Başbakan Binali Yıldırım, “Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları 1923’te rejimin adını koydu. Rejim Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet kuruldu, demokrasiyle de taçlandı, şimdide devam ediyor. Rejim falan değişmiyor, değişime direnenler tarih sahnesinden yok oluyor” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Antalya’da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yemekte bir araya geldi. Yıldırım, yaptığı konuşmada, şehrin nabzının attığı yer olarak gösterdiği STK’ların kendileri için önemli olduğuna işaret etti. STK’ların şehrin geleceğini ve sorunlarını konuşmasının önemine vurgu yapan Başbakan Yıldırım, “Bu şehir bilincinin kimliğini geliştirmesi şüphesiz o şehrin kalkınmasına, gelişmesine çok büyük katkı sağlar. Katılımcılık demokrasinin vazgeçilmez esasıdır. Sorunları torunlara havale etmemek ve sorunlarla mücadele etmek hayatın olmazsa olmazıdır. Antalyalı bütün hemşerilerimizin, vatandaşlarımızın yüzünü güldürmek için elimizden geleni son 15 yıldır yapıyoruz. Sosyal hizmetlerde, tarımda, eğitimde büyük hizmetleri, büyük eserleri ülkemize olduğu gibi Antalya’ya da kazandırma gayretindeyiz. Sizlere zaman ayırıyoruz, çünkü şehrin nabzını tutan sizin gibi kanaat önderleridir. Oluşturduğunuz ortak akıl sayesinde pek çok sorunu daha kolay çözeceğiz. Daha hızlı bir şekilde geleceğe adım atacağız. Sizlerin desteği ve katkısı hükümet olarak bize yol gösterici olmaya devam edecek. Bizim gücümüze güç katacak” diye konuştu.
Son 15 yılda STK’ların Türkiye’nin gelişimine ve demokrasisine büyük katkı verdiğine dikkat çeken Başbakan Yıldırım, “Bugün Türkiye her alanda güzel bir gelişim içerisindeyse şüphesiz sizin bu başarıda büyük bir payınız var. Çünkü sizin verdiğiniz destekler olmazsa biz bütün bu hizmetleri yapamazdık” dedi.
“1 Türkiye’yi 3 yaptık”
Göreve geldikleri günden bu yana Türkiye’yi çaresizlikten kurtardıklarını söyleyen Yıldırım, “1 olan Türkiye’yi 3 yaptık. Önümüzde Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı var. 2023 yılına Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine Türkiye’yi çıkarmak, daha da ilerisine taşımak hedefimizdir. Bir olacağız diri olacağız birlikte Türkiye olacağız.
Ülkemizde devam eden kalkınmadan Antalya’da nasibini almıştır. Yolları böldük, hayatları birleştirdik, yolları böldük, Türkiye’yi birleştirdik, yolları böldük gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz, ekmeğimizi böleriz ama Türkiye’yi böldürmeyiz” şeklinde konuştu.
“Antalya’ya 5 üniversite daha açacağız”
Isparta’ya, Burdur’a, Konya’ya, Karaman’a da bölünmüş yol çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Yıldırım, “431 bin araziyi suyla buluşturduk, berekete ulaştırdık. 181 bin araziyi de sulamaya açıyoruz. Yakın da bir başkent daha olacak. 5 üniversite var, 5 üniversite daha gelecek, Antalya eğitimin de başkenti olacak. Tarımın ve turizmin başkenti olan Antalya eğitimin de başkenti olacak. Batı Çevre Yolunu bugün açtık şimdide kuzey çevre yolunda. Dünya turizminin gözbebeği Antalya’ya ne kadar hizmet etsek hakkıdır, helali hoş olsun” dedi.
“Bugün yaptığımız iş o gün yarım kalan işin tamamlanmasıdır”
Vesayet odaklarıyla mücadele ettiklerini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2002’de tek başına iş başına dedik, Allah sizden razı olsun bizi iş başına getirdiniz. Biz de sevindik. Ama Ankara’ya gittik, baktık ki her taraftan bir kafa uzanıyor. Hoş geldiniz biz sizin yeni ortaklarınız diyorlar. Ya kardeşlerim siz nerden çıktınız, biz oy isterken sizi hiç görmedik dedik. Vesayetçiler, haksız ortakçılar birden peyda oldu. İlk denemelerini 2007’de cumhurbaşkanı seçimlerinde seçemezsiniz dediler. 365 vekiliniz var 367 olması lazım dediler. CHP’de bunun sözcüsü oldu. Bunun üzerine sorunların çözüm adresi millettir. O gün karar aldık siz misiniz bize cumhurbaşkanı seçtirmeyen, biz de işin sahibine gideriz dedik. Ve 2007’de referandum yapıldı, yüzde 69’la millet tarafından doğrudan seçilmesi kararı onaylandı. Kim onayladı? Millet onayladı. Esasen bugün yaptığımız iş o gün yarım kalan işin tamamlanmasıdır.”
“15 Temmuz çılgınlığını yapanları göremeyeceksiniz”
Cumhurbaşkanını halk seçiyorsa, sorumlunun yine o olacağını belirten Başbakan Yıldırım, “Sanki bu değişiklik hiç konuşulmamış, hiç duyulmamış bir sürü senaryo, bir sürü şey aldı başını gidiyor. Bu değişiklikle birlikte rejim elden gidiyor diyorlar. Elden giden bir şey yok, elden giden vesayet, elden giden demokrasi karşıtı olan kişilerin hak etmeden iktidar olma hevesleri gidiyor. Bundan sonra 15 Temmuz çılgınlığını yapanları göremeyeceksiniz. Çünkü millet işe el koyuyor” ifadelerini kullandı.
“Ya bunlar anayasayı bilmiyor ya da milleti bir şeyden anlamaz sanıyorlar”
İstiklal Savaşını bu büyük milletin yaptığını dile getiren Başbakan Yıldırım, “Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları 1923’te rejimin adını koydu. Rejim Cumhuriyettir. Cumhuriyet kuruldu, demokrasiyle de taçlandı, şimdide devam ediyor. Rejim falan değişmiyor, değişime direnenler tarih sahnesinden yok oluyor. Neymiş cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisi veriliyor diyorlar. Ya bunlar anayasayı bilmiyor ya da milleti bir şeyden anlamaz sanıyorlar. Feshetmek diye bir şey yok, karşılıklı seçim yenileme hakkı var. Yeni sistemde 5 yılda bir seçim yapılacak, aynı gün hem milletvekilleri, hem de cumhurbaşkanı seçilecek” dedi.
“Cumhurbaşkanı seçim kararına gitmek istedi, alabilir, bu değişiklikte var”
5 senenin kulağa daha rahat geldiğini belirten Binali Yıldırım, seçimle falan uğraşmıyor, fuzuli masrafın olmadığını söyledi. Yıldırım, “Ülkede hükümet kuruldu mu derdi de yok. Çünkü hükümeti siz kuruyorsunuz, siz karar veriyorsunuz. Niye güvenoyu yok, millet seçerken güven oyununu veriyor da o yüzden yok. Doğrudan güvenoyu var. Diyelim ki cumhurbaşkanı meclis ile anlaşamadı. Cumhurbaşkanı seçim kararına gitmek istedi, alabilir, bu değişiklikte var. Meclisi seçime götürürken, kendi de seçime gidiyor. Sistem, kardeşim oturun anlaşın diyor” diye konuştu.
“Sistem uzlaşmayı ve krizi çözen bir sistem”
Sistemin uzlaşmayı ve krizi çözen bir sistem olduğunu dile getiren Binali Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanının 2 sefer seçilme hakkı var, her seçim kararında bir hakkı gidiyor. Kolay kolay seçim kararı da alınmaz. Bu bir ilktir dünyada. Bir çok sistemlerde bu yok. Kardeşim ya anlaşırsın, ya da seçime gideriz. Seçim zor olacağı için bu sefer anlaşmaktan başka çare kalmıyor.”
“Meclis yetkisiz, güçsüz hale geliyor laflarının gerçekle alakası yok”
Meclis yetkisiz, güçsüz hale geliyor laflarının gerçekle alakası olmadığını söyleyen Yıldırım, “Meclis araştırması, genel araştırma, yazılı sözlü sorma, meclis soruşturması yeni sistemde bunların hepsi var, bir de cumhurbaşkanını herhangi bir suçtan yargılama var. Yüce divana gönderme var. Mevcutta ne var? Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetten dolayı suçlanabilir. Türk hukuk sisteminde vatana ihanet suçu diye tarif edilmiş bir suç da yok. Nasıl yargılanacak. Bütün milletvekillerinin yüzde 75’i kabul oyu verirse ancak yüce divana gidiyor” dedi.
“Milletvekillerinin gücü ve saygınlığı artıyor”
Yeni sistemde ise herhangi bir suçtan cumhurbaşkanı ve yardımcılarına, soruşturma açılabileceğini belirten Başbakan Binali Yıldırım, “Soruşturma sonucunda yüzde 66 yani üye sayısının 3’te ikisi nispetince kabul oyu gerekiyor. Hani neresi bunun meclisin yetkisini azaltıyor. Bütçeyi meclis kabul edeceksin. Bütçe hakkı meclisin. Yetmedi TBMM her bir milletvekili kanun teklifi verir. Hükümet kanun teklifi veremiyor yeni sistemde. Mevcut sistemde hükümetin istemediği hiçbir şey meclisten geçmiyor. Uygulaması budur. Ama yeni sistemde milletvekilleri daha bağımsız. Dolayısıyla hükümet milletvekilleriyle ilişkilerini iyi götürmek zorunda. Milletvekillerinin gücü ve saygınlığı artıyor” şeklinde konuştu.
“Meclisteki partiler uzlaşacak”
Yargının bağımsız olduğunu ve onun üzerine bir de yargı bağımsız ve tarafsızdır diye ilave ettiklerini söyleyen Yıldırım, “Bu mu yargı bağımsızlığının zedelenmesi. Mevcut HSYK 22 kişi, 16’sı atanmış yargı bürokratlarından oluşuyor. Yeni sistemde bu sayı 13’e düşüyor. 13’ünün 2’si bakan ve müsteşar, 11’in 7 tanesini meclis atıyor. 5’te 3 çoğunlukla. Yani meclisteki partiler uzlaşacak. 7 tane üyeyi atayacaklar. Sizin seçtiğiniz meclis bu ülkede adalet dağıtacak kişileri seçiyor” dedi.
Yıldırım, partili cumhurbaşkanın tarafsız olmayacağı yönündeki eleştirilerine yönelik, “Menderes Türel tarafsız değil mi, bende başbakan değil miyim? Şimdilik? Herkesin gönlünde bir parti vardır ama önemli olan başbakanlık görevini yaparken 80 milyonun başkanı olacaksın. İnsanlarımız bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar” şeklinde konuştu.