TARİHİ GÜZELLİKLERİN ÖRTÜLDÜĞÜ CAMİ; İSHAKPAŞA

İlçemizin tarihi camilerinin başında gelen İshakpaşa Camii, güzelliklerini duvarlarında gizliyor. Cami içinde bulunan kabartmalı hat sanatlarının üstü örtülerek sıvanması, oval camların dikdörtgen haline getirilmesi, Osmanlı mimarisinin en önemli özelliklerinden biri olan cami altı havalandırma kanallarının kapanması, güzelliklerin örtülmesine neden oluyor.

Yayınlama: 28.07.2015
1.066
A+
A-

İlçemizin en eski camisi konumunda olan İshakpaşa Camii, mazisini arıyor. Cami içerisinde bulunan birçok tarihi işlemenin üzerine sıva yapılması ve ardından sıvanın kazınması ile birlikte caminin gerçek tarihi gözler önüne seriliyor.

 

İNEGÖL’ÜN MANEVİ MERKEZİ






Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İshakpaşa Camii İmam Hatibi Mehmet Nuri Memiş, “İshakpaşa Camii İnegöl’ün en güzel tarihi merkezlerinden bir tanesi. Bizim için İshakpaşa Camii, İstanbul’da Eyüp Sultan Hz. olduğu mekan ve cami neyse, bizim için camimiz de odur. İshakpaşa Türbesi ve Camisinin olduğu yer aynı işlevi görmekte. Dolayısıyla İnegöl’ün manevi merkezi olarak İshakpaşa Camii ve çevresini sayabiliriz” dedi.

 

GÜZELLİKLER ÖRTÜLMÜŞ

Dışarıdan çok sayıda misafir camimizi gezmek için gelmekte. Zaman zaman kendileri ile yapmış olduğumuz görüşmelerde, tarihi 1465 yılında yapılmış olan bir tarihi mekânı gezdikleri için, tarihi bazı şeyler görmek istiyorlar. Lakin zamanla yapılmış olan bilinçsiz restorasyonlar neticesinde şu anda camimizin orijinal bir eseri olmadığını kendilerine de ifade etmekteyiz. Özellik Vakıflar ve Anıtlar Kurulu’ndan gelen görevlilerin, cami içerisindeki hatlarla alakalı, cami süslemeleri ile alakalı yağmış oldukları çalışmalarda gerçekten büyük bir sanat eserinin burada adeta katledildiğini görmekteyiz. Üzerinin sıva ve boyalarla kapanması sureti ile şu anda o güzelliklerin örtüldüğünü görmekteyiz. Cami kubbesinin etrafındaki süslemeler başta olmak üzere, kemerlerdeki hat yazıları olmak üzere ve yine bütün cami camlarının etrafında kabartma yazı ile yazılmış olan hatlar ve süsler tamamen örtülmüş olduğu için şu anda onları gelen misafirlerimize gösterememekteyiz. Dolayısıyla böylesine önemli bir merkezin, böylesine önemli eserlerinin biz ortaya çıkmasını ve insanların bunları görmesini istiyoruz. Bununla alakalı gerekli çalışmaları, dilekçeleri sunmuş olduğumuz halde, henüz bunlara herhangi bir cevap alamadığımızı da görmekteyiz” şeklinde konuştu.

 

ECDADIN İNŞASI BOZULUNCA RÜTÜBET KOKUSU GİTMİYOR

Cami içindeki ağır kokunun ecdadın inşa ettiği şeklinin bozulmasından kaynaklandığını belirten Memiş, “Özellikle camimizle alakalı cemaatimizin bizlere sürekli olarak bahsettikleri camimizin olumsuz tarafları var. Cami içerisinde bir koku olduğundan cemaatimiz şikayetçi. Halıların yeni değiştirilmesine rağmen bu koku cami içerisinden giderilememekte. Burada yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde gördük ki, kıble tarafında caminin dış tarafından havalandırma kanalı ecdadımız tarafından yapılmış. Ancak buradaki havanın sirkülasyon yapması için çıkış tarafındaki yerlerin zamanla doldurulduğunu, beton atıldığını ve önünün kapatıldığını görmekteyiz. Dolayısıyla caminin alttan havalandırma anlamında sürkülasyon sağlayamadığı için camimizde ağır bir rütubet kokusu her daim mevcudiyetini korumakta. Bununla alakalı bizistiyoruz ki orjinal yapılmış olduğu hali ile sürkülasyon için kanalların önlerinin açılmasını ve camimizin bu insanların kokudan kurtulmasını istiyoruz” ifadeleirni kullandı.

 

Cami içerisinde 5 vakit elektriklerin yandığını bunun nedeninin ise camların orijinal yapıdan farklılaştırılmış olduğunu söyleyen Memiş, “Camimizin içerisinde 5 vakit sürekli elektrikleri yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü camimizin içerisi karanlık… Aslında camimizin eski resimlerine baktığımızda bunun özellikle zemin kattaki camların kubbeleri ile birlikte mevcut olduğunu ve caminin ışıklanmasına yeteri kadar katkı sağladığını görmekteyiz. Ancak zamanla yine sıcak ve soğuk alanlarında yapılan bir çalışma neticesinde caminin o kubbelerinin kesildiğini ve kare şeklinde camların küçültüldüğünü, bundan dolayı da caminin ışık almadığını görmekteyiz. Bizlerin Vakıflar ve Anıtlar Kurulu’ndan beklediğimiz ve isteğimiz bu camların da yine orjinal hale getirilmesini, kubbe süslemeleri ile beraber, kemer süslemeleri ile beraber cami aydınlatmasının da yeterli seviyeye gelmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

TÜRBE VE KÜLLİYEDE ÖNEMLİ SORUNLAR VAR

Türbe ve Külliye’de önemli sıkıntıların yaşandığını da belirten Mehmet Nuri Memiş, konuşmalarını şu ifadelerle sonlandırdı: Sadece camimiz değil, türbemizin de yine bakıma muhtaç olduğunu görmekteyiz. Özellikle türbemizin kubbesinin su almaya başladığı ve bunun neticesinde kubbenin neredeyse çökecek derecede zarar gördüğünü görüyoruz. Bununla beraber medresemiz var. Medresemiz de aslına uygun şekilde Kur’an eğitimi verilmekte. Kız öğrencilerimiz orada haftanın her günü Kur’an eğitimi almaktalar. Ancak onun da bir kaç tane odasının kubbesi su alması neticesinde, neredeyse göçme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı için kullanamıyoruz.  Camimizin İnegöl’deki değerini mutlaka görmesi gerekiyor. Bunun için de camimizin sahip olduğu değerlerin tekrardan camimize kazandırılması gerekiyor. Bununla alakalı biz yetkililerden, İnegöl sevdalısı olan vatandaşlarımızdan yardımcı olmalarını beklemekteyiz. 



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş