iNEGöL RiSK ALTINDA

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Müteahhitler Derneği Başkanı Harun Ergün, “1999 depreminden önce yapılan binalar hangi mahallede ise, hangi alanda ise burada ki binaların büyük bir çoğunluğu risk altında. Depremden sonra çıkmış olan imar kanunu, yapılan zemin iyileştirmeler,beton ve demir sınıfı gibi değişiklikler nispeten 1999 depreminden sonra daha sağlıklı diyebiliriz. Ama 1999 depreminden önce yapılan binaların belki de %99’luk bir kısmı risk altında. Bunların hepsine detaylı bir şekilde tespit yapılması lazım, test yapılması lazım. Vatandaşın bunu talep ediyor olması lazım. Yerel idarelerin buna öncülük ediyor olması lazım. Projelerin başlatılması gerekiyor. Burada bu çalışmanın çok sağlıklı bir şekilde yapılıp, belli periyotlar halinde mümkünse en kısa sürede dönüştürülmesi lazım. Vatandaşın depreme dayanıksız bir binada oturmaktan vazgeçmesi lazım. Bunun için yine yerel idareler ve bakanlık çalışıyor ama bir şekilde istendiği gibi yürümüyor bu sistem. İnsanlar eski konutlarda oturmaktan vazgeçmiyorlar. Eski verdiği konutun yerine yeni bir konut istiyor. Üstüne hiç bir ücret ödemek istemiyor. Buda hali ile kentsel dönüşümü zorlaştırıyor ve bir çıkmaza sürüklüyor. İstenilen seviyelerde dönüşüm maalesef sağlanmıyor. Burada bilinçlendirme çalışmalarına ciddi manada ağırlık verilmesi lazım. İnegöl’ün çoğu kesimi artık risk altında. 1999 depremi öncesi yapılan binalardan bahsediyoruz bu binalar şuanda mevcut binaların %50-%60’ına denk geliyor.  Yapılan inşaatlar sağlıklı yapıldığında, bina yaşı 50-60 buluyor. Mevcut sistem, 99 depremi sonrası yapılan binaların, bina dayanımı olarak çok uzun yıllar kullanılabilir. Bizim burada bina ömürleri daha çok, bölgenin alanın kıymetlenmesinden dolayı çok uzun yıllar kullanılmayabiliyor. Ama burada çizgiyi 99 öncesi ve sonrası diye çizmek daha doğru. 99 öncesi yapılan binaların tamamının belli periyotlar halinde yenilenmesi lazım. Risk tespitlerinin yapılıp, daha acil olanlardan başlayarak bütün eski yapıların dönüştürülmesi lazım. 99 depremi öncesi yapılan konutlarda oturan vatandaşlar, binalarını test ettirip kentsel dönüşümden faydalanmalıdır.Bu vatandaşın depremle hayati riskleri minimuma indirir” dedi.

ADA BAZINDA DÖNÜŞÜM DAHA SAĞLIKLI

İnegöl’de yapılması hedeflenen kentsel dönüşüm ile ilgili de konuşan Ergün, “Kentsel dönüşüm kısmen yapılıyor ama istenen ölçüde değil. Daha çok noktasal değişimler var. Eski bir,iki katlı metruk binalar yıkılıp  yerine imar durumu üç kat ise, üç katlı yapılar ile dönüştürülmeye çalışılıyor ama buda şehircilik anlamında çok sağlıklı değil. Komple ada bazında, daha büyük alanlar ile çalışmaların yapılıp, topyekun dönüştürmek daha sağlıklı. Geniş alana bunu yaydığımızda hali hazırda ki yol,park, yeşil alan,camii, okul alanları gibi alanları açarak çok uzun yıllar sağlık kullanmak gerekir. Parsel bazında dönüşüm çok sağlıklı bir dönüşüm değil. Bu şekilde orada ki az yoğunluğu yükseltip, yol açmadan,park alanları açmadan mevcut alanı sıkıştırıyorsunuz. Bu işin sağlıklı kısmı büyük adalar bazında. Devlet Hastanesi’nin karşısında bulunan ve eski tekel evleri diye tabir ettiğimiz adada bir çalışma var. Konut sahipleri ile görüşmeler devam ediyor. Onun dışında da bir kaç alanda sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın yapmış olduğu çalışmalar var. İstenilen seviyeye ulaşılabilmiş değil. Burada emsal artış olmadan dönüşümü sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremiyorsunuz. Burada yerel idareler, büyükşehir belediyeleri bu çalışmaları yapıp, buradaki dönüşüm en hızlı nasıl yapılıyorsa emsal artışlarını verip, alandaki yol,otopark,yeşil alan gibi alanları da çözerek  bu süreci katkı vermeleri lazım. Büyükşehirler de biraz daha hızlı bu. Ama ilçelerde yavaşlıyor bu durum.Daha sıkı üzerinde durulması gereken bir durum” şeklinde konuştu.

KAMU BİNALARI’NDA Kİ DÖNÜŞÜMDE ZOR

Kamu binalarında ki kentsel dönüşümler ile ilgili konuşan Ergün, “Bu işin birde kamu binaları boyutu var. Vatandaş ile anlaşmak zor ama bu işin bir tarafında da kamu binaları var. Kamu binalarında da bu süreç çok yavaş. Bir sürü bildiğimiz eski yapı kamu binaları var. Bunlarda risk altında. Ama onlarda da dönüşüm çok yavaş. Evet biz eski,depreme dayanıksız binalarda vatandaşın ikna edilmesi ile ilgili zor bir süreç olduğundan,işlemin uzun sürdüğü ile ilgili konuşuyoruz ama burada kamu binaları da maalesef dönüşüm yavaş. Kentsel dönüşüme kat sayısını arttırmak önemli değil. Önemli olan sosyal donatı alanlarını açmak” dedi.