Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bugün Resmi Gazete’de yayımlanan yeni “Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği” kapsamındaki düzenlemelere ilişkin bilgi paylaşıldı.
Açıklamada, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un tüketici hakem heyetlerine ilişkin hükümlerinde 24 Mart 2022 tarihli ve 7392 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile getirilen düzenlemelerin 1 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe gireceği hatırlatıldı.
2022 yılı itibarıyla değeri 15 bin 430 liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerinin görevli oldukları ifade edilen açıklamada, daha fazla sayıda uyuşmazlığın yargıya intikal ettirilmeden çözüme bağlanması amacıyla parasal değerin 30 bin liraya yükseltildi bildirildi.
Değeri 30 bin liranın altında olan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olduğuna işaret edilen açıklamada, “30 bin Türk lirası ve üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamayacaktır. Değişen parasal sınırlar ayrımı sebebiyle tüketici mahkemelerine ve arabuluculuk bürolarına başvuru yaparken dikkat edilmelidir.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, il tüketici hakem heyetlerinin il sınırları içinde, ilçe tüketici hakem heyetlerinin ise ilçe sınırları içinde yetkilerine devam etmelerinin yanı sıra il veya ilçe tüketici hakem heyetinden hangisine başvuru yapılabileceğini belirleyen ve bugüne kadar süregelen “parasal sınır” ayrımı ortadan kaldırıldığından tüketicilerin, tercihlerine bağlı olarak, başvuru yapabilecekleri yetki çevrelerinin genişletildiği kaydedildi.
Tüketicinin yerleşim yeri veya tüketici işleminin yapıldığı yerde tüketici hakem heyetinin bulunmaması halinde, tüketicilerin yetkili tüketici hakem heyetine iletilmek üzere kaymakamlıklara başvuru yapabilmelerine imkan sağlandığı belirtilen açıklamada, “Ayrıca tüketicilerin, tüketici hakem heyeti kararına karşı tüketici mahkemesine itiraz yolu genişletilmiş ve tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yanı sıra tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine de itiraz edebileceği hükmü getirilmiştir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, tüketici hakem heyetlerinin kurumsal yapısının iyileştirildiği, heyete üye olabilmenin koşullarının yeniden düzenlendiği ve raportör kadrolarının artırılmasına ağırlık verildiği bildirilerek, buna ek olarak tüketici hakem heyetlerince daha hızlı ve en az maliyetle tebligat yapılabilmesi adına diğer kurumlara ait tüm teknik altyapılarla uyum sağlandığı, elektronik ortamda tebligat sistemlerinin güçlendirildiği bildirildi.
Tüketici hakem heyetine yapılacak başvuruda bulunması gereken zorunlu bilgilerde eksiklik ya da tutarsızlık bulunması durumunda, tüketici hakem heyeti tarafından başvurular hakkında ret kararı verilmeden önce 7 gün süre verilmek suretiyle başvuru sahibinden ek bilgi veya belge istenmesi zorunlu tutularak tüketicilerin mağdur edilmemesinin amaçlandığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Diğer taraftan mağduriyetlerin en aza indirilmesi ve en hızlı şekilde çözüme ulaşılması amacıyla taraflardan her biri, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, ilk başvurusunda yer alan talepleriyle ilgili olarak tüketici hakem heyetince karar verilmeyen hususlarda, kararın tamamlanmasını isteyebileceğine ilişkin düzenleme getirilmiştir.”
Açıklamada, satıcı ve sağlayıcılar tarafından mevcut olduğu halde tüketici hakem heyetine sunulmayan bilgi veya belgenin itiraz aşamasında tüketici mahkemesine sunulması nedeniyle kararın iptali halinde tüketici aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği düzenlenerek tüketicilerin mağdur edilmemesinin amaçlandığı bildirildi.
Tüketici hakem heyetlerine yapılan başvuruların başvuru tarih ve sırasına göre 6 ay içinde görüşülerek karara bağlandığı hatırlatılan açıklamada, başvurunun niteliği dikkate alınarak, ilave sürenin 6 aydan 3 aya düşürüldüğü, mağduriyetlerin daha hızlı çözümlenmesi adına tüketici hakem heyetlerinin karar alma süresinin kısaltıldığı ifade edildi.