Çinili Camii Derneği, düzenledikleri gezi programları ile vatandaşların hem yeni kültürler tanımasını, hem de tarihi yerleri ziyaret ederek tarihi bilgilerin yerinde alınmasını sağlıyor. Konu ile ilgili gezilere katılan vatandaşlar açıklamalarda bulunarak, ilçe vatandaşlarının da bu tür gezilere mutlaka katılması gerektiğini ifade ettiler.
İlçemizde yaptıkları gezi programları ile cami cemaatinden tam not alan Çinili Camii Derneği, yeni gezi programları düzenlemeye devam edecek.
Cami cemaati, gezi programları ile ilgili açıklamalarda buldun. İlk olarak açıklamalarda bulunan Osman Nuri Baykoz, “Gezileri yaparken önce birlik ve kardeşliğe önem verdik.Toplumda kaybolan aile bireylerinin birbirleri ile kaynaşmasına önem verdik. Bizim bu gezilerdeki amacımız, yakın olan insanlarımızın çevresindekileri daha iyi tanımaları. Bunun yanında kültürleri tanımak ve tarihimizi yerinde öğrenmek de temel amacımız. Çok memnun kalıyoruz. Çünkü eksi bir eleştiri duymadık. Bugüne kadar böyle gezileri hiç yapmamış bir toplumuz. Son yıllarda bu geziler başladı. Son yıllarda başka kültürleri öğrenme merakımız da başladı” dedi.
Cami cemaatinden İsmet Seymen, “Gezilerden çok memnun kaldık. Hem tarihimizi öğreniyoruz hem de gittiğimiz yerlerin kültürlerini öğreniyoruz. Bu da bize bir bilgi katıyor. Ben bütün vatandaşlarımızın böyle gezileri önemsemesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
Remzi Hakan Tekin ise, “Geziler çok hol oluyor. Bilgilerimizi tazeliyoruz ve tarihimizi daha iyi öğreniyoruz. Yani bir yandan da gezmiş oluyoruz. Çok güzel rehberlerimiz oluyor ve çok iyi anlatıyorlar. Çok eksiğimiz varmış. Bu gezilere katılmak gerekiyor. Bunun sürekli hale gelmesini isteriz. Gezen bilgisiz kalmaz. Gerçekten çok faydası var” dedi.
1930 Doğumlu olan Hasan Arı, Panaroma 1453’te yaşadığı anısını anlatarak, “İstanbul’da bir yere gittik. İstanbul’un fethi anlatılıyor. Böyle orayı görünce ben kendimden geçmişim. Dernek başkanımızdan Allah razı olsun” dedi.
Son olarak açıklamalarda bulunan Dernek Başkanı İbrahim Ekin, “Biz bu derneği ilk kurduğumuzda cami tadilatı adında kurduk. Daha sonra şartlar bizi gezilere doğru kaydırdı. Vatandaşımızın da teveccühü, bizler bu gezilere azmettirdi. Biz ilk gezimizi Çanakkale’ye yapmıştık. Bu geziyi 170 kişi olarak gerçekleştirdik. O gezide anladık ki bizler bir şey görmemişiz. Çanakkale’de 4 otobüs insanın ağladığını görünce, bir şeyler yapmamız gerektiğini anladık. Daha sonra Eskişehir gezisi düzenledik. Hasan Baba’yi ziyaret ettik. Gerçekten ibret alınacak bir yer. Seyit Gazi’yi ziyaret ettik. Bu zat bir rüya ile kabri bulunuyor. Söğüt ziyareti gerçekleştirdik. Kuyulu Mescid’i görünce, o günkü insanların hiç ayrım yapmadan, müslüman veya gayri müslüman demeden su verdiklerini öğrendik. İstanbul gezisi düzenledik sonrasında. Eyüp Sultan’dan başladık, Süleymaniye’de bitirdik. Süleymaniye’den arabamıza bindik, Fatih Camii’nde Panaroma 1453’ü gördükten sonra, işte şimdi biz İstanbul’a gelmişiz dedik. Gerçekten o fetih zamanının canlandırılmış halini herkesin görmesini tavsiye ederim. Edirne’ye de gezi düzenledik. Edirne’de Kırkpınar Güreşleri Alanı’nın bulunduğu yerde insanların ağaç kabuklarını yediğini, o ağaçların şuanda ayakta olduğunu ve diş izlerinin ağaçlarda mevcut olduğunu gördük. Bunları bütün vatandaşlarımızın görmesini isterim. Sağlık Müzesi gerçekten görmeden olmaz. Ülkemiz için bilgi hazinesi. Selimiye Camii’ni herkes anlatır ama Selimiye Camii’nin 5 milyon 550 bin tane taştan oluştuğunu ama şuan tek taş olduğunu belki de şuanda kimse bilmiyor. O gün ecdadımız onu öyle bir harç ile yapmışlar ki, küçük küçük taşları tek taş haline getirmişler” dedi.