyor.
DSÖ, 2018’de endüstriyel olarak üretilen trans yağların küresel olarak ortadan kaldırılması çağrısında bulunmuştu.
Raporda görüşlerine yer verilen DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, trans yağların bilinen bir faydası olmadığını, sağlık sistemleri için büyük maliyetlere yol açan sağlık riskleri olduğunu söylerken, “Buna karşılık trans yağları ortadan kaldırmak uygun maliyetlidir, sağlık için çok büyük faydaları vardır.” ifadelerini kullandı.
Trans yağ tüketimi nedeniyle en çok koroner kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin yaşandığı 16 ülkenin 9’unda iyi bir önleme politikası uygulanmıyor.
Bu ülkeler arasında Avustralya, Azerbaycan, Butan, Ekvator, Mısır, İran, Nepal, Pakistan ve Güney Kore de yer alıyor.
Trans yağlarını ortadan kaldırmak için en iyi politikalar, Amerika ve Avrupa’daki yüksek gelirli ülkelerde uygulansa da Arjantin, Bangladeş, Hindistan, Paraguay, Filipinler ve Ukrayna gibi sayıları artan orta gelirli ülkeler de bu politikayı uyguluyor ya da benimsiyor. Bu yıl trans yağları ortadan kaldırmak için en iyi politikaların Meksika, Nijerya ve Sri Lanka’da uygulanması öngörülüyor.
DSÖ, ülkelere trans yağları ortadan kaldırma politikalarını iyi bir şekilde uygulamaları yönünde tavsiyede bulunurken, bu konuda ilerlemeler kaydedilmesi için rehberlik programı geliştirdi.