Milletimiz destan yazdı

Saadet Partisi Ağustos ayı divan toplantısını önceki gün parti binasında düzenlenen programla gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen toplantıda açıklamalarda bulunan Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü, “Rabbimizin yardımıyla 15 Temmuz’da ülkemiz, milletimiz bir zafer destanı yazdı elhamdülillah. Ülkemizi yeniden kara bir döneme sokmak isteyenlere karşı, topyekûn bir mücadele verildi ve bir zafer kazanıldı. Bu zaferin kazanılmasında emeği geçen herkese, özellikle de tanklara ve kurşunlara karşı vü

Yayınlama: 15.08.2016
903
A+
A-

Saadet Partisi Ağustos ayı divan toplantısını önceki gün parti binasında düzenlenen programla gerçekleştirdi. Programa Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Recep Aygün, İlçe Başkanı Ertan Sütçü ve partililer katılım gösterdiler.

 

YAŞADIKLARIMIZDAN DERS ALMAK ZORUNDAYIZ






Divan toplantısı esnasında bir konuşma yapan Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü, “Hep birlikte 15 Temmuz gecesini kanlı darbe girişimi sürecini  yaşadık. Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun ki rabbimizin yardımıyla 15 Temmuz’da ülkemiz, milletimiz bir zafer destanı yazdı elhamdülillah. Ülkemizi yeniden kara bir döneme sokmak isteyenlere karşı, topyekûn bir mücadele verildi ve bir zafer kazanıldı. Bu zaferin kazanılmasında emeği geçen herkese, özellikle de tanklara ve kurşunlara karşı vücudunu siper eden, inançla vatanını ve milletini savunan fedakâr halkımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca, süreç başladığında direnmek için sokağa çıkan ve saldırılarda şehit olan, teşkilatlarımızda görev yapan 15 teşkilat mensubumuzu ve tüm şehitlerimizi rahmet le anarken yaralılarımıza da bir kez daha acil şifalar diliyorum. Bir kez daha gördük ki; düşmanlarımız hiç boş durmuyor. Tarihimizin her anında olduğu gibi bu dönemde de İslam’ın sancaktarı olan ülkemizi karıştırmak, bölmek ve yok etmek için her türlü yöntemi deniyorlar. Tarihin her döneminde maşalar, kuklalar değişse de perde arkasındaki güç hep aynı olmuştur. Her hain saldırıda olduğu gibi bu saldırının arkasında da ABD vardır, İsrail vardır, NATO vardır. Müslüman olarak, yaşadığımız olaylardan ders almak ve geleceğimizi ona göre şekillendirmek zorundayız. Israrla hep söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz. ABD’den, İsrail’den bize dost olmaz. Bunda ısrar etmenin bir anlamı yoktur. Bizim bunlarla dostluğumuz devam ettiği sürece, bunların ülkemiz üzerinde ki hain emelleri hiçbir zaman bitmeyecektir. Bugün FETÖ ile bunu deneyenler, yarın İŞİD’le, PKK ile veya başka herhangi bir oluşumla denemelerine devam edeceklerdir. Bana ne Amerika’dan ve kahrolsun İsrail diyemediğimiz sürece ve bunun gerektirdiklerini yapmadığımız sürece de bu böyle devam edecektir. Bu gerçekler ışığında 15 Temmuz tarihi, dost ve müttefik tanımının yeniden gözden geçirilmesi ve dış politikada D-8 oluşumu, Şangay 5’lisi gibi alternatif dengelerin geliştirilmesi için yeni bir başlangıç olmalıdır. Temelini hocamızın attığı D-8’ler, bu süreçte güçlendirilmesi, harekete geçirilmesi gereken en önemli oluşumdur. Çare, ayrılığı gayrılığı bir kenara bırakıp Müslüman ülkelerin güçlerini birleştirmesidir. Çare, AB kapılarında oyalanmak yerine, Erbakan hocamızın sözüne kulak vermektir”

 

“NE VARSA ERBAKAN’DA VARMIŞ”

“Yeri gelmişken ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz son dönemde herkesin dilinde Milli Görüş Lideri Merhum Necmettin Erbakan var. Televizyonlara çıkan bütün gazeteciler hep aynı şeyi söylüyor; ‘Bir tek Erbakan haklıymış’. Televizyonlara çıkan bütün emekli askerler aynı şeyi söylüyor; “Bir tek Erbakan gerçekleri görmüş”. Televizyonlara çıkan bütün akademisyenler, siyasetçiler, sanatçılar hepsi aynı şeyi söylüyor: “Ne varsa Erbakan’da varmış”. En son Sayın Cumhurbaşkanımız çıktı, “Allah bizi affetsin. Biz ne istedilerse verdik. Ama bir tek Erbakan bunlara karşı mesafeli durdu” dedi. Peki sonuç? Bunu anlamamız için, illa Türkiye’nin bu hale gelmesi mi gerekiyordu? Yine de iş işten geçmiş değil. Bu millette kor gibi iman var. Bunu 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya gösterdik. Bundan sonraki her adım, 15 Temmuz’un ortaya çıkardığı birlik ve beraberlik duygusunu takviye edici olmalıdır. Bu yüzden gelin Milli Görüş’ün uyarılarına kulak verelim. Durum daha da kötüleşmeden ırkçı emperyalizmin figüranı olmak yerine, hem milletimizin, hem de bütün İslam âleminin kahramanı olun. Kanın, çatışmanın, gözyaşının değil, huzur, barış ve kardeşliğin mimarı olun. Avrupa Birliği’nin, NATO’nun, Amerika’nın ve Rusya’nın değil, Erbakan’ın sözüne kulak verin. Çünkü Erbakan bu topraklarda sadece FETÖ yapılanmasına değil, Türkiye’de NATO yapılanmasına da hayatı boyunca karşı çıktı. Amerika’ya da Avrupa’ya da, Rusya’ya da mesafeli durdu. Kimseden medet ummadı. Hayatı boyunca, yerli ve milli kalkınmanın mücadelesini verdi. ‘Ağır Sanayi’ dedi. ‘Milli Sanayi’ dedi. ‘Hızlı Sanayi’ dedi. ‘Yaygın Sanayi’ dedi. ‘Gelir dağılımında adalet’ dedi. ‘Denk Bütçe’ yaptı. O birliğe mi girsem, bu birliğe mi girsem diye değil, kendi birliğini, yani İslam birliğini kurmanın mücadelesini verdi. D-8’leri kurdu. Bu yüzden iktidara diyoruz ki, sözde değil özde Erbakan’ı anladığınız gün biz bütün gücümüzle sizin yanınızdayız. Ve her daim Hakk bildiğimizi söylemeye ve haykırmaya devam edeceğiz. Ve her daim hakkın hâkim olması için biz çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum ve Allah (cc)’a emanet ediyorum” ifadelerini kullandı.

 

HABER: SERHAT ÇİÇEK



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş