Büyüme istikrarın nimetleri

AK Parti İlçe Teşkilatı tarafından dün saat 10.00’da Osmanlı Sarayı’nda sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine ve meslek örgütlerine yönelik olarak bir kahvaltı programı düzenlendi. Düzenlenen programda konuşan Hüseyin Şahin, Türkiye’nin her alanda gösterdiği büyüme ve gelişmenin siyasi istikrarın bir nimeti olduğunu dile getirdi.

Yayınlama: 04.06.2015
787
A+
A-

AK Parti İlçe Teşkilatı tarafından dün saat 10.00’da Osmanlı Sarayı’nda sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine ve meslek örgütlerine yönelik olarak bir kahvaltı programı düzenlendi. Programa; AK Parti Bursa Milletvekili ve 25. Dönem Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin, Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve belediye başkan yardımcıları, AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda STK ve meslek örgütü temsilcisi katılım gösterdi.

 

HEDEFLERİN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN İSTİKRAR ŞART






Programın açılışında konuşan AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel, “Bugün AK Parti İlçe Teşkilatı olarak sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleriyle bir araya geldik. AK Parti’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002’den bu yana yaklaşık 12,5 yıllık zaman zarfında eğitim, ekonomi, sağlık, ulaşım ve sosyal alanlarda yapmış olduğumuz icraatları anlatmaya kalksak en az 2 saat sürer. Benim özellikle yapılanlardan ziyade bu yapılanların sadece istikrar ortamında yapıldığını, bu gelişmenin ve güçlü Türkiye hedefinin gerçekleşmesi için istikrarın kesinlikle şart olduğunu vurgulamak istiyorum. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.

 

BU SEÇİM ALİ’NİN VELİ’NİN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN SEÇİMİ

7 Haziran seçiminin önemine değinen Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Dün akşam Hasanpaşa ve Küçükyeniceköy Mahallelerindeydim. Orada da, daha önceki gezilerimizde de aynı şeyleri ifade ettim. Her seçimin ayrı bir önemi var ama bu seçim daha bir önemli. Çünkü şöyle bir algı var; AK Parti olmasın. Kimisi baraj geçmenin kimisi de oy artırmanın derdinde. Bunları topladığınızda ‘Acaba AK Parti’yi 275’in altında bırakır mıyız?’ gibi bir hesap var. Arkası ne olacak? Bunu izah eder misiniz? Geçen sene 4 yere iftara gittim, Kosova’da, Bosna Hersek’te, Gürcistan’da misafir olduk. Sudan’a gittik 2 akşam misafir olduk. Orada bir anım oldu. İlk akşam Özel Afrika Üniversitesi’nde bin 500 kişiye iftar verdik. İftar sofraları ziyanlıktır, çok artar ama orada 1 tane şey ziyan olmadı. Afrikalı fakir öğrenciler vardı. Ertesi gün köylerde erzak dağıtımı yaptım. 11 senedir birçok yere gittim, İnegöl’de bu fakirliğin 10’da 1’ini dahi görmedim, insanlığımızdan utandım ve gözlerimiz yaşandı. Ülke olarak ne kadar iyi durumda olduğumuzu gördüm. Son akşam Kur’an-ı Kerim Üniversitesi’nde bir iftara katıldık. Üniversitenin rektörü çıktı dedi ki; ‘Yaklaşık 20 gün sonra Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri var, sizin cumhurbaşkanlığı seçiminiz bizim için çok önemli. Türkiye’nin dimdik ayakta durması, güçlü olması bizim için çok önemli’ dedi. İnanın birçok arkadaşımız ağladı, gözyaşı döktü. Bu ülkedeki istikrar, birlik ve beraberlik, içeriden ve dışarıdan türlü türlü uğraşmalara rağmen dik duruş o kadar önemli ki bu sadece Türkiye için değil coğrafyamızdaki bütün ülkeler için çok önemli. AK Parti olmasın gerisi ne olursa olsun mantığı ile yaklaşılan bir seçimde herkesin bu durumu gözden geçireceğini ve buna göre karar vereceğini ifade etmek istiyorum. Temennimiz ve duamız inşallah kazasız, belasız, sorunsuz, hayırlı ve neticeleri itibariyle bu ülkenin güçlü bir şekilde yoluna devam ettiği bir seçim olur. Bana şahsi olarak kızgınlığı olan, herhangi bir milletvekilimize, belediye meclis üyemize, teşkilat mensubumuza kızgınlığı olan arkadaşlarımız olabilir. Bizler kuluz hatalarımız olur ama rica ederim fotoğrafın bütününe bakın. Bu Ahmet’in, Mehmet’in, Ali’nin, Veli’nin seçimi değil, ülkenin seçimi. Allah hakkımızda hayırlısını nasip etsin” şeklinde konuştu.

