CERRAH EVET DEDİ

Ak Parti İnegöl İlçe Teşkilatı 16 Nisan’da yapılacak olan referandum çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Ak Parti İnegöl Teşkilatı referandum çalışmaları kapsamında önceki akşam Cerrah Mahallesi’nde nokta mitingi düzenledi. Cerrahşı vatandaşlar Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel’i meşaleler ile karşıladı

Düzenlenen nokta mitingine İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl Belediye Başkan Yardımcısı Adil Kansu, Eşref Yiğit, Ak Parti İnegöl İlçe Başkanı Adem Demirel, AK Partili Belediye Meclis üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Cerrah Mahallesi’nde ki esnafları ziyaret ettikten sonra mitin alanında bir konuşma gerçekleştiren Ak Parti İnegöl İlçe Başkanı Adem Demirel, “1 Kasım seçimlerinde vatandaşlarımız bize %70’e varan bir oy verdi. Ben öncelikle vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bize verdiğiniz bu desteğin artarak devam edeceğini ümit ediyorum. Diyeceksiniz ki şimdi ne oldu da bir referandum ortaya çıktı. Buna ihtiyaç var mıydı? Gerçekten ihtiyaç vardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk anayasaları 1921 ve 1924 anayasalarıdır. Bu anayasanın temel hükmünde ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ ibaresi vardır. Daha sonra 1960 yılında yapılan darbe neticesinde gerçekleştirilen 1960 anayasası ve 1980 darbesinden sora gerçekleştirilen 1980 anayasası ki bunlar darbe anayasalardır. Bunlar ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ ibaresine bir cümle daha ilave etmişler eve Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, bu yetki yetkili organ ile korunur ibaresi koymuşlardır. Bu ne demek oluyor? Sizler bir hükümeti, bir başbakanı seçiyorsunuz, onlar bir yere geliyorlar, bir bakıyorlar ki yanlarına biri daha oturmuş. Biz bu ülkeyi beraber yöneteceğiz diyorlar. İşte vesayet budur. HSYK, Danıştay, Sayıştay, YÖK,  AYM kendiliğince bunlar kafalarına göre bize ayar vermeye çalışıyorlar” dedi

“El freni çekik bir araç hedefine ulaşabilir mi” diyen Demirel, “Bu coğrafyada gözü olan birileri, güçlü bir Türkiye istemeyen birileri öyle bir sistem kurmuşlar ki, Türkiye ne ölsün, ne gülsün, devamlı sürünsün, 500 milyon dolar borç alabilmek için bizim kapımızda beklesin, biz ne dersek onu yapsın. Yıllardır buna alıştılar. Özellikle 2002 yılında sonra sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu tablo değişmeye başladı. Önceden el pençe divan duran Türkiye gitti, yerine bambaşka bir Türkiye geldi.  AK Parti iktidara geldiğince Türkiye’nin sadece 26 Milyar dolar IMF’ye borcu vardı. Çok şükür şuan bir kuruş borcumuz yok. Hatta ekonomimiz o kadar güçlü ki IMF’ye 5 milyon dolar borç verebilecek güçteyiz. Türkiye güçlendikçe bu sefer etrafında olan bitenlere müdahale etmeye başlıyor. Adam 5 bin kilometre öteden geliyor, dibimizde ki Suriye’yi, Irak’ı bölüyor, parçalıyor. Önceden Türkiye ses çıkartamıyordu. Şimdi durun diyor. Bana sormadan plan yapamazsınız diyor. Eskisi gibi at oynatamazsınız diyor. Adamlar alışmış eski Türkiye’ye zor geliyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın  bu ülkenin başında gitmesi lazım diyorlar. Birileri  Cumhurbaşkanımızı bizim başımızdan gönderebilmek için, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bugüne kadar 200’ün  üzerinde suikast girişimi yaptılar. Allah’a hamd olsun ki sizlerin duaları ile rabbim hepsini başarısız kıldı. Kimileri diyor ki bizim Suriye’de ne işimiz var. Bizim Suriye’de işimiz olacak, onlar 3-5 bin kilometre öteden işleri var diye geliyorsa bizimde işimiz var. Güçlü bir Türkiye buna müsaade etmez. Komşunun evi yanıyorsa ben buna seyircimi kalacağım, yangın benim evime sıçrarsa ben ne yapacağım. Diyorlar ki bu Türkler çok fazla oluyor. Suriye’de Türk Ordusu’nun olmasının sebebi Türkiye’nin selameti ve güvenliği içindir. Ne zamanki Fırat Kalkanı Operasyonu yapıldı, o günden bu güne terör olayları da azaldı, bombalı patlamalarda azaldı” ifadelerini kullandı.

“Hayır diyende, evet diyende başımızın üstündedir” diyen Demirel sözlerine şöyle devam etti, “Biz AK Parti olarak evet diyene de hayır diyene de saygı duyuyoruz. CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızın hayır demesine saygı duyuyoruz. Diğer siyasi partilerin bir kısmının da hayır demesine saygı duyuyoruz. Lakin PKK’nın, FETÖ’nün, DHKPC’nin, DAEŞ, Hollanda ve Avrupa’nın hayır demesini anlamıyoruz. Adama sorarlar benim ülkemde yaptığım anayasa değişikliği senin neyine? Adamalar ücretsiz Türkçe gazete dağıtıyorlar. Allah aşkına şu PKK, şu FETÖ  ne zaman Türkiye’nin yarına bir şeyler istedi de bu gün bunu istiyorlar. Aslında söylediklerimden çok şeyler anladığınızı düşünüyorum”

İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Kardeşlerim siz aslında her şeyi çok iyi biliyorsunuz. 2002 Senesinden beri Türkiye’de yaşanan bazı sıkıntılara rağmen, içeriden ve dışarıdan oluşturulan suni krizlere rağmen, her seçimde artarak destek veriyorsunuz. Çünkü siz Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti kadrolarına güveniyorsunuz. Bu birilerinin dikkatini çekti. Sizde biliyorsunuz ki 10 senede bir Türkiye’de süreç değiştirilir. 50’ler, 60 ihtilalı, 70 muhtırası, 80 ihtilalı, 28 Şubat 1997, 2001 anayasa kitapçığının fırlatılması, 2007 Cumhurbaşkanlığı 367 krizi, 2012 Gezi Parkı olayları, 2013 17-25 Aralık ve en son işin çılgınlık noktası, final noktası 15 Temmuz Darbe kalkışması . 2012’den beri çıldırıyorlar, bunun tek bir nedeni var; Türkiye büyüyor, Türkiye güçleniyor, 2023 hedeflerine emin adımlar ile yaklaşıyor” dedi. 

“Farklı siyasi partilere gönül veren kardeşlerimize saygı duyuyoruz” diyerek sözlerine devam eden Aktaş, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Şunu diyorlar; Tayyip Erdoğan ile Binali Yıldırım var diye… Değerli kardeşlerim kişiler geçicidir, devlet kalıcıdır. Allah razı olsun Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeye çok güzel şeyler kazandırdı. Allah ona uzun ömürler versin. Fakat 63 yaşındaki bir kişiyi konuştuğumuzu unutmayalım. 2 Dönem kısıtlaması var yeni dönemde biliyorsunuz. Dolayısıyla eveti güçlü bir şekilde getirmemiz lazım. Türkiye’yi bundan sonra yine yöneten insanlar olacak. 90’lı yıllarda Özal dedi ki, “Kesinlikle başkanlık sistemi olmalı. Yetkiler tek elde toplanmalı” O dönemde bu diktatör, bu tek adam olmak istiyor dediler. Bugün ayın 12’si,  Özal’ın ölümünden çeyrek asır geçmiş. Allah rahmet eylesin. Türkiye Cumhuriyeti’nde çok başbakan geldi gitti. Hayat geçip gidiyor ama Türkiye ufka daha geniş bakıyor. Artık sistem değişikliği şart. Bu mesele Ak Parti meselesi değil. Bu mevzu Türkiye’nin meselesi. Bu coğrafyadan beklentisi olan mazlumlar var. Bu topraklar güçlü olmak zorunda. Birilerini pazarlıkları ile bu ülke yoluna devam edemez. Çok fazla söze gerek yok. Eşlerimize, dostlarımıza bunu anlatalım”