İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, etkinliklerini hızlandıran Roman Kültürünü Yaşatma Derneği’ni ziyaret ederek, Roman vatandaşlar ile sohbet etti. Derneğin kurulmasında büyük emeği olan Aktaş, “Şunu unutmayın, karnınızın açlığını yemekle doyurursunuz ama gönlümüzü doyurmak kolay iş değil. Onu doyuracak aşçıları bulmak lazım. O Beyin ve gönül yapan insanları bulmak lazım. Burada hem enstrüman kursu da olacak, sohbette olacak, çevre temizliği ile alakalı toplantılar olacak” dedi. •Serhat ÇİÇEK
Roman Kültürünü Yaşatma Derneği’nde gerçekleşen ziyarete, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bazı AK Parti’li Belediye Meclis Üyeleri, Dernek Başkanı Hasan Lekesizyiğit ve çok sayıda Roman vatandaş katıdı.
AÇILIŞA İÇİN CUMHURBAŞKANI’NA DAVET
Ziyarette açılış konuşmasını gerçekleştiren Dernek Başkanı Hasan Lekesizyiğit, “Bu derneğin açılışı için 2006 yılında adımlar attık. 2006 Yılında İnegöl Belediyesi’ne gidip, biz bir iş başvurusunda bulunduk. Ve Başkanımız bizi işe aldı. 2 Yıl sonra Belediye Başkanımız ile birlikte, bir kardeşhane, dosthane sohbetimiz oldu. Başkanımız bana, “Hasan kardeşim, İnegöl’de bir Roman derneği yok. Biz bir Roman derneği açalım” dedi. Biz de canı gönülden başkanım dedik. Ve bureç ilerledi, 2-3 yıl yıl içerisinde bir yer bulmak için çalıştık ama bulamadık. Ondan sonra bizim bir ailemiz bizim bir yerimiz var dedi. Bizde yerimizi bulduk. Sonra başkanımıza bir yer bulduğumuzu söyledik. Başkanımız da elinden gelen herşeyi yapacağını söylemişti. Ve bugün burada gördüğümüz şeylerin meselesi sayın başkanımızdır. Sayın başkanımıza ne desek azdır. Allah kendisinden razı olsun. Tabi ki bizi çok güzel bir kıvama getirmeye sebep oldu. Güzel şeylere vesile oldu. Kaymakamımıza gittik. Kaymakamımız da bize çok güzel şeyler sundu. Bizim için İŞKUR ve Halk Eğitim Marifeti ile hem eğitim hem de iş açısında bir plan proje çiziyorlar. Başkanımız bizim öyle şeyler yapmamıza vesile olduki, geçen aylarda sayın bakanımızın yanına gittik. Ondan sonra Sayın Cumhur Başkanımızın yanına gittik. Cumhurbaşkanımızı derneğimize davet ettik. Açılışımız için kendisini davet ettik. Himmetle inşalah gelirsiniz dedik. Oda İnşallah dedi” ifadelerini kullandı.
BU MEMLEKETTE ETLE TIRNAK GİBİ YAŞIYORUZ
Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Burda acizane bir mekan oluşturuldu. İnşallah bu mekanın daha da büyüğünü oluştururuz. Şunu unutmayın, mekanın büyüklüğünden, şeklinden şamalinden ziyade, mekanın içerisindeki değerler çok daha önemli. Siz en güzel mekanları yapabilirsiniz, hanlar hamamlar tabiri caiz ise ama içinde bir değer üretemezseniz bunun hiçbir ehemniyeti yok. İnegöl’de her yerden göç alan bir yer. Bunları tabı bir üstünlük, bir ayrıcalık saymaktan ziyade, bunları bir zenginlik olarak düğşünmek lazım. Anne babayı seçmek, nerden geldiğimizi seçmek bizim elimizde değil. Bu Allah’ın bir takdiri. Allah’a hamd olsun müslüman bir anne babadan dünyaya geldik. Allah’a hamd olsun güzel bir memlekette hep beraber yaşıyoruz. Bunların kadrini kıymetini bilmemiz lazım. Bu mekanların kurulmasında bir amaç ar. Sadece ve sadece bu şehiri güzelleştireibir miyiz? Daha da yaşanılır hale getirebilir miyiz? Şükürler olsun bu memlekette etle tırnak gibi yaşıyoruz. Hasan kardeşim belediyede çalışıyor. Bir başkası sanayide çalışıyor. Bir başkası ise kendi işini yapıyor. Herkes bir taraflarda birşeyler yapmaya çalışıyor. Ben Dernek Başkanı Hasan’a da söyledim. Senin amacın egolarını tatmin etmek mi dedim. O da bana amacının bu insanların maneviyatlarını düzeltmesi için, ve güzelleşmeleri adına birşeyler yapmak istediğini söyledi” dedi.
BEYİN VE GÖNÜL YAPAN İNSANLARI BULMAK LAZIM
Aktaş, konuşmasını şu ifaderle sonlandırdı: Burada sohbetler oluyor. Bu sohbetlere iştirak edelim. Yer yetmez ise daha büyük bir tutulur sohbetler orda yapılır. Hatta bu dernek binası bize yetmiyor derseniz, daha büyük bir yer tutulur. Burası bir adrestir, semboldür. Ama buradan birileri maddi ve manevi gıdasını temin etsin. İhtiyaçlar sahibleri varsa, ihtiyaçlarını gidermek durumundayız. Ama şunu unutmayın, karnınızın açlığını yemekle doyurursunuz ama gönlümüzü doyurmak kolay iş değil. Onu doyuracak aşçıları bulmak lazım. O Beyin ve gönül yapan insanları bulmak lazım. Burada hem enstrüman kursu da olacak, sohbette olacak, çevre temizliği ile alakalı toplantılar olacak. Şunu demeyeceğiz asla, “Bana ne memleketi ben mi kurtaracağım”.