TiM’de Güleç Sesleri

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Olağan Genel Kurul Toplantısında seçime tek liste ile giren Ahmet Güleç güven tazeledi. Genel Kurul öncesi açıklamalarda bulunan Güleç, “Biz istikrarlı gelişirken, birileri de boş durmadı. Hafızalarımızı tazeleyelim. En yakın zamanda hatırladığımı, Türkiye’nin düşmanları ve hainler boş durmadılar ve darbe girişimlerine kadar bulundular” dedi.

Yayınlama: 13.04.2018
478
A+
A-

Divan Başkanlığını İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yavuz Uğurdağ’ın yaptığı genel kurulda konuşan TİM Başkanı Ahmet Güleç, “4 yıl önce yönetim kurulu arkadaşlarımızla bizlere bir sorumluluk yüklediniz. Bu emaneti iyi temsil etmek için, yaptığımız çalışmalarla, birliğimizi ve sektörümüzü, başta tim yönetim kurulu olmak üzere en üst düzeyde temsil ettik.  Çünkü geleceği var olan, hedefleri net olan bir sektörün temsilcisiyiz. Neden? Ülke için – ihracat yapmak kutsal bir görev günümüz dünyasında ihracat yoksa gelecek yok, potansiyeli yüksek, ülke için önemli sektörleri temsilen yönetmek sorumluluğumuzu artırdı. Mobilya, orman ve kâğıt ürünleri sektörleri ihracatla büyümüş, istihdam dostu, yenilik gerektiren ve diğer sektörlerin lokomotifi, bunu yapmak için entelektüel birikim gerektiriyor. Türkiye’nin konumu ve potansiyeline genel bakış. bugün Türkiye global ölçekte nerede duruyor. nerede bulunuyor. potansiyeli ne. Bunlar iyi analiz ve anlamamız gereken hususlar. Halen potansiyelimizin çok altındayız. Tarihsel perspektifinden baktığımızda dünya medeniyetinin beşiğinde bulunuyoruz. Bu ne demek? Anadolu ve Mezopotamya bugün dünya medeniyet mirasının ana çıkış noktasıdır.  Biz Babil’in Asma Bahçelerini, Lidyalıların parayı, Fenikelilerin ticareti, Hititlerin hukuku ve Antik Yunanın estetik anlayışının başladığı topraklarda bulunuyoruz. Ardından, Selçuklular ve Osmanlı ile tamamlanan ve Türkiye Cumhuriyeti ile taçlanan bir medeniyet birikimine sahibiz. Bu sebeple avantajlarımız, gücümüz, kabiliyetimiz ve potansiyelimiz tahminimizden çok daha fazla. Söylenimin aksine biz üretimde, yenilikte, tasarımda çok daha iyisini yapabiliriz. Eksiğimiz, kurumlarımızın yeteri kadar olgun ve güçlü olmayışı. Bir zihniyet değişimine ihtiyacımız vardı. Bu zihinsel dönüşümü de, vizyoner kurumlarla taçlandırmamız gerekiyor ki biz de 4 yılda durumdan vazife çıkartarak kendi kurumumuzu dünyaya anlatmak için net açık ve sizi anlatan bir isme, ihtiyacımız vardı. Bu sebeple, geçtiğimiz dönem içinde ilk üzerinde durduğumuz bu oldu ve birliğimizin ismini anlaşılır ve net bir hale getirdik” dedi.

 

