“Batının değil, zihniyetin düşmanıyız”

Osmanlı Sarayı’nda tertip edilen yemekli porgrama Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Saadet Partisi Bursa Milletvekili Adayı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Atmaca, Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Deniz, Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü, Milli İttifak Bursa Milletvekilleri, Saadet Partili ve Büyük Birlik Partili vatandaşlar katıldı.

SAADET PARTİMİZ, MECLİSTE, İKTİDARDA YER ALACAK İNŞALLAH

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü “Genel Merkezimize, Saadet Partimize veBüyük Birlik Partimize, bütün bu güzelliklerin arkasından bir güzellik daha ilave ederek, halkın beklentisi olan  ittifakı gerçekleştirmelerinden dolayı da kendilerine teşekkür ediyorum. Cenab-ı Allah kendilerinden razı olsun. Ve inşallah bu milli ittifak, salonda da olduğu gibi halkımızın ihtiyaçlarına karşılık bulacak ve inşallah Saadet Partimiz, mecliste, iktidarda yer alacak inşallah. Bütün bu güzellikleri ifade ettikten sonra, tabiki şu an İnegöl İlçe Teşkilatı’nda bu program gerçekleşiyor. Dolayısıyla ilçe olarak, İnegöl olarak da üzerimize düşen sorumluluğun da bilincindeyiz. Bizler inanıyoruz ki bu salonu dolduran tüm gönüldaşlarımız, inşallah üzerlerlerine düşen vazifeyi, sorumlulukları malıyla, canıyla cihad ederek, hedefine ulaştıracaktır Allah’ın izni ile. Ve inşallah İnegöl’ümüz, Bursa’mız ve ülkemizde Milli İttifak bayrağını mecliste hep beraber gerçekleştiririz diyorum. Ve tekrar bu güzel toplantımıza teşriflerinizden dolayı ayrı ayrı her birinize teşekkür ediyorum, toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

Ertan Sütçü’nün konuşmalarının ardından, Saadet Partisi Mahalle Başkanları’ı sahneye çağırıldı. Sahneye çağrılan Mahalle Başkanları, basın mensuplarına poz vermeyi ihmal etmedi.

ATMACA DESTEK İSTEDİ

Mahalle Başkanlarının sahneden inmesinin ardından mikrofonu eline alan Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Atmaca, “Konuşmasını heyecanla beklediğimiz büyüklerimiz var. Ama ben birkaç birşey söylemek istiyorum. Bu günlere sizlerin gayretleri ile geldik. Bu son günleri en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız. Hepiniz bunun bilincindesiniz. Ve önümüzde sayılı günler var. Bu nedenle herkesin elinden gelen gayreti göstermesini istiyoruz. Biliyorsunuz Milli İttifak ile Büyük Birlik Partisi ile bir araya geldik. Burada da Büyük Birlik Partili arkadaşlarımız ile çalışmalar yapmaktayız. Büyük Birlik Partisi ile ittfiak bizleri çok mutlu etti. Hedeflerimiz aynı. Bu da bizleri çok mutlu ediyor. İnşallah bu hayırlı birlikteliğe Allah yardım edecek. Ben sözlerimi tamamlarken, bu son günlerimizdeki çalışmalarımızı hızlandırmanız noktasında sizlerden destek bekliyorum” şeklinde konuştu.

MANEVİYAT ÇÖKMÜŞ DURUMDA

Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Deniz ise, “Son 100 yılda ve özellikle de son yıllardateknoloji ve teknik çok gelişti. Neredeyse artık uzayda turistik tatil yapılması düşünülüyor insanlar. Ancak buna mukabil, insanların maneviyatında çok büyük bir çöküntü var. Adeta bir çökmüşlük var. Memleketimizde de son 10 yılda neredeyse bu doruk noktasına çıkmıştır. Memlekette artık ahlak diye, maneviyat diye bir şey kalmamış. Boşanmalar, kadına şiddet, tecavüzler, uyuşturucu almış başını gitmiş. Memleketimizin üstüne adeta kapkara bulutlar çökmüş durumda. Ancak biliyoruzki bu durum bizi umutsuzluğa düşürmeyecek. Biz biliyoruz ki, kara bulutların ardından rahmet yağacak. Bu rahmet yarğmurları, aynı amaç için rahmetten beslenen Saadet Partisinin ve Büyük Birlik Partisi’nin, Alperenlerin ve Mücahitlerin tarafında olacaktır. Niyetimiz hayr, akibetimizim de inşallah hayr olacaktır” ifadelerini kullandı.

ÜLKEMİZ ÇOK CİDDİ PROBLEMLERLE KARŞI KARŞIYA

Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Deniz’in konuşmalarının ardından, Bursa Milli İttifak Milletvekili Adayları sahneye davet edilerek, zafer pozları verildi. Milletvekili adaylarının sahneden inmesinin ardından, mikrofonu eline alan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Saadet Partisi Bursa Milletvekili Adayı Temel Karamollaoğlu, “İnşallah 8 Hazran ülkemizde yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Hem bütün dünya hem de ülkemiz, çok önemli bir dönemden geçiyor.  Eskiden birlikte olduğumuz arkadaşlarımız bu ülkeyi 13 yıldır yönetiyorlar.  Evet bir takım hizmetler yapıldı ama malesef ülkemiz çok ciddi problemlerle karşı karşıya. Bir taraftan ahlaki ve manevi çöküntü, hepimizi korkutacak seviyeye ulaştı. Yolsuzluklar, israf, mecliste kavgalar, malesef okul kapılarına kadar dayanan uyuşturucu, parçalanan ailele, intihar eden gençler, bunların hepsi bizi endişelendiriyor. Öte taraftan geçinemeyen insanlar. Çalıştığı emeğini esirgemediği halde, ücretinin karnını bile doyurmasına yetmeyen insanlar. Kendi memleketini terk etmek mecburiyetinde kalan, buralara kadar kendi evlerinden kpup gelen insanlar,  bunların hepsi bizim kardeşlerimiz. Bizim ile aynı değerleri taşıyan ülkeler kan gölüne döndü. İşte Afganistan, işte Irak, işte Suriye, işte Mısır, işte Libya, şimdi bir de yemen, hepsi İslam Coğrafyası. İnancınızı değiştirip, kendilerine göre daha ılımlı bir hale getirmek isteyenler, bizim ülkemizin üzerinde gözü olanlar, bizi de parçalamak istyor”

NETİCEDE ALLAH’IN RIZASINI YERİNE GETİRMEYİ İSTİYORUZ

“Biz ne istiyoruz? Biz bugün neden böyle bir ittifak ihtiyacı duyduk? Elhamdulillah ki, hem Saadet Partili kardeşlerimiz, hem de Büyük Birlik Partili kardeşlerimiz, yıllardır hep, “ya biz haikaketen bir çok konuda, ittifak halindeyiz ama düşüncelerimizi, inancımızı farklı kelimelerle ifade ediyoruz” diyordu. Bugün elhamdulillah bu ülkenin, içinde yaşadığımız dünyanın, daha iyi bir noktaya gelebilmesi için birlikte seçime gitmeye karar verdik. Ben ittifakta bulunan kardeşlerimi gönülden tebrik ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Ve inşallah bu birlikteğin zafere dönüştürmeyi bizlere nasip etsin. Ne istiyoruz biz? Neticede Allah’ın rızasını yerine getirmeyi istiyoruz. Peki nasıl nail olacağız? Biz istiyoruz ki bütün dünya da huzur olsun. Barış olsun. Tek arzumuz bu. Dünyada barış ve huzur kendiliğinden gelmiyor. Buna mutlaka birilerinin önderlik etmesi gerekiyor. İnanıyoruz ki bizim gibi ülkeler, bu konuda mutlaka bayraklarını kapacaklar. En başta da Türkiye’miz. Hem İslam Alemine hem de geri kalmış ülkelere, hemde bugün dünyayı yönetmeye çalışan ama zulmü kendileri için bir araç olarak gören ülkelere de mesaj veriyoruz. Biz Türkiye’mizin yaşanılabilir bir hale gelmesini istiyoruz. Yaşanabilir bir Türkiye. Bir ülkenin yaşanılabilir bir hale gelmesi, kendiliğinden olmuyor. İdalleri, hedefleri bu hedefi gerçekleştirecek yönetimlere ihtiyaç var. Bizden kopan arkadaşlarımız bu hedeflerden vazgeçtiler. Biz islam birliği derken, onlar Avrupa Birliği dediler. Biz ittifak edelim, güçlenelim derken, onlar batının peinden koşmayı, kendileri için prensip kabul ettiler. Biz bu bölgede en büyük tehlike İsrail, Amerika ve onları destekleyen ülkelerdir derken, onlar onlarla ittifak yapmayı, ülkemizin ve dünyanın kurtululuşuna vesile olacak zannettiler”

MECLİSTE MAKUL BİR SES LAZIM

“Akan kan durmalı. Ülkede ömcelikle barış sağlanmalı. Çocuklarımız uyuşturucu alışkanlığından koparılmalı. Kadın cinayetleri işlenmemeli. Küçüklerin büyüklere saygısı, büyüklerin ise küçüklere sevgisi zirveye çıkmalı. Yolsuzluğun adı bile geçmemeli.  İsraf olmamalı. Bunun için de eğitimin mutlaka düzelmesi icap eder. Mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sizin seçip oaraya gönderdiğiniz gibi insanlar, bu ülkenin problemlerinin çözülmesi gündeme geldiği zaman, birbirleri ile ağza alınmayacak küfürlerle mücadele etmemeli. Orada makul insanlar olmalı. Mecliste makul bir ses lazım”

BİR ÜLKENİN GÜÇLÜ OLMASI İÇİN…

“Bir ülkenin güçlü olması, o ülkede sadece yolların yapılması, yüksek binaların dikilmesi ile sağlanamaz. Hızlı trenler, hava alanları yetmez. Bir ülkenin güçlenmesi, kendisinin ihtiyaç duyduğu her şeyi dışardan alarak değil, kendisi sağlamak durumundadır. Biz kendi sanayimizi kurmadan, yüksek teknolojiyi kendimiz üretmeden, bu memlekette her insana iş bulmadan, çalışan insanında geçimini rahatlıkla sağlayacağı ücretleri almadan olmaz”

BATININ DÜŞMANI DEĞİL ZİHNİYETİN DÜŞMANIYIZ

“Güçleneceğiz. Dünyaya meydan okuyacak hale geleceğiz. Biz dünyaya meydan okumak için ortaya çıkmıyoruz. Biz haksızlığa meydan okumak çıkıyoruz, zulme meydan okumak için çıkıyoruz, İsrail’e meydan okumak için çıkıyoruz. Adaletsizliği durdurmak için çıkıyoruz. Batıya gidince herkez zanneder ki biz batı düşmanıyız. Biz batıdaki zihniyetin düşmanıyız. Sen zulüm edersen, sömürüyü prensip haline getirirsen, kim olursan ol, kıymetin olmaz” dedi.

İKİ LİDER İÇİN GÖRSELLER HAZIRLANDI VE YEMİN EDİLDİ

Yapılan konuşmaların ardından, Şehit Lider Muhsun Yazıcıoğlu’nun “Üşüyorum” şiiri senevizyon eşliğinde dinletildi. Ardından Merhum Necmettin Erbakan’ın yine senevizyon eşliğinde seslenmesiyle birlikte, bütün salon ayapa kalkarak toplu yemin etti.