07 Haziran seçimlerinin ardından oluşturulması beklenen koalisyona ilişkin her gün farklı senaryolar üretilirken AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, vatandaşların bir partinin isminin hükümet ortağı olunmaması konusunda isteklerde bulunduğunu belirtti.
Seçimin ardından ilk kez değerlendirmede bulunan AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ise, seçmenin kendilerine koalisyon kurulması için ödev verdiğini kaydetti.
AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, vatandaşlar ile gerçekleştirdikleri istişarelerde adını vermek istemediği bir partiyle hükümet ortağı olunmaması konusunda ciddi tavsiyeler aldıklarını belirtti.
AK PARTİ SONUÇLARDAN KENDİSİNE AİT OLAN ÇIKARIMLARI ALMIŞTIR
Şahin konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Seçmen bize koalisyon kurulması ile ilgili bir ödev verdi. Bize verilen ödevin bilincindeyiz. 2011’de partimize gösterilen yüzde 50’lik teveccühün yüzde 9 kayıpla yüzde 41’lere düşmesinin sonuçlarını analiz ediyoruz. Biz neden seçmenin tamamiyle 2011’de bize göstermiş olduğu desteğe yeniden mazhar olmadık, neden yeniden eski desteği alamadık bunu partimizin tüm kurulları, genel başkanımız, MYK’mız, hükümetimiz ve parlamento grubumuz, il ve ilçe teşkilatlarımız olmak üzere yeniden kontrol edeceğiz. Bize düşen bir eksiklik varsa, partimiz üzerinde yapmadıklarımız varsa bunları iyileştirip tekrar milletin huzurunda olmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacağız, bu konuda üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Koalisyon olmak demek başka bir partiyle ortak hükümet kurmak demektir. Biz Türkiye’yi 13 yıldır aldığımız noktadan ekonomik olarak 3,5 katı büyüklüğe, sosyal politikalar yönünden 11-12 katı büyüklüğe ulaştırmış durumdayız. İnsanımıza Türkiye’nin 780 bin kilometre kare alanında savaşsız, terörsün, huzur içerisinde yaşanabilen bir alan oluşturmuş durumdayız. Biz iktidara geldiğimizde belli bölgelerde terör vardı. İnşallah biz şimdiye kadar yaptığımız çalışmaların koalisyon hükümetimizle de devam etmesini arzu ediyoruz. Türkiye’nin artık bulunduğu noktadan geriye gidişi milletimiz asla kabul etmeyecektir. Bugün 830 milyar dolar GSMH’nın 2023’te 2 trilyon doları yakalamasını milletimiz, iş dünyamız kabul etmiştir, sosyal kesimler kabul etmiştir, çalışan kesimler kabul etmiştir. Kurulacak olan koalisyon hükümetinin de bu yönde çalışmasını arzu ediyoruz. Üzerimize düşen vazifeyi yerine getireceğiz. Toplumumuz bundan müsterih olsun. AK Parti sonuçlardan kendisine ait olan çıkarımları almıştır ve bunu bütün teşkilatlarımıza, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, belediye meclis üyelerimize, il ve ilçe teşkilatlarımıza bildirerek kendimizle ilgili kusurların giderilmesi için çalışacağız. 7 Haziran’da seçimler bitti, 18 Haziran’da YSK kesin listeleri açıkladı. Biz tüm milletvekili arkadaşlarımız olarak seçmenlerimize tekrar teşekkür etmek, onlarla temas ederek görüş ve düşüncelerini alıp özellikle yemin merasimi gününde ve ondan sonra yapacağımız çalışmalarda hükümetimize, Başbakanımıza, MYK’mıza iletmek için seçmenlerimizle birebir temas halindeyiz. İnegöl’de de ilçe başkanımız ile birlikte programlarımıza her vakitte bir camide cemaatle buluşarak yapıyoruz. Bundan sonra toplu iftarlar başlayacak, onlara katılacağız. Bize iletilenleri yukarıya ileteceğiz. Teravih namazlarında seçmenlerimize ulaşacağız. Bu akşam Kurtuluşspor kulübümüzü ziyaret ettik ve oyuncularımız için krampon hediye ediyoruz. Bu böyle devam edecek. Seçmenlerimizle Ramazan boyunca beraber olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımız yukarıya iletmemiz için bize tavsiyelerde bulunuyorlar. Bu tablonun aslında AK Parti’nin tek başına iktidar olmasının arzu edildiğini ama nedense tek başına iktidar olunmadığını, 12-13 yıllık AK Parti iktidarının çok başarılı geçtiğini, başka partilere oy veren seçmenlerin de bir seçim olduğu zaman oylarını tekrar gözden geçirecekleri dile getiriliyor. Bunlardan kendimize ait çıkarımları alarak yeniden AK Parti olarak güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.”
ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE’NİN HÜKÜMETSİZ KALMAMASIDIR
CHP ve MHP Genel Başkanlarının koalisyon görüşmeleri ile ilgili soruya Şahin şöyle sevap verdi: “Bu o partilerin kendi görüşleri. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun görüşleri CHP’yi başlar, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin görüşleri kendi partisini bağlar, HDP Genel Başkanı Sayın Demirtaş’ın görüş ve düşünceleri onları bağlar ama koalisyon bir mutabakattır. Siz ortak olarak hükümet kurmak istediğiniz diğer parti ile bir uzlaşı içerisinde olmanız gerekir. Burada tek başına iktidar olamadığınız için karşınızda bulunan ve yanınıza almak istediğiniz partinin programlarıyla ortak program oluşturacağınız bir partiyi yanınıza almanız gerekir. Bu görüşmeler devam edecek. Cumhurbaşkanımız 3 Temmuz’da Sayın Genel Başkanımıza, Başbakanımıza hükümet kurma görevini verecek, 45 günlük bir süre var. Bu süre içerisinde müzakereler devam edecek. 3 tane parti var. Seçmenimizden AK Parti olarak hükümet ortağı olunmaması gereken partiler konusunda da tavsiye alıyoruz. Özellikle bir partinin adının hükümet ortağı olunmaması konusunda ciddi tavsiyeler alıyoruz. Bunlar değerlendirilecek, yukarıya iletilecek. Genle Merkezimiz nasıl takdir eder onu bilemem ama biz burada bize iletilenleri Genel Merkezimize iletmekle mükellefiz. Sayın Genel Başkanın diğer Genel Başkanı Başbakan olmaya davet etmesi, onun da böyle bir şeyi kabul etmemesi siyasetin doğasında olan şeyler. Koalisyonun kurulma sürecinde bu tarz beyanatlar olabilir. Önemli olan Türkiye’nin hükümetsiz kalmamasıdır, 12,5 yıldır kazandığı ivmenin yukarıya doğru devam etmesidir. Sosyal politikaların, sağlıkta dönüşüm reformunun devam etmesidir, eğitimde dönüşüm reformunun devam etmesidir, ulaşımda kat ettiğimiz hamlelerin misli ile büyüyerek devam etmesidir, Türkiye’nin hızlı tren yollarıyla, hava yollarıyla tanışmasıdır. 26 olan havaalanı sayısının 50 küsura çıkmasıdır. Dış politikada Türkiye’nin bir barış havzası olmasıdır. Bunlar koalisyon protokolünde mutlaka milli menfaatlerin ön plana alındığı, dış dünyaya karşı güçlü bir Türkiye profilinin verileceği ortak metinlerle koalisyon protokolünün hazırlanmasıdır. Diğer görüşler parti genel başkanları tarafından söylenir. Bunlar çok normaldir.”
KOYDUĞUMUZ İLKELER BELLİ
AK Parti’nin hangi partiye koalisyon açısından sıcak baktığı sorusuna Şahin, “Burada sıcak bakmak önemli değil. İlkeler vardır. Bizim 12,5 yıldır ortaya koyduğumuz ilkeler belli. Beraber hükümet olmak istediğimiz koalisyon partisinin de kendine göre ilkeleri var. Burada en uygun ortamı oluşturacağız partidir koalisyon kuracağımız parti. Sayın Deniz Baykal’ın hadisesi en yaşlı üye olması hasebi ile Salı günü TBMM’de ant içme töreninde meclise geçici başkanlık yapacak olmasından dolayıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladılar. Ayrılıp parti kurma konularını bilemem onlar CHP’nin iç dinamikleri. Oradaki çalışma disiplinini bilemem ama bizim AK Parti olarak 258 milletvekilimiz var. 258 milletvekilimiz ile dimdik ayaktayız, milletimizin bize vermiş olduğu görevin bilincindeyiz. Şimdiye kadar yapmış olduklarımızdan çıkarımlar elde ederek ileriye nasıl hazırlanırız bunların planlamasını yapıyoruz. Tüm teşkilatlarımız kurucular kurulundan başlayarak tüm kademelerle toplantılar yapıyorlar. Biz de ilçe ve il teşkilatımızla, vatandaşımızla, seçmenimizle birebir her daim olmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla AK Parti olarak sorumluluklarımızın bilincinde olan bir partiyiz. Diğerleri konusunda taraf değiliz, onların içerisinde değiliz. Benim en büyük arzum ve beklentim o ki Türkiye’nin demokratik kurallar çerçevesinde koalisyonu başarılı ve huzurlu bir şekilde kurması, akabinde yeni bir hükümet kurularak yoluna devam etmesidir” şeklinde cevap verdi.
İKİ PARTİNİN TOPLAMI KADAR OY ALDIK
Genel oy kaybını neye bağladıklarının sorulması üzerine konuşan Şahin, “Bu tür şeyler zaman içerisinde düzelir. Bursa’da 2011’de yüzde 53 oy almıştık. Bu seçimde yüzde 44 oy aldık. Yüzde 9’luk bir kaybımız var. 11 milletvekilimiz vardı şuan 9 milletvekiline sahibiz. İnegöl’de de yüzde 66 oy almıştık, bugün yüzde 58 oy aldık. Yüzde 8’lik bir oy kaybımız var. Burada hem Bursa olarak hem de ilçeler bazında ‘Seçmen AK Parti’yi neden tercih etmedi’ diye muhasebe yapıyoruz. Bununla ilgili muhasebeyi derinleştirerek yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin AK Parti’ye ihtiyacı var, başarılı politikalarının devam etmesine ihtiyacı var. Özellikle ekonomik büyümenin devam etmesi için AK Parti’nin başarılı politikalarına ihtiyacı var. Biz oy kayıpları yaşadık ama 1. partiyiz. Türkiye’nin en büyük partisiyiz. Bizden sonraki 2 partinin toplamı kadar oy almış bir partiyiz. Dolayısıyla yine seçmenin, özellikle vatandaşımızın en çok teveccühüne mazhar olmuş bir partiyiz. Güçlü bir partiyiz. Türkiye’de birçok değişimi yakalamış ve gerçekleştirmiş bir partiyiz. Türkiye’yi aldığımız noktadan rakamsal olarak 3,5-4 katı büyüklüklere ulaştırmış bir partiyiz. Sosyal politikalar açısından 11-12 katı büyüklüklere ulaştırmış bir partiyiz. İnsanımızın çok kolay ulaşılabilir sağlık hizmetlerine, eğitimde özellikle yeni tesislerle, öğretmen sayısının artırılmasıyla, akıllı tahtalarla, tabletlerle, modern çağın gereklerini yakalamayı kendine ilke edinmiş bir partiyiz. Bunlar devam eder. Milli politikaları ve milli sanayiyi destekleyen, milli sanayinin her alanda büyümesi ve bunların teşvik edinmesini kendisine ilke edinen bir partiyiz. Yolumuza bu anlayışla devam edeceğiz. 2015 genel seçimleri bitmiştir. İnşallah Türkiye hükümetsiz kalmayacak. AK Parti bunda üzerine düşeni yerine getirecek. Mutlaka bir seçim daha yaşanacak. Biz olası bir durumda 2019 seçimlerine 8 Haziran sabahı çalışmaya başladık” diye konuştu.