İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban,Aliya İzzetbegoviç’in 15. ölüm yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Aliya İzzetbegoviç’in 8 Ağustos 1925’te başlayan yaşamı 19 Ekim 2003’te sona erdi ama onun ismi, eserleri, onun düşünceleri ve fikirleri hala yaşıyor. Hapis hayatı, savaş yılları ve siyasi hayatının da gösterdiği gibi Aliya İzzetbegoviç bizler açısından ne sıradan bir lider, ne sıradan bir siyaset adamı ne de sıradan bir komutandır. Aliya, bütün insanlık için bir meşale yakmıştır”dedi
Doğu ile Batı medeniyetinin kesiştiği noktada yer alan, doğal güzellikleriyle insanı kendine çeken, güzel yürekli insanlara sahip Bosna’nın unutulmaz lideri Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in 15. ölüm yıldönümü dolayısıyla Belediye Başkanı Alper Taban mesaj yayımladı.
“BOSNA’NIN TEMİZ VE GÜZEL YÜREKLİ İNSANLARI”
Taban mesajında; “Fatih Sultan Mehmed’in fethederek Osmanlı topraklarına kattığı kardeş ülkemiz, yüreğimizin diğer parçası olan evlad-ı fatihan toprakları. Tarih boyunca karmaşanın, etnik bölünmenin, acının, hüznün adresi olan Bosna, 1 Mart 1992 tarihinde Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in önderliğinde kazanılan bağımsızlıkla artık huzura, barışa, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe eskisinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. 2.Dünya Savaşı’ndan sonra görülmemiş bir etnik temizliğe maruz kalan Bosna’nın temiz ve güzel yürekli insanları, her şeye rağmen tek yürek olarak o günleri hafızalardan çıkarmadan, o günlerin acısını unutmadan, yaşananları yaşanmamış kabul edenlere, kendilerini bu topraklardan silmek isteyenlere karşı dimdik ayakta durarak onurlu mücadelelerine devam ediyor” diye konuştu.
“ONLAR HEDEFİ SADECE VE SADECE “TÜRK” DEDİKLERİ BOŞNAKLARI YOK ETMEKTİ”
3,5 yıl süren Bosna Savaşında Sırpların tüm aymazlıklarıyla Müslüman Boşnaklara saldırdıklarını belirten Taban, “Onların hedefi sadece ve sadece “Türk” dedikleri Boşnakları yok etmekti. Saraybosna tepelerinden şehri bombalayan Sırp çetniklerin hedefi, şehrin hafızasını ve kültürel yapısını temsil eden tüm eserleri ortadan kaldırmaktı. Üç buçuk yıl süren savaşı barış ile nihayete erdiren Dayton Barış Anlaşması ise Hırvat ve Sırplar için avantajlı, Boşnaklar için ise sadece savaş durumundan daha faydalı bir anlaşma olarak tarihe geçmiştir. Etnik bölünmeyi meşrulaştıran ve saldırgan konumundaki Sırpları, Boşnak ve Hırvatlarla eşit bir statüde değerlendiren bu anlaşma ile Bosna-Hersek, eski Yugoslavya’nın bütün çelişkilerini barındıran, etrafı Hırvat ve Sırplarla çevrili istikrarsız bir ülke halini almıştır” açıklamasında bulundu.
“BÜTÜN İNSANLIK İÇİN BİR MEŞALE YAKAN ALİYA”
Sistematik bir etnik temizliğe maruz kalan Bosna halkını ayağa kaldıran, ümitsizlik yerine umudu yeşerten, Bosna’ya özgürlüğe giden yolu açan, acıların, hüzünlerin ulus devletini yoğurduğu bir ortamı hazırlayan kişinin Aliya İzzetbegoviç olduğuna vurgu yapan Taban, “ 20.yy’ın tarihi olaylarının belki de bütün izlerini üzerinde taşıyan adeta bir “kara kutu” olan Aliya, “Avrupa’nın Kudüsü” de denilebilecek Saraybosna gibi bir şehirde hayatını geçirmiş, kendisini akıl ve fikir açısından Batılı, duygu ve ruh açısından da Doğulu olarak görmüştür. Bütün insanlık için bir meşale yakan Aliya, Müslümanların saldırgan olarak görüldüğünü oysa saldırganların esasında Sırplar olduğunu, hatta bu saldırıların bir soykırım şeklinde yürüttüklerini her konuşmasında dile getirmiştir. Boşnak halkını kendi öz kimlikleriyle barıştıran Aliya, savaşın her anında adalet, ahlak, özgürlük, eşitlik gibi insani değerlerle Sırpları yenilgiye uğrattıklarını dile getirmiştir” ifadelerini kullandı.
“ONU UNUTMAK NE MÜMKÜN”
Hapis hayatı, savaş yılları ve siyasi hayatının da gösterdiği gibi Aliya İzzetbegoviç’in bizler açısından ne sıradan bir lider, ne sıradan bir siyaset adamı ne de sıradan bir komutan olduğunu ifade eden Taban, “Aliya hem devlet başkanlığı görevini yürütmüş, hem de bir düşünür olarak entelektüel birikimini (ahlak, özgürlük ve adalet gibi değerleri) sıra dışı bir biçimde bizlere sunmuştur. Aliya İzzetbegoviç’in 8 Ağustos 1925’te başlayan yaşamı 19 Ekim 2003’te sona erdi ama onun ismi, eserleri, onun düşünceleri ve fikirleri hala yaşıyor. Onu unutmak ne mümkün” dedi.
Taban son olarak, “Bosna’nın unutulmaz lideri Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’i 15. ölüm yıldönümünde bir kez daha rahmet ve minnetle anarken, iki kardeş ülke Bosna ve Türkiye tek yürek. Bizler et ile tırnak gibiyiz. Bizi ayırmaya kalksalar da, aramıza sınırlar koysalar da, aramıza fesat tohumları serpseler de kurduğumuz gönül köprüsü ile her zaman ebedi kardeş olarak kalacağız” şeklinde konuştu.