İnegöl Anadolu Gençlik Derneği Eğitim Komisyonu’nun düzenlediği ve İlahiyatçı Yazar Mustafa Soykök’ün konuşmacı olarak katıldığı, “Küresel Sömürü Düzeni ve Müslümanlar” konulu seminer hafta sonu gerçekleştirildi. Gerçekleşen seminerde açıklamalarda bulunan Soykök, “İslam ve Müslümanlar insanlığın umududur” dedi.
AGD İnegöl İlçe Başkanı Mustafa Özkan’ın selamlama konuşmasının ardından seminere başlayan İlahiyatçı Yazar Mustafa Soykök, “Bugün burada Veda Hutbesi’nde ümmetinin yeryüzünün gidişatından sorumlu olduğunu onlara hatırlatan faizcilik, tefecilik ve her türlü haksızlığı ayaklarının altına aldığını deklare eden, Hz. Peygamberin ümmeti olarak küresel ifsad ve talana karşı kürsel ıslah ve imara kavuşacağız. İslam ve Müslümanlar insanlığın umududur. Çıplak olarak dünyaya gelen insanın 4 temel ihtiyacı söz konusudur: su ihtiyacı, yemek ihtiyacı, kıyafet ihtiyacı ve barınak ihtiyacı. Dünya tüm insanlığın ihtiyacını karşılayacak kapasitede yaratılmıştır. Ancak dünyanın en zengin 62 kişisinin serveti dünya nüfusunun yarısının servetinden daha fazladır. Dünyada her gün 800 milyon insan aç yatıyor. 1 milyondan fazla insan sağlıklı içme suyundan mahrumdur. 12 saniyede 1 insan yiyecek bulamadığı için can veriyor ve her 4 saniyede 1 insan mülteci konumuna düşüyor”
“Cennete girmek sadece Müslümanların hakkıdır ancak, insanca yaşamak Müslüman veya gayri Müslim tüm insanlığın hakkıdır. Bizler tüm insanlığın saadeti için çalışıyoruz. Mekke’de hanifler vardı putlara tapmayan, şirk koşmayan, putların saçmalıklarını anlatan şiirlerine ödül veriliyordu. Onlara hiçbir şekilde engel konulmuyordu çünkü sisteme yönelik, sömürüye karşı, faize, tefeciliğe, zulme bir eleştirileri yoktu. Peygamber Efendimizin tevhid ve adalet mücadelesi verdiği için köleler ve yoksullar bir umut olarak Müslüman oldular. Sömürgeci güçlere göre insanların namazında niyazında oluşu önemli değildir, onlar için asıl tehdit sömürü sistemlerine çomak sokan Müslümanlardır. Batının sömürgeci insanı kendisini efendi ve dünyanın sahibi olarak görmektedir. Biz ise mülk Allah’ındır diyoruz ve bu dünyada bir emanetçi olarak bulunuyoruz diyoruz. Sevgi, merhamet, adalet diliyle konuşarak batılın düzenini sorgulamaya başladığımızda bu batıl düzenin direkleri çökecektir, adil bir düzen mutlaka kurulacaktır. Hasan el – Benna’nın dediği gibi ‘’Siz emperyalizmi ruhlarınızdan atın, o topraklarınızdan uzaklaşacaktır. Biz sömürgecilerin güçlü olduğuna inanmıyoruz, onları ayakta tutan zayıfların, zulme uğrayanların, Müslümanların bu sömürgeci, köle düzenini sorgulamıyor oluşlarıdır. Müslümanlar birlikte hareket etme kabiliyetlerini asla yitirmemelidirler. Biz kalbimizdeki dünya sevgisinden kurtulduğumuz zaman, bu sömürü düzeninden de kurtulmuş olacağız. Cenabı Allah insanlara umut olmayı bizlere nasip etsin, kürsel ifsada karşı küresel imar ve ıslahı bizlere nasip etsin. Hakk’ı hak bilip ona uymayı, batılı batıl bilip ondan uzak durmayı bizlere nasip eylesin. Ümmeti mezhepsel ve etnik farklılıkları öne sürerek Müslümanları birbirine düşürmeye çalışanlara ve ateşe körükle gidenlere akıl ve izan nasip eylesin” dedi.