Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Küresel Çocuk Felcini Yok Etme Girişiminin (GPEI) verilerine göre, çocuk felci, 5 yaşından küçüklerde görülen ve çocuk felci virüsünden (poliovirüs) kaynaklanan bir hastalık olarak tanımlanıyor.
Bu virüs, her 200 vaka arasında bir kişinin omuriliğine sirayet ederek dönüşü olmayan felce yol açarken, felçli hastaların yüzde 5 ila 10’u, solunum kaslarının etkilenmesi nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Çocuk felci virüsüne karşı ilk aşının öncüsü Jonas Salk’ın doğum günü 24 Ekim, her yıl “Dünya Çocuk Felci” günü olarak kutlanıyor.
Üç farklı türü bulunan çocuk felci virüsü, insan vücudu dışında uzun süre yaşamıyor.
Yıllardır süren etkin aşılama kampanyaları sayesinde bulaşacak potansiyel taşıyıcının azalmasıyla dünya genelinde vakaların görülme oranı oldukça azaldı.
Dünya Sağlık Meclisinin kararıyla 1988’de GPEI kurulduğunda, dünya genelinde yılda yaklaşık 350 bin çocuk felci vakası rapor edilirken, 2022’de bu sayı 28’e kadar geriledi.
Böylece çocuk felci vakalarında son 35 yılda yüzde 99 düşüş kaydedildi.
Afganistan ve Pakistan, çocuk felci vakalarının hala önüne geçilemediği 2 ülke.
Çocuk felci vakalarının bildirildiği ülkelerde aşıya erişim son yıllarda Kovid-19 salgını ve bölgelerde yaşanan siyasi krizler ve çatışmalar nedeniyle zorlaştı.
Vakalar genellikle Afganistan’ın doğu bölgesi ve Pakistan’ın Hayber-Pahtunhva eyaletinin güneyiyle sınırlı olsa da bu bölgelerdeki tüm çocuklara ulaşmakta zorluklar yaşanıyor.
Bu ülkelerde hijyen, güvenlik ve sağlık sistemlerindeki sorunlar, virüsün yok edilmesi ve önlenmesine yönelik çabaları engelliyor.
Afganistan’da geçen yıl 2 çocuk felci vakası tespit edilirken, atık sularda ise 22 virüse sahip çevresel numune raporlandı.
Vakaların Hayber-Pahtunhva eyaletindeki 3 ilçede yoğunlaştığı Pakistan’da ise geçen yıl 20 çocuk felci vakası ve 43 çevresel numune görüldü.
Afganistan’da yılın başından bu yana 6, Pakistan’da ise 3 çocuk felci vakası tespit edildi.
Tarih öncesi çağlardan beri var olduğu tahmin edilen çocuk felci, 1840’ta Alman doktor Jakob Heine tarafından resmi olarak bir hastalık kabul edildi. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında sıklıkla görülen salgınlar, çocuk felcini dünyanın en korkulan hastalıklarından biri haline getirdi.
20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde çocuk felci virüsü, dünyanın her yerinde görülüyor ve her yıl yarım milyondan fazla insanın ölümüne yol açıyor ya da onu felç ediyordu.
Tedavisi olmadığı ve salgın hastalıklar arttığı için acil bir aşıya ihtiyaç vardı. 1950’lerin başında, ilk başarılı aşı ABD’li doktor Jonas Salk tarafından bulundu. Salk, aşıyı 1953’te kendisi ve ailesi üzerinde, bir yıl sonra da Kanada, Finlandiya ve ABD’de 1,6 milyon çocuk üzerinde test etti.
Testlerin sonuçları 12 Nisan 1955’te açıklandı ve Salk’ın inaktif çocuk felci aşısı (IPV) aynı gün ruhsat aldı. 1957’ye gelindiğinde yıllık vaka sayısı 58 binden 5 bin 600’e ve 1961’de ise 161’e düşmüştü.
Aşılama çabalarının evrensel ve düşük maliyetli olması gerektiğini savunan Salk, IPV’yi üretmek için 6 ilaç şirketine lisans vererek formülasyon ya da üretim süreçlerinin bilgisini paylaşmaktan kar elde etmedi.
Salk, IPV’nin patentinin kime ait olduğu sorulduğunda, “İnsanlar diyebilirim. Patent falan yok. Güneşin patentini alabilir misiniz?” yanıtını verdi.