Kent Konseyi’nden aile birliği vurgusu

İnegöl Kent Konseyi Aileyi Güçlendirme Çalışma Grubu Üyesi Abdulvasih Duran yayımladığı yazılı basın açıklaması ile son yıllarda artan boşanmalara dikkat çekti. Duran, “Mahkeme değil nikâh salonları kalabalık olmalı” diye konuştu.

Yayınlama: 09.10.2014
793
A+
A-

İnegöl Kent Konseyi bünyesinde oluşturulan Aileyi Güçlendirme Çalışma Grubu’nde görev alan Üye Abdulvasih Duran son yıllarda bir hayli artan boşanma olaylarına dikkat çekerek, boşanmaların nedenlerini sıraladı.

 

2013 YILINDA 125 BİN AİLE DAĞILDI






Duran açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Ülkemizin en önemli sorunlarından biriside  huzursuz aileler sorunudur. Tabii ki devamında boşanmalar olmakta ve geride onarılması mümkün olmayan maddi ve manevi zararlar meydana gelmektedir. İnsanın hayatında; ‘Fert mi, aile mi yoksa toplum mu daha çok  önemlidir?’ diye bir soru sorulsa, “Elbette aile daha çok  önemlidir” diye cevap verilir. Çünkü: Fert aile içinde yetişir. Eğer aile sağlam olursa fertler de sağlam yetişir. Yine aynı şekil de sağlam ailelerden oluşan toplumlar da  hem sağlam hem de güçlü olurlar. Ancak ne yazık ki ülkemizde 2013 yılında ki boşanma sayısı 125 bin olmuştur. Bu orana baktığımız zaman her yıl 125 bin kadın yalnız kalmakta, mağdur olmakta, sahipsiz  ve akrabalarına yük olmanın psikolojik ezikliğini yaşamaktadır. Aynı şekilde yüz binlerce  çocuk da anne veya babadan mahrum kalmaktadır. Ve ne acıdır ki suça bulaşan çocukların büyük bir kısmı işte bu tip ayrı yaşayan ya da boşanmış ailelerin çocuklarıdır.

 

EŞLER ARASINDA FEDAKÂRLIK VE SABIR AZALDI

Peki, neden bu hale geldik. Tabii ki birçok sebepleri vardır. Ancak en çok göze çarpan sebeplerden bazıları şunlardır: Eş seçimindeki hatalar: Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse bütün düğmeler yanlış iliklenmiş olur. Gençlerin birbirlerini iyi tanımadan evlenmeleri bu konunun ilk maddesidir. Aşk denilen kavram evliliği uzun süre birbirine bağlamaz. Diğer ortak noktaların da olması gerekir. Nikâhsız beraberliklerin özendirilmesi: İnsanlar evlilik yükünün altına girmeden “Evlenmek” yerine “Eğlenmeyi” tercih etmeleri, evlilik hayatına vurulan en büyük darbelerden bir tanesidir. Evlilik öncesi birçok kişilerle beraber hayat sürdürmeleri(seviyeli beraberlik(!)ne demekse) evliliğin cazibesini yok etmektedir. Evli olduğu halde hala gözü dışarıda insanların olması… Eskiden türkülerimizde “Bana bakma benim yarım var” denirken şimdiki şarkı bozuntularında ise “Seviyorsan candan boşan gel kocandan” denilmektedir. Oysa eskiden bir eve ‘Beyaz gelinlik ile girilir beyaz kefen ile çıkılır’ sözü geçerliydi. Eşler arasında fedakârlık ve sabrın azalması: Eskiden aileler arasında fedakârlık söz konusu iken günümüz de ise birbirlerine tahakküm kurmaya çalışan ve yersiz kıskançlıklar duyan eşler çoğaldı. Eşler arasında arabulucuların azalıp arabozucuların çoğalması. Başta bir kısım anne ve babalar olmak üzere yine bir kısım konu komşu ve akrabaların arabuluculuk yapma yerine arabozuculuk yapmaları.’ Kızım bırak gel veya ben olsam hayatta çekmem çeker giderim’ türü sözler söylenmesi bozulan ilişkiyi tamamen bitirebilmektedir.

 

NAMAZ KILINMAYAN EVDE  FATİHA OKUNMUYOR DEMEKTİR

Bir kısım ünlü sanatçı ve futbolcuların düzenli aile hayatları olmayışı gençlere kötü örnek teşkil etmektedir. Bu tür insanların bilinen bir eşi olup ancak belli bir eşleri olmayışları özellikle de bir kısım sanatçıların –sözüm ona- evlenip birkaç ay sonra bir diğeriyle daha sonra bir başkasıyla (çocuk oyuncağı gibi) evlenip boşanmaları evliliğin ciddiyetini azaltmıştır. Film ve dizilerde aileyi bozan, eşler arasında şüphe uyandıran konuların işlenmesi. Özellikle TV dizileri başta olmak üzere ülkemizde dayatılan onlarca dizi içerik olarak aileyi dinamitleyen bir yapımla sunulmaktadır. Ülkemizde gerek aile yapısının gerekse sorunlu gençlerin en büyük sebebi TV’ler başta olmak üzere iletişimdeki sorunlardır. Dizilerdeki ihanet, entrika içerikli yapımlar insanlarımızda sürekli kafa karışıklığı meydana getirmektedir. Evlilikte manevi unsurların azalması: Belki de en önemli sebeplerden birisi de bu olsa gerek. Çünkü gençler birbirlerini seçerken anne ve babalarının rızalarını almamaları en büyük eksikliktir. Çünkü anne-babanın rızası Allah’ın rızası demektir. Anne ve babanın duasını almayan bir evlilik sorunlu olmaya mahkûmdur. Ailelerde namaz ibadetinin azalması… Çünkü namaz bütünüyle bir duadır. Fatiha’yı hatırlayın. Namaz kılınmayan evde  Fatiha okunmuyor demektir. Dolayısıyla  hamd ve şükür edilmiyor demektir. Doğru yola girmek için Allah’tan yardım istenmiyor demektir. Yolunu kaybetmişlerden sakınmıyorlar demektir. Bütün bunların zıddı ise huzursuzluk, mutsuzluk ve ahrette azap demektir. Evlilikte 4S formülü çok önemlidir. Sevgi, saygı, sabır, sadakat… Bizler mahkeme salonlarının değil nikah salonlarının kalabalık olmasını istiyoruz.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş