Sendika savaşı

Türk Eğitim-Sen ile Eğitim Bir-Sen gerginliği artarak devam ediyor. Makamında gerçekleştirdiği basın açıklamasında konuşan Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanı Şenol Şahin, Sinan Aktaş’ın evrakta usulsüzlük suçundan hapis cezasına çarptırıldığını iddia etti.

SÖZÜ HİÇ DOLANDIRMADAN GERÇEKLERİ ORTAYA KOYALIM

Türk Eğitim-Sen ilçe binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Başkan Şenol Şahin şunları söyledi: Yandaş sendikanın şube başkanı Numan Şeker geçtiğimiz günlerde İnegöl’de bir basın açıklaması düzenlemiş her zamanki gibi doğru olmayan bilgilerle kamuoyunu yanlış yönlendirmiş, iftiralarla gerçeklerin üzerini örtmeye çalışmıştır. Zaten bu durum da onların geleneğine son derece uygundur. Sözü hiç dolandırmadan gerçekleri ortaya koyalım. Türk Eğitim-Sen’de istifa furyası yoktur. Her türlü siyasi, bürokratik, ekonomik, yandaş baskısına rağmen Bursa’da yetkiyi elinde bulunduran Türk Eğitim-Sen vardır. 15 Mayıs yetki belirleme sürecinde kimden istifa olduğu net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

NAMUS, HAYSİYET VE ŞEREFTEN YOKSUNDURLAR

İnegöl Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Sinan Aktaş bir bayan meslektaşlarının elektronik postasından sahtekârlık yaparak yine bir okul müdürü hakkında yalan ihbarda bulundu. Bu durum mahkeme kararı ile belgelidir. Mahkeme kararını dahi iftira diye kamuoyuna yutturmaya çalışan bu zihniyetin birazcık onuru varsa bu belgeler açıklandıktan sonra bizlerden özür dilemesi ve istifa etmesi gerekir. Bu konuyla alakalı mahkeme kararları ektedir. Türk Eğitim-Sen’in İnegöl eski ilçe yönetimi kongre sürecinde bir daha aday olmamış ve yeni yönetim belirleme süreci neticesinde bütün arkadaşlarımızın mutabakatı şubemiz ve genel merkezimizin de onayı ile ben ve arkadaşlarım göreve gelmiş bulunmaktayız. Hayatlarının her döneminde fitne çıkartmayı kabiliyet sayan bu sakat anlayış İnegöl’de Türk Eğitim-Sen’lilerin arasına fitne sokmak için ne kadar çabalarsa çabalasın sonuç elde edemeyecektir. 750’nin üzerinde üye sayısı ile biz İnegöl’de tunç gibi demir gibi biriz, beraberiz ve ayaktayız. Numan Şeker’in ve temsilcisi Sinan Aktaş’ın şahsımla ilgili söylediği yalan ise; Devletin Başbakanına hakaret ettiğim için müdürlük görevinden alındığım yalanıdır. Benim görevden alınma gerekçem dosyamda mevcuttur. İdari işlerle alâkalı ve tetikçi teftiş mekanizmasının hukuksuz uygulamasıdır. Görevden alınma dosyamda Başbakana hakaretle ilgi bir tek kelime geçmemektedir. Hal böyleyken bu iddiayı ispat edemeyenler namus, haysiyet ve şereften yoksundurlar.

BENZER ZİHNİYETLERLE ÇOK MÜCADELE ETTİK

Kendi fikirlerinin, şahsiyetlerinin, kendi güçlerinin herhangi bir itibarı olmadığından yalnızca sahiplerinin gölgesine sığınıp ve eteklerine yapışarak çalışanın yanında olmak yerine iktidarın borazanlığını yapanlar er geç eğitim çalışanlarına hesap verecektir. Sonuç olarak; biz sendikacılığı kutsal bir hak mücadelesi olarak görmekteyiz. Yüz bine yakın idarecinin kadroları ellerinden alınırken bu zulme karşı durmadıkları gibi birde buradan üye rantı devşirmeye çalışmak sendikacılık adına yüz karasıdır. Biz bu ve benzer zihniyetlerle çok mücadele ettik, hiçbir çekincemizde yoktur. Hiçbir eğitim çalışanının şüphesi olmasın ki Kervan yürüyecektir.