SP’den basına sürpriz

Normal bir basın açıklaması davetine geldiğini zanneden basın mensupları parti girişinde İlçe Başkanı Hasan Eroğlu bey ve yönetim kurulu tarafından karşılanarak ellerindeki fotoğraf makineleri ve kameralar alındı. Daha sonra basın mensupları önceden hazırlanmış olan masaya alınarak kendilerine bir takım sorular yöneltildi. Basın mensupları ise  “Bugüne Kadar biz konuştuk, siz yazdınız. Şimdi söz basının” yazılı pankartın önünde sorulara cevap verdiler.

“KAMERA ARKASINDAN ÖNÜNE GEÇİNCE NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK”

Basın mensupları adına açılış konuşmasını yapan inegolonline muhabiri Hasan Avcıbaş, Saadet Partisi’ne böyle bir çalışma hazırladığından dolayı teşekkür etti. Avcıbaş “Yıllardır kamera arkasında olduktan sonra kameranın önüne geçince ne yapacağımızı şaşırdık. Burada benden daha fazla sahada vakit harcayan arkadaşlar var. Bu gün vesilesiyle arkadaşlarım adına hepinize teşekkür ederim. Sorularınız varsa alalım.” Diyerek soru cevap faslına geçilmesini istedi.

“KAMU GÖREVİ YAPIYOR”

Saadet Partisi Teşkilatlanma Başkanı Fikret Bayram, Kanal 16 muhabiri Yakup Diricanlı’ya İnegöl’de sahada aktif olarak çalışan bir gazeteci olarak İnegöl’ün en önemli sorununu sordu. Yakup Diricanlı bu konuda altyapı, trafik gibi bir çok sorun olduğunu dile getirerek “Sorunlar çok  ama yavaş yavaş çczümleneceğine inanıyorum.” Dedi.  Ticari hayata atılmak isteyen, yeni işyeri açacak arkadaşlara tavsiyelerinin ne olduğu sorusuna ise Diricanlı şu şekilde cevap verdi: “Hem ticari hem gazetecilik faaliyetlerini bir arada yürütüyoruz. Bugün Çalışan Gazeteciler günü. Buradaki arkadaşlar gecesini gündüzüne katarak çalışıyor. Gece 10 olsun 1 olsun ailesini bırakıp olaylara koşan insanlarız. Bu özveri ile çalışıyoruz. Yeri geliyor Acil serviste satırlı bir kavganın içinde buluyoruz kendimizi. Yeri geliyor bir cenaze haberindeki psikolojik tramvalara şahit oluyoruz. Aslında basında çalışan arkadaşların hakkı ödenmez. Adeta kamu görevi yapıyoruz.” Dedi.

Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu ise sorusunu Genç Gazete muhabiri Ersoy İşitmez’e yöneltti. Meslek hayatının en zor anının ne olduğunu soran Eroğlu’ya Ersoy işitmez şu şekilde yanıt verdi: “Mesleğe ilk başladığım yıllarda bir intihar vakası ile karşılaşmıştım. Kız 4. Kattan atlayınca bakamamıştım. Fotoğraf dahi çekememiştim. Yine birisi gözümün önünde kendini yakınca çok etkilenmiştim. Ancak insan zamanla alışıyor.”

“YEREL BASIN OLMAZSA ULUSAL BASIN DA OLMAZ”

Okur Gazetesi muhabiri Serhat Çiçek’e ise Yerel gazetecilik ve hayalleri ile ilgili bir soru sorulması üzerine Çiçek yerel gazeteci, genel gazeteci ayrımı yapılmasının her zaman karşılaştıkları bir durum olduğunu dile getirdi.  Çiçek, “Yerel gazeteci olmazsa genel dediğiniz gazeteci de olmaz. Bir çoğumuzda Sarı Basın Kartı dediğimiz karttan var. Şimdi yerel basın mensubu dediğimizde sanki küçümseme gibi oluyor. Yerel basın mensubu tabiri yersiz bir tabir” dedi.

