Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman geçtiğimiz Cuma akşamı Sani Konukoğlu Konferans salonunda teşkilat mensupları ile bir araya geldi.
Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman yerel seçimlerde İnegöl’ün tekrardan milli görüş belediyeciliği ile tanışacağını ifade ederek “Yerel seçimlerde inşallah İnegöl Belediyesinin alacağız. Buradan hareketle Bursa Belediye Başkanlığı inşallah Saadet kadrolarına teslim etmiş olacağız. Yine Milli Görüş belediyeciliğinin kendisine münhasır bir tavrıyla belediye kapısının üzerine ‘Rüşvet alan da veren de melundur’ hadisi şerifini hep birlikte asmış olacağız. Biz rakamlarla ve sayılarla ifade edilemeyecek bir hakikatin yükünü omuzlarımızda taşıyoruz. Yapay gündemlere, suni meselelere aldırış etmeksizin biz rakamlarla ve sayılarla ifade edilemeyecek bir gerçekliğin yükünü omuzlarımızda taşıyoruz. Bugün Türkiye’de yapay gündemlerin, suni alkışların aldatmacasının ötesinde bu dünyanın gerçekliğinden bahsediyoruz. Sahtekârlıkların ve yolsuzlukların iktidar olduğu bir Türkiye’de adaleti yeryüzüne hâkim kılacak olan Milli Görüşçülerdir” dedi.
SOSYAL BİR BÖLÜNMENİN ÖNÜNE GEÇİLMİŞTİR
İktidar partisini övmeyenlerin kâfir olarak nitelendirildikleri bir dönem yaşadıklarını belirten Karaduman, “Ülkemizde durum pek parlak değil. 24 Haziran seçimlerini geride bıraktık. OHAL zemininde yürüyen Türkiye’de hukuksuzlukların ve adaletsizliğin kurumsallaştığı bir seçim sürecini hep birlikte yaşadık. Hakikati susturmak uğruna iktidarın çalıştığı bir seçim sürecini hep birlikte geride bıraktık. Bu seçim sürecinin yegâne kazananı Saadet Partisi olmuştur. Çünkü bu seçimde Saadet Partisi oynanmak istenen oyunu alt üst etmiştir. Siyasi iktidar Cumhur ittifakı olarak nitelendirdikleri ittifaka mensup olmayanları ve eleştirenleri bir kenara bırakıyorum, övmeyenleri kâfir olarak nitelendirirken, ‘Hayır kardeşim bu ülkede senin düşüncene mensup olmayan herkes kâfir değildir. Bu ülkede senin düşüncene mensup olmayanlar terörist değildir’ demek suretiyle Millet İttifakının kurucusu olan Saadet Partisi ve neferleri bu oyunu bozmak suretiyle Türkiye’de sosyal bir bölünmenin önüne geçmiştir. Yapılan çalışmanın asıl kazancını yerel seçimlerde görmüş olacağız” şeklinde konuştu.
ÖNEMLİ SIÇRAMA YAŞAYACAĞIZ
Mart yerel seçimlerinde önemli bir sıçrama yaşayacaklarını belirten Karaduman “İnegöl Teşkilatımız son derece güzel, önemli, disiplinli ve özverili bir çalışma ortaya koyuyor. Mart seçimlerinin sonrasında Milli Görüş Belediyesi olmuş olan İnegöl Belediyesini ziyaret etmek üzere gelmiş olacağız. Buna olan inancımız sonsuz. İnşallah bu mahalli idareler seçiminde Saadet Partisi olarak son derece önemli bir sıçrama yakalayacağız” diye konuştu.
SERVETİN %60’I ZENGİNLERİN
Karaduman konuşmasını şöyle sürdürdü, “2001 yılında Türkiye’de nüfusun %1’i yani 780 bin kişi toplam servetin %34’üne sahipti. Ama bugün gelmiş olduğumuz noktada 2018 yılında nüfusun %1’i yani 800 bin kişi toplam servetin %60’ına sahip hale gelmiş. Kim yaptı bunu AK Parti. 16 yılık sürecin sonunda bu ülkeyi krize sokan Adalet ve Kalkınma Partisinin kendisidir. İsrafın kol gezdiği, yolsuzluğun iktidar olduğu bu ülkede mihraplar dışımızda değil içimizdedir. Bugün bu ülkede AK Partinin bu toplumla ilgili politikalara reçete yazmak gibi bir hakkı ne yazık ki kalmamıştır. Çünkü AK Partinin kendisi artık hastadır. Bu hastaya reçete yazacak yegâne partide bugün Saadet Partisidir. Her yerde ‘Bir Türk dünyada bedeldir’ sözleri yazılır. Ama hakikatte 1 dolar 6 TL’dir. Saadet Partisi olarak bu seçimlerin ana kazananı biziz. Türkiye’de oylarını her ilde arttıran tek parti Saadet Partisidir. İttifaklarla beraber Türkiye’de 72 ilde Adalet ve Kalkınma Partisinin oyları düşmüştür.Ortada ciddi manipülasyon var. Bu seçimin kaybedeni AK Partinin kendisidir. Yerel seçimlerde görüyoruz. Biz almış olduğumuz oya rağmen bu belediyeleri almanın gayreti içerisinde olacağız derken; siyasi iktidar %42 oy almasına rağmen ittifak yapabilmenin yollarını aramaktadır. Çünkü bu gemi artık su aldı. Titanic filmini hepimiz izledik. Gemi su almaya başladığında kaptan, ‘müziğin sesini açın’ diyordu. Bugün bu ülkede müziğin sesi geminin aldığı suyun üzerini örtmek içindir.”