Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Necmi Demir, hükümetin ekonomi politikalarının ülkeyi çıkmaza sürüklediğini belirterek, “Vergiyle, zamla, ücret kısıntısıyla, halka acı reçete yüklenmesine izin vermemeliyiz” dedi.
Ekonomide yaşanan sorunları değerlendiren CHP İlçe Başkanı Necmi Demir, “Parlamenter sistem döneminde, ‘Ekonomiyle ilgili çok bakanlık var, çok seslilik oluyor, tek elden yönetilemiyor’ denilerek yeni sistemle çok sesin, ortak aklı ortadan kaldırıldı. Şimdi ses çıkarabilecek bir tek kişi var, onun da sesi çıkmıyor. Çünkü ekonomi yönetiminde güven son derece önemli. Kimin konuştuğu ve ne konuştuğu önemli… Bugün ekonomi yönetiminin emanet edildiği damadı olan Ekonomi Bakanına da kimse güvenmiyor. AKP iktidarı boyunca başkanlığa özendiği, seçimden önce ‘24’ünde yetkiyi bana verin, bakın dolarla, faizle nasıl mücadele edilir, ekonomi nasıl yönetilir görürsünüz’ dediğini unutmayalım. Şu anda ekonominin nasıl yönetilemediğini, çığırından çıkmış faizin ve kontrol altına alınmayan doların, avronun nerelere geldiğini görüyoruz. Türkiye’nin çok dikkatli olması gereken bir süreçten geçiyoruz. Türkiye’nin, İran’a yönelik yaptırımlar konusunda soğukkanlı bir arabuluculuk yapması gerektiğini düşünüyoruz. İran ile olan ticari ilişkileri göz önünde bulundurarak, bu yaptırımlardan İran’dan sonra en çok zarar görecek ülke biziz. Yaptırımlar konusunda hızlı, serinkanlı, çözüm üretici bir diplomatik atağı yapması gereken ülke Türkiye’den başkası değildir. Meydan okumayla, görmezden gelerek ya da bir tarafta saf tutarak yapılabilecek bir çözüm ortada yoktur. ‘Hiç korkmayın hepsi geçecek’ diyor. Sorumlusu biziz diyor mu? Bize göre işte sebepler; dış borçlanmadaki hesapsız artış, üretimimizin düşmesi, tüm sektörlerde ithalatın artması, kâr amacı dışında rant için kamu yatırımları, devlet bütçesindeki israf, ekonomideki istikrarsızlık, dış politikada yapılan hatalar, özelleştirme ile önemli kurumlarımızın yabancı ortaklıklara satılması, ekonomimize ve hukuka olan güvensizlik, borçlu şirketlerimizin kaybını yazmadan yaşıyoruz. Etrafımızdaki tüm KOBİ’ler ya işten çıkartmalara ya da tamamen tasfiyeye başladı. Yeniden yapılandırma peşinde koşan büyüklerde çalışanlar topun ağzında. Vergiyle, zamla, ücret kısıntısıyla, halka acı reçete yüklenmesine izin vermemeliyiz! Bu çöküşün siyasi ve ekonomik sorumlularının bu yükü yüklenmesini sağlamalıyız. İhtiyaç vergiyse bu düzenin ortağı rantçı sermaye yükü üstlenmeli! Bu düzende yok sayılan çalışanlar-işçiler yani vatandaş değil” ifadelerini kullandı.