Hayalleri ile ilgili de bir anekdot aktaran Serhat Çiçek, “Hayallerimle ilgili de şunu anlatmak isterim. 1999’lu yıllarda Ümmet Coğrafyası adıyla bir program izlemiştim. Bir gazetecinin Romanya’daki Türk köylerini ziyaretini konu alıyordu. İşte o gün ben de oralara gidip o insanların sıkıntılarını, dertlerini dinleyeceğim demiştim. Gazeteci olacağımı hiç düşünmüyordum ama olduktan sonra o hayalimi de gerçekleştirdim. Şimdi hayalimiz Kudüs ziyareti. Böyle bir güzel programı yaptığınız için çok teşekkür ederim. İnşallah diğer organizasyonunuzda bu hayalimizi de gerçekleştirirsiniz” dedi.

“DOĞDUĞUMDAN BERİ ÇEŞME SUYU İÇİYORUM”

Haberyorum gazetesi muhabiri Onurhan Bayraktar’a ise sorusunu İlçe Planlama ve Koordinasyon Başkanı Fatih Berber sordu. İnegöl’ün İçme suyu kalitesi hakkındaki düşüncelerini belirtmesi istenen Bayraktar, kendisinin doğduğundan beri çeşme suyu içtiğini söyleyerek “Ne kadar sağlıklı ne kadar sağlıksız bilmiyorum. Onu artık ilerleyen yaşlarda göreceğiz. Bendeki alışkanlık olmuş durumda.” Dedi.

“DEPOYU FULLEMEK LAZIM”

Onurhan Bayraktar, İnegöl’de gazetecilik yapmanın en zor tarafının ne olduğu sorusuna ise Gazeteci denen kişinin meslek gereği hep insanla uğraştığını belirterek, “Sadece İnegöl’de değil, Türkiye’de bir hoşgörüsüzlük, davranışlarda bir sertlik var. Biz de sahada bununla karşılaşıyoruz. Yaptığımız haberden biri memnun olurken diğerinin tepkisi ile karşılaşıyoruz. Adli vakalarda saldırıya uğrayan arkadaşlarımız oluyor. İnsanlar empati kurmadan karşıdakine farklı davranışlar sergiliyorlar. “ dedi.

Kendisine yöneltilen “Trafik Şube müdürlüğünden aldığımız bilgiye göre adınıza kayıtlı bir araç varmış. Bu aracın çok yaktığı ile ilgili dedikodular var. Bu konuya açıklık getirebilir misiniz? Aracınız kaç kuruş yakıyor ?” sorusuna ise “Bu soruya cevap verebilmek için aracın deposunu fullememiz gerekiyor” dedi.

“MAĞDURLARA YAPILAN YARDIMLARIN HABERLERİNİ YAPMAYI SEVİYORUM”

Saadet Partisi Mahalli İdareler Başkanı Özgür ÖZTÜRK ise sorularını Yıldırım Gazetesi muhabiri Nevzat Kahveci’ye iletti. Öztürk’ün İnegöl’de yaşanan otopark sıkıntının sebebi ve çözümleriyle ilgili düşünceleriniz nelerdir sorusuna Nevzat Kahveci “Kamulaştırma yapılarak yeni yerler açılabilir. Başka bu soruna nasıl çözüm bulunabilir bilmiyorum. Mevcut alanlarla çözüm zor. “ şeklinde cevap verdi.

Meslek hayatınızın en güzel haberlerinin ne olduğu sorulan Kahveci, Mağdurlara yapılan yardımların haberlerini yapmayı sevdiğini belirtti. Gazeteci olmaması durumunda hangi mesleği yapardınız sorusuna ise  “Öğrenimim gereği sanırım bilgisayar işi yapardım.” dedi.

“ZİYARET ETMEK ZORUNDASIN. BUNUN KAÇARI YOK”

Evlenen her erkeğin rutin olarak gerçekleştirdiği kaynana ziyaretleri olduğunu belirten Ömer Hira Adem Demir’e “Sizin bu hususta bazı haftalar 6-7 kere Hamzabey’e giriş yaptığınız tespit edilmiş. Bu ziyaret sıklığınızı nasıl açıklarsınız?” dedi.

Adem Demir ise İnsanın doğduğunda bir ailesi olduğunu ama evlendikten sonra ikinci bir aileye de sahip olduğunu belirterek “Bunları da mecburen ziyaret etmek zorundasınız. Bunun kaçarı yok. Tabi son zamanlarda sıklıkla ziyaretlerim oluyor. Bu işin özel kısmı, magazine giriyor. Cevap vermek istemiyorum. “ dedi.

“BEKARLIĞIN EKSİSİ ARTISINDAN AZ”

Saadet Partisi İdare Amiri Mehmet Hanefi Demir ise sorularını inegolonline muhabiri İsmail Durmuş’a yönetti. Mehmet Hanefi Demir’in İnegöl’de eksikliğini hissettiğiniz en önemli şey nedir sorusuna hiç tereddüt etmeden “Temiz Hava” diyen İsmail Durmuş bunu şu cümlelerle açıkladı: “Özellikle sabah evden çıktığımda nefes aldığımda kendimi iyi hissetmek isterdim. Ama maalesef İnegöl’de yapamıyoruz”

Bekar günlerinizin özlemini çekmeye başladınız mı sorusuna ise “Şöyle söyleyeyim ben özlemini çekmeye başlamadım ama çekmeye başlamış arkadaşlar olabilir burada. Ayda 300-500 lira yakıt parası vererek kayınbabasını ziyarete gidenler var” cevabını veren İsmail Durmuş , bu noktada isim vermek çok da doğru olmadığını belirterek “Tabi özlemini çektiğimiz şeyler var ama artıları eksilerinden çok çok fazla” dedi.

“GÖRSEL MEDYA HABERCİLİĞİ ZOR”

Süper Kanal kameramanı Rıdvan AŞIR’a ise Görsel haberciliğin farklı yanlarının neler olduğu soruldu. Rıdvan Aşır, görsel haberlerin biraz daha zor olduğunu belirterek “Çünkü gazetecilikte birkaç tane fotoğraf aldığınızda yetiyor ama biz video çekimi yaptığımızdan uzun süre ayakta kalmak zorundayız. Kolunuz sürekli havada kalıyor. Biraz daha yıpratıcı iş oluyor.” Dedi.

“TEK KİŞİLİK DEV KADRO”

Rıdvan Aşır’a, Kamuoyunda yayın kuruluşlarına ait bir eleştiri olduğu, yıllardan beri hep aynı kadro ile çalıştıkları, bu kadroda Erzurum’lu bir arakadaşın, Seyfettin diye bir arkadaşın, Murat isminde bilinen birinin, bir de Alican abinin oğlunun olduğu hususu belirtilerek, “Bu insanlarla bir arada durmak nasıl? Kolay mı ? Zor Mudur ?” soruları yöneltildi. Rıdvan Aşır ise verdiği cevapta “Televizyon haberciliğinde çekim, montaj, seslendirme gibi bir çok bölüm var. Bunun için bir ekibe ihtiyaç oluyor. Ancak Seyfettin bey “Tek kişilik Dev Kadro” misali çalışarak bunun yokluğunu hissettirmiyor.” Dedi.  

Yapılan etkinlik sonrası basın mensupları ve Saadet Partisi yöneticileri hep birlikte baklava yiyerek Çalışan Gazeteciler Gününü kutladılar. İlçe Başkanı Hasan EROĞLU ise yaptığı açıklamada “Gazeteci arkadaşlara gerçekten minnettarız. Çok önemli bir vazife ifa ediyorlar. Onun için bir günlük de olsa bari arkadaşlarımız için bir farkındalık oluşturmak istedik. Ancak gazeteci arkadaşlarımızın bilmesini isteriz ki bizler için kendileri her zaman özel bir konumdadırlar. Ben tekraren kendilerinin Çalışan Gazeteciler Gününü Kutlarım” dedi.