İHRACATTA SÜREKLİ BİR ARTIŞ YAŞIYORUZ






Güleç konuşmasını şöyle sürdürdü; “Sektörümüzde ihracat pazarlarımız çok dar bir pazarda yer alıyorduk. İhracatımızın yüzde 60’a yakını komşu ülkelerdi. Hatırlayın, Libya, Irak ve Azerbaycan üçgeninde gerçekleşiyordu. Bu noktada dünya pazarından daha fazla istifade etmek için, 5 UR-GE kuruduk.  Marmob, Print in İstanbul, kontrat, Interpromob, karton Türk. Bu süre zarfında dünya menfaatler dünyası. Biz istikrarlı gelişirken, birileri de boş durmadı. Hafızalarımızı tazeleyelim. En yakın zamanda hatırladığımı, Türkiye’nin düşmanları ve hainler boş durmadılar ve darbe girişimlerine kadar bulundular. 15 Temmuz hain darbesinden sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın külliyede bize önerdiği bir husus vardı. Gitmedik yer bırakmamak, sıkılmadık iş adamı eli bırakmamak üzere, başta Cumhurbaşkanımızın resmi ziyaretleri ile TİM organizasyonları ile gerek birlik faaliyetlerimizle gidebildiğimiz kadar çok pazara temas etmeye çalıştık. Bunun neticesinde toplamda 208 ülkeye sektörlerimiz ihracat yaptı. Bütün sektörler içinde en çok ihracat yapan sektör mobilya sektörü oldu. Bu sebeple, sektörler birincisi olan sizleri de tebrik ediyorum. Şimdi dönüp rakamlara bakınca birliğimizin ihracattaki artışının ülkemizin ihracat artış hızından yüksek oldu. 2017 yılında önceki yıla göre yüzde 8,4 artışla 4,5 milyar dolar seviyesine ulaştık. Pazar çeşitliliğimiz ise geniş bir yelpazeye erişti. İngiltere, Arabistan, ABD, Almanya, İsrail, Fransa, İran, ırak ilk onda sıralanan ülkeler oldu. 2018 yılında geride bıraktığımız 3 ay verilerine bakınca, sektörlerimiz hedefimiz olan 5 milyar doları geçtik. Toplam ihracattaki payımızı 2,8’den 3,1’e çıkarttık. Bu güçle, yılsonunda ihracatımızı 5,5 milyar dolara çıkarma potansiyelimiz var. Bu noktada önemli bir paragrafı da hem ekonomi bakanlığımız yöneticilerine, başta Sayın Bakanımıza, destekleri hep destekleyen başbakanımıza ve tabi ki iş adamlarına her zaman güvendiğini dile getiren ve önümüzü açan Sayın Cumhurbaşkanımıza ayırmak istiyorum. İhracatçılarımız için yeşil pasaport uygulaması gibi, UR-GE destekleri gibi, navlun destekleri gibi birçok teşvik uygulamaları hayata geçirildi. Yine ağaç ve orman ürünlerinden fonların kaldırılması konusunda önemli bir adım atıldı. Bizlerin de TİM bünyesinde yaptığımız çalışmalar bu adımlara destek sağladı. Bizim sektörlerimize bakış açımız ve yönetim anlayışımız, sorunları sıralayan değil, avantajları gören ve üyelerimizi oraya yönlendiren olmak oldu. Hedefimiz ülkemizin dünyada en iyi yerlerde olmasını sağlamak. Bizim birliğimizin üyelerine bakınca hep en iyi firmaların, en iyi meslektaşlarımızın olduğunu görüyoruz. Eğer 2023 hedefleri ilk yakalayacak sektör bizim sektörümüz olacaktır ve bunu ilk yakalayan ihracatçılarımız da sizler olacaksınız. Elbette, daha gidecek çok yol var. A’dan Z’ye her adımda anlayış değişikliğine, zihinsel dönüşüme de ihtiyaç var. İnovasyon dediğimiz şey sadece teknik ya da teknolojik bir dönüşüm değil. Gerçek inovasyon düşünce ile fikir ile başlıyor. Biz bu değişimi yaparken, sahip olduğumuz avantajları da kullanacağız. Katma değerimizi artıracak tasarıma, yeniliğe belki daha fazla önem vereceğiz. Fakat tasarım derken sadece kendi tasarımcı bakiyemizi düşünmememiz gerekir. Zira bizim de artık dünya çapında tasarımcılarımız olduğunu görüyoruz, biliyoruz. Fakat biz de artık tüm dünyanın tasarım gücünü de kendimiz için kullanmayı öğrenmeliyiz. Böyle global bir oyuncu olunur. Olabiliriz. En büyük eksiğimiz, sürekli ihracat yapan şirket sayımızın hala çok sınırlı olması. Son 10 yılda her yıl sürekli ihracat yapan firma sayımız hala bir kaç yüz kadar. Tek bir ülkeye ihracat yapan firma sayımız tüm ihracat yapan firmalar içinde hala çok yüksek. Bir ülkeye ihracatla ilerleyemeyiz. Bunu 3-5 ülkeye taşımalıyız. Katma değeri düşük mal sattığımız pazarlardan artık değer ürettiğimiz yeni pazarlara daha çok mal satan şirketlere sahip olmalıyız. Bizim ezber bozan bir anlayışla devam etmemiz gerekiyor. Mobilya, kâğıt, ambalaj sektörlerinde bu yeni anlayışı hâkim kılmalıyız. Türk ticaret merkezleri projesini güçlendirmeli, bundan daha çok yararlanmalıyız. Yükselen pazarlara odaklanmalı ve stratejik hamlelerle çalışmalıyız. Ülkemizin geleceği daha çok ihracatta. sektörlerimizin potansiyeli daha çok pazara, katma değerli ihracatta. El ele, el birliği ile daha çok pazara, istikrarlı ihracata yönelik çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

 



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş