Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, medyada ‘mafya hesaplaşması’ olarak yer alan Saral Ailesi’ne yönelik geniş çaplı tutuklamalara cevap verdi.
Oktay Saral, TGRT Haber’deki Fatih Aktaş’ın modere ettiği Gençlerle Büyük Buluşma programında, FETÖ’nün uyuyan hücrelerini işaret etti, “Bu iş, emniyet ve yargıdaki FETÖ’cülerin kumpasıdır” dedi. Cumhurbaşkanı’nın ‘yatırım yapmak isteyen iş adamlarına kredi kullanımı konusunda zorluk çıkaran bankalara yönelik uyarılarına’ rağmen İhlas Holding’e verilen krediyi geri çağıran Vakıfbank için de Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saral, “Bürokratik oligarşi haddini bil” diye meydan okudu.
“TÜRKİYE’Yİ TESLİM ALMAK İSTEDİLER”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saral, FETÖ’yü CIA’nın kurduğu ve güçlendirdiğine dikkat çekerek, “Türkiye Cumhuriyeti çok hainler gördü. Ülkenin geleceğini karartmak için dışarıdan aldıkları talimatlarla büyük Türkiye’nin ikame olmaması adına ihanetler planlayan çok hainler gördük. Milleti ayrıştırmak ve bölmek üzere çok senaryolar gördük. FETÖ, bütün bunlardan ayrışıyor. Damarlarımızdan içeri girmiş, sinsice bütün bünyeyi sarmış bir yapı ile karşı karşıyayız. CIA bağlantılı, evangelistlerin kurguladığı 40 yıldır süren bir örgüt. FETÖ’yü 14 yaşından beri yeri zamanı geldiğinde rolünü oynayacak şekilde seçerek yetiştirdiler. Yargı, emniyet ve orduyu ele geçirerek istedikleri zaman, darbe yapabilecek, darbe ile tehdit edebilecek gücü yakaladılar. 40 yıldan beri gelen bu süreç ile sonunda Türkiye’yi teslim almak istediler” dedi.
“FETÖ, SARAL AİLESİ’Nİ HEDEF SEÇTİ”
Saral Ailesi’nin köklerinin Yavuz Sultan Selim Han’ın padişahlığından beri, güçlü ve seçkin insanlardan olduğunu vurgulayan Oktay Saral, “Biz devletine, milletine sadık; ihanet içinde olanlara karşı canhıraş bir mücadele ile çabalamış bir aileyiz. 140 yıldır da Trabzon’un ‘Of’ ilçesinde halkımıza hizmetkâr olduk. Ben de naçizane, 12 yıl kadar Of Belediye Başkanlığı yaptım. 1999’da ANASOL-M Hükümeti döneminde, FETÖ’nün ifşa olmasını aile büyüğümüz, Ankara eski Emniyet Müdürü Cevdet Saral sağlamıştır. ‘FETÖ’nün dini bir cemaat olmadığını, dini istismar eden; dış bağlantılı, bitirilmesi gereken, devlet için büyük bir tehdit olduğu’ hükümet üyelerine rapor edilmiştir. Cevdet Saral, aile dostumuz Adana İl Emniyet Müdürü Osman Ak ile beraber; FETÖ’ye ‘Bize 10 yıl kaybettirdiler. Düzenimize çomak soktular’ dedirtmiş biridir; ağır da bedeller ödemiştir. Onun üzerinden de bize, Saral Ailesi’ne bugün yargı, emniyet ve askeriyedeki uyuyan FETÖ hücreleri, ‘karalama kampanyası’ başlatmıştır. Her ailede bir takım yanlış işler yapmış, bazı suçlar işlemiş insanlar olabilir; ancak onun üzerinden 30-40 bin kişilik bütün bir aileye ‘suç örgütü, şebeke’ gibi hüküm vermek; hafif ifadeyle hukuk garabetidir. Emniyet, yargıdaki, işadamı, akademisyen ve bürokratları Saral soyismi üzerinden terör örgütü, çete üyesi olarak suçlamak akla, vicdana, izana uymaz. Türkiye’de her suç işleyenlerin ailesi tamamıyla şebeke ve çete olabilir mi? İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’ndan bu fezlekeleri yazanlar hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla cezalandırmasını bekliyorum. O savcının da kim olduğunu Adalet Bakanı biliyor olmalıdır; FETÖ’yle bağlantılı olduğuna dair güçlü emareler var” ifadelerini kullandı.
“BİZİ EKONOMİ İLE YIKMAK İSTİYORLAR”
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve Standard & Poor’s’un Türkiye yorumu için Saral, “Ekonomik gerekçeler değil; tamamen siyasal karar aldılar. Türkiye üzerine birçok oyun oynanıyor; bu da ekonomi ile boğmak için planlanmıştır. Küresel baronlar, döviz manipülasyonları ile millet üzerinde darboğaz oluşturmak istiyor. Dünya büyük bir çöküş yaşıyor. ABD, AB ciddi bir kriz yaşıyor. İşte yanı başımızdaki Yunanistan iflas etti. Dolayısıyla ekonomik olarak çeşitli spekülasyonlar oluyor. Ülkeler yakın gelecekte içe dönük politikalar geliştirecek, yeni bir ekonomik süreç başlıyor. Dolar’ın yerini yeni bir para birimi alacak. ANASOL-M Hükümeti ekonomik sebeplerle düştü; bugün de bunu yapmak istiyorlar” diye konuştu.
“BÜROKRATİK OLİGARŞİ HADDİNİ BİLSİN”
Ekonomi parametrelerinin moral, motivasyon ile yürüdüğünü belirten Saral, “Anayasal değişiklik tecelli ettikten sonra yatırım kurumlarının da görev, işleyiş, fonksiyonları daha aktif, proaktif ve tahkim olabilir. Bir takım tafsilat ve teferruatları tam manasıyla milletin hizmeti odağında muhakkak kâmil olacaktır. Türkiye’nin asli ve önemli kurumları, Yeni Anayasa’nın fonksiyonuna göre; daha hızlı şekilde milletin hizmetine getirilecektir. Yeni Türkiye yolunda bütün bunlar reforme ediliyor. Ekonomik sıkıntılarda konjonktürel bir geçiş yaşıyoruz. Yaşananları Türkiye’nin iç durumu ile açıklayamazsınız. Dünya bir kabuk değiştiriyor. Biz de dünyanın durumundan nasibini alıyoruz. Türk milleti oldukça özverilidir. Ama bürokratik oligarşi de bazı şeylere direniyor. Kendince gerekçeler uydurarak direnç gösteriyor. Ekonomi için adım atmaya çalışan işadamlarının da moral motivasyonunu bitiriyorlar. Bunları Cumhurbaşkanı resmen azarlıyor. Başbakan da bunları çok açıklamasında eleştirdi. Bunları azarlama, eleştirme dönemi bitti; artık kötek lazım. Bu girişimciler olmasaydı; ey bankacılık ey finans sektörü, o kurumlar siz olacak mıydınız? Herkes haddini bilsin” diyerek İhlas Holding’in haklı mücadelesine destek verdi.