 

KRİZ DÖNEMLERİNDE İKTİDARA GELDİK

4 gün sonra seçime gidildiğini belirten AK Parti Bursa Milletvekili ve 25. Dönem Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin, “Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz 1946 yılından bu yana birçok kez parlamento yenileme seçimleri yapıldı. Meclis yenilendi ve kendi içerisinde birçok hükümet çıkarttı. İlk çok partili seçim olduğu dönemde açık oy gizli tasnif sistemi vardı. Türkiye demokrasiye yeni geçiyordu, 1950 yılında demokrasi rayına oturmaya başladı ve gizli oy açık tasnif sistemiyle seçimler yapılmaya başlandı. Millet gizli oy, açık tasnif sistemiyle ilk kez iradesini ortaya koyduğunda mevcut hükümeti değiştirip yeni bir hükümete destek vermişti. CHP’nin iktidarına son vererek Demokrat Parti’yi iş başına getirdi. Türkiye, demokratik yolla iktidara gelen bir hükümetle büyümeye çalışıyordu. Milletin iradesi ve milletin seçtiği idarenin 1960 yılında ilk kez inkıtaa uğradığını müşahede ettik. 1960, 1971, 1980 sonra postmodern darbelerin ondan sonra darbe planlarının yaşandığı süreçler yaşadık. Özellikle son 12 yıldır AK Parti olarak iktidardayız. 3 kez üst üste iktidara gelen 2 tane parti var. Biri Demokrat Parti biri de AK Parti. Önümüzde yepyeni bir dönem var. 4. kez iktidar olmak ve bu imkân önünde milletin ona sunduğu iktidar olma şansını millet adına yakalayan bir AK Parti var. 7 Haziran’da 4. kez milletimizin huzuruna gelerek dünyanın en genç iktidar olmuş partisinin serüvenini ve iktidar oluşunu hep beraber izleyeceğiz. Milletimize güveniyoruz. 7 Haziran’da eski Türkiye anlayışı ile yeni Türkiye anlayışının, vesayetçi anlayışla demokratik, sivil, özgür anlayışın mukayesesini milletimiz sandıkta rey etmiş olacak. Eski Türkiye anlayışını savunanlar, eski Türkiye anlayışıyla bizim reddettiğimiz ve Türkiye’nin asla eskide bulunmaması gerektiğini savunuyoruz. AK Parti, 12 sene önce 3 partili koalisyodan ve bu partilerin anlaşamamasıyla Cumhurbaşkanının Anayasa Kitapçığı fırlatması ve ‘Anayasa kitapçığına tekrar bakınız’ diyerek onları uyarması ile o gece faizlerin 7 binlere çıktığı kriz dönemlerinde iktidar olmuştur. O dönemde Türkiye’de insanımızın hiç hak etmediği bir şekilde kendi içyapısal düzenlemelerimizden ve siyasi istikrarın düzgün olmamasından dolayı bir ekonomik kriz yaşadık ve birçok işletme kapısına kilit vurmuştu. Birçok fabrika ve işletmede satılık ilanları vardı. İşletmeler kapanmış işçiler işsiz kalmıştı. Bunun müsebbibi o dönem için içinde bulunduğumuz siyasi istikrarın ekonomiye, insan sosyolojisine ve siyasi hayata istikrar ve güven verememesinden kaynaklanıyordu. Ülke o dönemde ciddi ekonomik küçülmelerle karşılaştı, ülke ekonomisi ve insanı büyük zararlar görmüştü” diye konuştu.

 

SİYASİ İSTİKRARIN NİMETLERİ

Son 30 yılı ele alırsak 1980 darbesinden sonra 82’de Anayasa yapılmış ve 83’te seçimler yenilenmiş, tek başına bir iktidarla tanışmıştık. Türkiye tek başına iktidar döneminde büyüme göstermiş ama 91 yılında koalisyonlarla tekrar tanışan bir siyasi hayata geçmiştik. 1991 yılında Türkiye’nin ekonomik büyüme hızı GSMH bazında 200 milyar dolarken 2002 yılına geldiğimizde 11 yılda ancak yüzde 15 büyüyebilmiştir. Koca Türkiye’nin büyüyebildiği oran yüzde 15. Bunun da müsebbibi çalışan insanlar değildi, ülke insanına sunulamayan siyasi istikrardı. Biz 2002’de iktidara geldikten sonra 12 senede 230 milyar dolardan aldığımız GSMH’yı bugün 830 milyar dolar seviyelerine çıkardık.  11 senede yüzde 15, 12 senede yüzde 350 büyüme… Mukayese yapın. Tarım, sanayi, sağlık, turizm, kamu sektörü ve diğer sektörler olarak Türkiye’mizi 12 senede 3,5 katı büyüttük. Bunun altında siyasi istikrarın ekonomiye güven veren bir anlayışı vardı. Milli geliri 3 bin dolar seviyesinden 11 bin dolar seviyesine çıkardık. Yine 3,5 katı artış gözlendi. İhracatı 35 milyar dolar seviyesinden 160 milyar dolar seviyesine çıkardık. Bunu işadamlarımız, sanayicilerimiz, orta ve küçük ölçekli firmalarımız yaptı ama eğer siyasi istikrar sürüyorsa, hükümet destek ve teşvikleri zamanında, uygulamayı yerinde yapıyorsa insanımız ekonomisini, siyasetini ve ülkesini büyütmekte olağanca gücüyle çalışıyor. Siyasi istikrarın ülkeye sunduğu başarı nimetleri bunlardır” ifadelerini kullandı.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş