İnegöl İlçe Müftüsü Kazım Güzel, yılbaşı kutlamaları hakkında açıklamalarda bulundu

İnegöl İlçe Müftüsü Kazım Güzel, yaklaşan yılbaşı öncesi açıklamalarda bulunarak yılbaşı ve noelin Müslümanlıkla bir alakası olmadığı gibi, Müslümanların bu gecede eğlenceden uzaklaşıp, 1 yılın muhasebesini yapmaları ve günahlarına tövbe etmesi gerektiğini ifade etti.

MÜSLÜMANLARIN KENDİNE ÖZGÜ DEĞERLERİ VAR

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl İlçe Müftüsü Kazım Güzel, “Kavuşacağımız yeni yılın ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum. Efendimizin hayatının sonlarına doğru, Mekke’den Medine’ye göç ettiklerinde, Medine’de bayramlar yaptıklarını gördüler. Efendimiz onların neden bayram yaptıklarını sorduklarında, onların kendilerinin eğlence ve neşe günleri olduğunu söylediler. Efendimiz, ‘Bizim Ramazan ve Kurban Bayramımız var’ diyerek, Müslüman’ın sevin, hüzün anlarının da diğer milletlerden farklı olacağını, Müslüman şahsiyetin kendilerine özgü bir hayat tarzını ortaya koyması gerektiğini ifade buyurdular. Efendimiz, camiye cemaatin çağrılması hususunda, gerek çan çalma gerekse ateş yakma gibi teklifler geldiğinde, Müslümanların şahsın özel bir davet olan Ezan’ın müminlerin ibadetine çağrılma, davet etme güzelliğini ortaya koymuştur. Yani İslam, hayatın bütün evlerinde kendine özgü bayramı, haftaları ve günleri ortaya koymuştur. Cumartesi, Pazar gibi Yahudi ve Hıristiyanların özel ibadet günlerine karşılık, Cuma günü miminler için bayram kılmıştır İslam” dedi.

MÜSLÜMANIN BAŞKA TOPLUMUN DEĞERİNE İHTİYACI YOK

Müslümanların başka toplumların değerlerine ihtiyacı olmadığını belirten Güzel, şu ifadeleri kullandı: “Müslümanlar olarak, hayatın bütün evrelerinde Mevlit Kandili’nden Berat Kandili’ne,Miraç Kandili’ne, Regaip Kandili’ne, Kadir Gecesi’ne, Cuma gününe, bayram günlerine kadar Müslümanlara özgü ibadet, huzur, mutluluk ve neşe günleri olan günler, geceler hepsi Müslümanlığa özgüdür. Bu nedenle Müslümanlar hayatlarının bütününde inanç, ibadet ve ahlak ilişkilerinde Allah ve Resulünün koyduğu ölçüleri hayat tarzı olarak benimsemiş ve buna göre de hayatını yaşamışlardır. Bunun adına İslam Medeniyeti ismi verilmiştir. İslam Medeniyeti Müslümanların sevinçlerine, hüzünlerine, ortak tasa ve sevinçlerini yaşamalarına fırsat olacak her türlü değerleri bağrında bulunduran bir medeniyettir. Dolayısıyla Müslümanların başlarının değerlerine veya değersizliklerine ihtiyacı yoktur. Bu nedenle noel veya yılbaşı gibi bir kutlamaya, bir yeni değer üretme gayretine, Müslümanların ilgi ve alakası olamaz. Kaldı ki, eğer Hz İsa ile ilgilendirilerek miladi takvim oluşturulmuş ve bunu yılbaşı olarak kutlandığı söyleniyorsa, bugün ki yılbaşı ve noel yortusu şeklinde ortaya konan yapının da Hz İsa’nın getirdiği değerlere ilişkisi söz konusu değildir. Hiç bir peygamberin, hiç bir dinin getirdiği nizamda, içkilerin içilmesi, çam ağaçlarının katliamı ve hindi kesimi gibi şeyler olmamıştır. Bu nedenle bunun norma şartlarda gerçek Hıristiyanlıkla da bir alakası yok. Ancak bu noktada yapılması gereken nedir denirse, öncelikle vermemiz gerek mesaj şudur; hangi Hıristiyan veya Yahudi toplumu, Müslümanların Ramazan ayında oruç tutup, Ramazan’ı dört gözle beklesin ve hazırlık yapsın? Hangi Hıristiyan veya Yahudi toplumu, Müslümanların Kurban ve Ramazan Bayramı ile ilgilenip ona ilgi duysun? Onlar bizim hiçbir değerimize ilgi duymazken, alaka beslemezken, Müslüman milletin çocuklarının Hıristiyan ve Yahudi kültüründen devşirme değerlere talip olması söz konusu olmamalıdır. Bizim gerek dini gerekse tarihi değerlerimiz, millet olarak bize yeter de artar. Bu nedenle bizim hiç bir kültürün, hiçbir medeniyetin değerine ihtiyacımız yoktur. Öncelikli olarak kendi değerlerimi ile gençliğimizi, neslimizi oluşturup, tanıştırmakla mükellefiz”

GÜNAHLARA TÖVBE EDİLMELİ

Yılbaşında yapılması gerekenin bir yılın gözden geçirilip günahlara tövbe edilmesi olduğunu ifade eden Güzel, “Bir başka hususa daha değinmek gerekir. Bu bir yılbaşıdır, bir seneden bir seneye geçiştir, bunu nasıl değerlendirmek gerekir denilirse, o zaman bir yıllık ömrün muhasebesi yapılmalı, geçmiş olan bir yılın dünya ve ahirete dayalı yaptığımız görev ve sorumluluklarımız, ihmal ettiğimiz ibadetlerimiz açısından değerlendirilmesi yapılmalı. Yeni kararlar alma, hata ve kusurlarımıza tövbe etme ve geleceğe dönük yeni kararlarla geleceğimizi inşa etmek görevimizi yerine getirmeliyiz” ifadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı.