İnegöl İHH İslam coğrafyasında yaşanan yoksulluk ve açlıkla imtihan edilen Müslümanların hallerini daha iyi anlamak ve acılarını paylaşmak amacıyla geleneksel hale getirdiği Ümmet İftarını, geçtiğimiz gün İshakpaşa Camii’nde gerçekleştirildi. Hava muhalefeti nedeni ile hiç bir siyasi parti ve protokol üyesi gerçekleştirilen ümmet iftarına katılmazken, protokol üyelerinin farklı iftar programlarını tercih etmesi tepkilere neden oldu.
Konu ile ilgili açıklama yapan İnegöl İHH Başkanı İlhan Tatlı, “Ramazan ayının en uzun günlerinde insanlarımız Evlerinde ve davetlerde çeşit çeşit yemekler tatlılar yemek varken, yağışlı havada hasırlar üzerinde kuru bir simide talip olmak yürek işidir. Ve her yürek bunu kaldırmaz. Biz İslam coğrafyasında yaşanan yoksulluk ve açlıkla imtihan edilen Müslümanların hallerini daha iyi anlamak ve acılarını paylaşmak, yeryüzünde yoksullukla mücadele eden kardeşlerimiz ile empati kurmak, Allah rızası için onların dertleri ve sıkıntılarıyla dertlenip o sıkıntıyı yüreğimizde hissetmek için bugün buradayız. Bunun için düzenlediğimiz bu iftara da ümmet iftarı diyoruz. Her sene bu iftarları yapıyoruz. İHH insani yardım vakfı tüm il ve ilçelerde ümmet iftarını düzenliyor. İnşallah mevcut gündemimizdeki ve yüreğimizdeki yerini alır. Bu iftarı yaparken asıl amacımız, başlangıçta kendi nefsimize, sonrasında ise sesimizin ulaşabildiği kardeşlerimize bu hissiyatı ulaştırabilmektir. Allah tüm müminlerin kardeş kılmıştır. 1,5 milyarlık İslam Ümmeti ailesiyiz. Bizim ümmet ailemiz soy sop, cinsiyet, renk esasına değil, iman esasına, kelimeyi tevhit esasına dayanır. Yani yaşayan ilk Müslüman’dan yaşayacak son Müslüman’a kadar tüm Müslümanları kapsayan tarih üstü bir ailedir. İslam Ümmeti ailemiz sadece tarih üstü olmayıp, ahrette cennette birlikteliği sonsuza kadar devam edecek olan dünya ötesi sonsuz bir birlikteliktir. Mezhepçilik, meşrepçilik, kavimcilik, ırkçılık, bölgecilik gibi tefrika unsurları ümmetimizi paramparça etmiş, her yerde kardeş kavgaları almış başını yürümüştür. Bunun neticesi ümmetimiz bu gün kendi içinde tüm fertleri birbiriyle kavgalı bir aile haline dönüşmüştür. Ümmetimizin fertlerinin birbirlerine verdiği zararı, ümmetimizin düşmanları olan kafirler dahi verememektedir. Bütün ümmet bir vücut gibi olmalıdır. Nasıl ki bir vücudun bir azası yada kısmı hastalandığında yada zarar gördüğünde bütün vücut acısını hissediyor ve hastalanıyorsa, bizlerde dünyanın herhangi bir yerinde zulüm gören Müslümanların acısını hissetmeli, o acıları kendimiz yaşıyor gibi acı ve kaygı duymalıyız. Aksi halde bizim Ümmetin bir ferdi olmadığımız, Ümmetin ferdi olmayanın ise Allah’ın razı olacağı bir Müslüman olamayacağı ortaya çıkar. Şunu idrak etmemiz gerekiyor ki, ümmet olarak ya hep birlikte kurtulacağız, yada hep birlikte bu zilleti yaşamaya devam edeceğiz. Bu nedenle aramızdaki ihtilafları bir tarafa bırakarak, müşterek olduğumuz hususlarda bir araya gelmeli, ihtilaf ettiğimiz noktalarda hakkaniyetli çözümler üreterek birbirimize katlanabilmeliyiz. Ümmet İftarımıza yağmur yağmasına rağmen katılım oldu. Bu havada kuru bir simide talim olmak yürek ister. Katılan herkese teşekkür ediyorum. Birlikteliğimiz daha da pekişti. İnşallah burada oluşturulacak birliktelik, hayatın içerisine de akseder” dedi.