Karşılıksız çıkan çek miktarlarında son 4 yılda yüzde 50’lere varan bir artış yaşandığını ve 2015’in ikinci çeyreğinden itibaren hem karşılıksız işlem yapılan çek sayısı hem de değerinde artışın hızlandığını belirten İGİAD Başkanı Özdemir, geçtiğimiz bir yılda karşılıksız çek kesilmesinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.
Tüm Dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) ülkemizdeki ticari işletmelerin yüzde 90’ını oluştururken, istihdamın yüzde 78’ini karşılayarak sadece ekonomik kalkınmaya değil toplumsal refah ve barışa da katkı sağlamaktadır.
Türk ekonomisinin can damarı KOBİ’lerin karşılıksız çek ve iflas erteleme süreçleriyle bankalar, KOBİ’ler, denetleyici kurumlar , TOBB ve sivil toplum kuruluşlarının acilen bir araya gelmesi gerektiğini belirten İGİAD BAşkanı Hakan Özdemir ,bir an önce bu alanda KOBİ’leri rahatlatacak adımların ortak akıl ile atılması gerektiğini iletirken, özellikle son dönemlerde karşılıksız çek sayısındaki artış ve iflas erteleme uygulamasının kötüye kullanılmasının ekonomide yaratacağı risklerin de göz önünde bulunması gerektiğinin altını çizdi.
“4 YILDA YÜZDE 50 ARTIŞ YAŞANDI”
Karşılıksız çıkan çek miktarlarında son 4 yılda yüzde 50’lere varan bir artış yaşandığını ve 2015’in ikinci çeyreğinden itibaren hem karşılıksız işlem yapılan çek sayısı hem de değerinde artışın hızlandığını belirten Özdemir, geçtiğimiz bir yılda karşılıksız çek kesilmesinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.
Son dört yılda karşılıksız çekten dolayı tahsil edilemeyen para miktarının üç kat arttığını 2011 yılında 8,5 milyar TL’nin karşılıksız çekten dolayı tahsil edilemediğini, 2015 yılında bu rakamın 27,3 milyar TL’ye bu yılın ilk dört ayında 3 milyar 379 bin liralık 307 bin 664 adet senet protesto edildiği öğrenildi. Protestolu senetlerdeki artış hızının yıllık yüzde 58 e ulaştığının da göz önüne alınması gerektiğinin altını çizdi.
Özdemir, ayrıca ticaret hayatında sıkıntı yaratan bir başka önemli sorunun da iflas erteleme olduğunu ifade etti. İflas ertelemenin bugün kötü niyetli kullanıldığını hatırlatan Özdemir “İflas erteleme sayısındaki artış için son zamanlarda mahkeme dosyalarına bakmak gerekmektedir. Gerçek tablo icra ve iflas davalarında açık ve net bir şekilde görünüyor. İflas erteleme kararı alan bir firma 4 yıla kadar, devlet de dâhil borçlu olduğu kurum kuruluş ya da şahıslara tek kuruş ödemiyor. Alacakların büyük çoğunluğu ; benzer sıkıntıları yaşayan, iyi niyetli davranan, işini dürüst ve temiz bir şekilde yapan KOBİ’ler. Alacaklıları sıkıntıya sokan diğer bir durum ise mahkemelerde sürecin uzamasıdır. Uzayan süreçten en çok zarar gören yine ticaret erbabı olmaktadır.” dedi.
Bu noktada sorunu dile getirmek kadar çözümün dile getirilmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir ” Finans sektörü ,bankaların ve konunun taraflarının süreci iyi yönetmesi gerekiyor. Yeni kurulan ya da mevcut sirketlerin sürdürebilirliğinin sağlanması için sektör bazlı kriterlerin getirilmesi ve yeterliliklerin kontrol edilmesi gerekiyor” dedi.
Sonuç olarak karşılıksız çek ile ilgili yaptırımların konuyu bir yere getirebileceğini ancak kökten çözüm için Finans kurumlarının, denetleyici kurumların, hükümetin ve sivil toplumun acilen bir masa etrafında bir araya gelmesi gerektiği belirten Hakan Özdemir “Bununla birlikte şirketlerin finansman yönetim becerilerinin geliştirilmesi adına buradan sorumluluğu bulunan tüm paydaşlara sesleniyorum. Çek, protestolu senetler ve iflas erteleme konularında Stratejik Plan oluşturulmalıdır. İnegöl Genç İş Adamları Derneği olarak yapılacak tüm çalışmalarda hazır olduğumuzu belirmek isterim” dedi.