Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda İ sınıfı fırkateyn projesinin birinci gemisi olan İstanbul Fırkateyni’nin sac kesme törenine katılarak, ilk sac kesme işlemini gerçekleştirdi. Bakan Işık, “Gelinen aşama itibari ile Tuzla bölgesindeki 7 özel tersanemizde ve bakanlığımıza bağlı tersanelerimizde yürütmekte olduğumuz askeri gemi inşaat projelerinin bütçesel büyüklüğü 5 buçuk milyar doları aşmış durumda” dedi.
İ-Sınıfı Fırkateyn’in ilk gemisi olan İstanbul Fırkateyn’inin inşa başlangıç töreni Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Törene Bakan Işık’ın yanı sıra Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, 2007 yılında mayın patlaması sonucu gazi olan er Mehmet Kayaoğlu, 1994 yılında Bingöl’de şehit olan er Selahattin Boydaş’ın kızı Elif Boydaş da katıldı.
Törende bir konuşma yapan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, donanmaya yerli imkanlarla yeni gemi kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirterek, “Böylesine bir coğrafyada yer alan ülkemizin yoluna emin adımlarla devam etmesi için güçlü bir demokrasi, güçlü bir ekonomi ve güçlü orduya sahip olması hepimizin malumudur. Üç tarafı denizlerle çevrili cennet vatanımızın güçlü bir ordusu içinde yerli ve milli imkanlarla donatılmış güçlü bir donanmaya sahip olması, hükümet olarak en temel önceliklerimizdendir. Nitekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hudutlarının mühim ve büyük aksamı deniz olan Türk devletinin donanması da mühim ve büyük olmak gerektir, o zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır sözleri ile bunu çok güzel bir şekilde ifade etmiştir. Bu bilinçle Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önemsediği yerli savunma sanayi hamlesi çerçevesinde her geçen gün donanmamıza milli savaş gemilerimizi kazandırmanın gayreti içerisindeyiz” diye konuştu.
MİLGEM projesi ile donanmaya yeni gemiler kazandırıldığını hatırlatan Işık, “Hepimizin bildiği üzere ilk milli savaş korvetimiz Heybeliada 5 yıldır, ikincisi Büyükada ise 3 yıldır denizlerimizdeki görevini büyük bir başarı ile icra etmekte ve donanmamızın harekat ihtiyaçlarına önemli katkılar sağlamaktadır. Tamamen milli olarak tasarlanmış MİLGEM projesinde yüzde 65’in üzerindeki bir yerli katkı oranı sağlanmış olup, 50’nin üzerinde yerli kurum, kuruluş ve firmanın katılımı ile gemilerimizin inşası ve donatımı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca proje kapsamında yerli imkanlar ile geliştirilen bir çok sistem ve ekipmanın bahriyemiz tarafından memnuniyetle kullanılıyor olması bizleri ayrıca gururlandırmaktadır.
Geçmişte arzu ettiğimiz gemileri, uçakları, araç ve gereçleri paramızla bile almakta zorlandığımızı asla unutmadık ve unutmayacağız. Savunma sanayimizin diğer unsurları gibi gemilerimizi, denizaltılarımızı ve diğer ihtiyaçlarımızı kendi tasarımımız ve kendi üretimimiz olarak, ülkemize tedarik edebiliyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” şeklinde konuştu.
“Ülkemiz hali hazırda bir savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştiren 10 ülke arasında yer almaktadır” diyen Işık, “Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafya, karasularımızın ve sahillerimizin önemini daha da artırmakta olup, bölgede yaşanan sorunlar milli savunmaya gösterdiğimiz önem ve çabanın nedeni olduğunu gözler önüne sermektedir. Ülkemiz deniz menfaat ve sınırlarının korunması, tespit, teşhis, mevki belirleme, sınıflandırma gibi bir çok görevin yerine getirilmesinde MİLGEM projesinde elde ettiğimiz başarılar, geçmişte büyük ölçüde dışa bağımlı olduğumuz askeri inşaat sektöründe ulaştığımız seviyeyi, seneler içerisindeki ilerlememizi net bir şekilde göstermektedir. Günümüzde su üstü askeri gemi ihtiyaçlarımızın tamamını yurt içi tersanelerimiz ile karşılamaktayız” ifadelerini kullandı.
Yeni askeri gemi projeleri ile bütçesel büyüklüğün 12 milyar dolara ulaşacağını vurgulayan Işık, “Gelinen aşama itibari ile Tuzla bölgesindeki 7 özel tersanemizde ve bakanlığımıza bağlı tersanelerimizde yürütmekte olduğumuz askeri gemi inşaat projelerinin bütçesel büyüklüğü 5 buçuk milyar doları aşmış durumda. Söz konusu projeler içerisinde çok maksatlı anfibi hücum gemisi, anfibi gemi, süratli anfibi gemi gibi anfibi sınıfı gemileri ile kurtarma ve yedekleme gemisi, deniz altı kurtarma ana gemisi gibi yedek destek gemileri ve karakol gemileri ile süratli botlar gibi askeri amaçlı gemilerin yanı sıra, MTA sismik gemisi gibi çeşitli kamu kuruluşlarının gemilerini de sayabiliriz. Askeri gemi inşaat sektöründe orta ve uzun vadede gerçekleştirmeyi planladığımız fırkateyn, hücumbot, destek gemileri ve süratli bot sınıflarına yönelik projeler ile bu meblağın 12 milyar dolar seviyesine çıkacağını öngörmekteyiz. Halihazırda çeşitli hava, kara platformları ve su üstü gemilerinin tamamını yerli olarak üretebilen savunma sanayimizin, yürütülen kararlı politika ve stratejiler sayesinde, orta ve uzun vadede denizaltıdan uzay platformlarına kadar ülkemizin savunma ihtiyaçlarını yerli olarak karşılayabilir düzeye ulaşacağına inancım tamdır” şeklinde konuştu.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ise “Muharip gemi inşa etme süreci, 2000’li yıllara kadar yabancı tasarımlarla, hazır gemi inşa planlarıyla devam etti. 2003 yılından itibaren MİLGEM konsepti kapsamında çalışmalarına başlanan ada sınıfı korvetler, Türk savunma sanayinde gerçek anlamda bir dönüm noktasını teşkil etti. Halen hizmette olan Heybeliada ve Büyükada korvetleri ile inşası devam eden Burgazada ve Kınalıada korvetlerinden kazandığımız tecrübe ile dizayn ettiğimiz İstanbul Fırkateyni, Cumhuriyet tarihimizde can vereceğimiz, ilk özgün Türk fırkateyni olacaktır” dedi.
Konuşmaların ardından Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Oramiral Bülent Bostanoğlu, terör gazisi er Ahmet Kayaoğlu ve şehit er Selahattin Boydaş’ın kızı Elife Boydaş, ilk sac kesme işlemini gerçekleştirdi.