Ziraat Odası’nı ziyaret eden CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, seçime yönelik açıklamalarda bulunarak, “Siyasi iktidar devletleşmeye başladı. Yasama, yürütme, yargı hepsi kendi egemenliğinde oldu. Kendisine muhalefet olanları ezmeye çalıştı. Mağduriyet politikası üzerinden gitti. Siyasal partiler kanunu değiştirmeyi düşünmediler ve tarih tekerrürden ibaretti ve değişmedikleri baraj onları yerlere serdi. Ben bir partinin kazanmasından ziyade rejimin, sistemin kazanımı olarak değerlendiriyorum” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, beraberinde CHP İnegöl İlçe Başkanı Engin Başar ve CHP Teşkilat ile birlikte Ziraat Odası’nı ziyaret etti.
BUNU 20 YILDIR SÖYLÜYORDUK
İklim değişikliklerinin sıkıntılarını çiftçinin yanı sıra tüm insanların yaşadığını aktaran Sarıbal; “Aslında insanoğlunun kendisinin yarattığı bu sanayileşme sonucu, termik santraller, fosil yakıtlardan kaynaklanan bütünüyle ortamı kirleten ve atmosfere salınan gazlar sonucu yaşanan iklim değişikliğinin Türkiye’ye yansımalarını yaşıyoruz. Bir tarafta kar yağarken, bir tarafta yazı yaşıyoruz. Bir tarafta dolu yağarken, bir tarafta denize giriyoruz. Biz bunu 20 yıldır söylüyorduk. Dünyayı idare eden, ekonomik güçleri kontrol eden büyük şirketler, ülkeler bugün pazarlık konusu haline getirdiler. Ama yansımalarının bizim gibi az gelişmiş ülkeler üzerindeki etkilerini kimse düşünmedi” ifadelerini kullandı.
ÖNEMLİ TEDBİRLER ALMALIYIZ
Sarıbal şöyle konuştu: “Gürsu’da yaklaşık 5 bin dönüm alan sular altında. Bu drenaj kanallarının yetersiz olmasından kaynaklanıyor. Binlerce dekar meyve bahçeleri sular altında. İnegöl’de yaşadığımız yağışlar kirazda çatlamalara neden oluyor. O yüzden mevsim değişikliği önümüze büyük bir sorun olarak geliyor. Bunun karşısında önemli tedbirler almalıyız”
TARSİM MUTLAKA DEĞİŞMELİ
Afet yasasının yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan CHP’li vekil; “Afet kanunu değişecek. Bu afet kanunu çiftçinin sorununu çözemez. Çiftçi kendi kaderine, afetlere teslim edilemez. Bunun için de afet kanunu değişmeli. TARSİM mutlaka değişmeli. Yeni bir destekleme sistemi de olmalı. Bu mümkün yapılabilir. Bunun paydaşları ile yan yana gelip ortak bir çözüm noktasına gelinmeli” dedi.
ONA AYRILAN KAYNAK DA BELLİ
İnegöl’deki çiftçinin geçen sene de doludan zarar gördüğünü aktaran Sarıbal; “TARSİM artık yetersiz kalıyor. Güçsüz, para ödememek için elinden geleni yapıyor. Ona ayrılan kaynak da belli” ifadelerini kullandı.
ZİYARET EDEN İLK VEKİL
Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik ise yaptığı konuşmada; “Bizi ziyaret eden ilk milletvekili olan Orhan Sarıbal’a teşekkür ediyoruz. Tarımdan gelen bir isim olması bizim için büyük bir avantaj. Hükümetin nasıl kurulacağını bilmiyoruz ama her daim bizim yanımızda olacağını biliyoruz” şeklinde konuştu.
İNŞALLAH TÜRKİYE ÇİFTÇİLERİ İÇİN HAYIRLISI OLUR
İnegöl’deki sel felaketine de değinen Çelik; “Bizim Akçasu adlı deremizin taşması sonucunda ay çekirdeği ve patates tarlalarımız zarar gördü. Mevsimler değişti. Nisan, Mayıs yağmurlarının yanına Haziran yağmurları da eklendi. Artık kiraz hasadında yağmurlar başlıyor. İnegöl bu konuda Bursa birincisi ama son yıllarda sıkıntı yaşıyoruz. Öyle görünüyor ki kiraz üreticisi ne yazık ki yine zarar edecek. Kurşunlu’da 5 bin dönüm çilek var. Tozlanma olmadığında dolayı bir durgunluk var. Bunun yanı sıra yağmurun ayçekirdeğine ve patatese faydası olmadı desek yanlış söyleriz. Maliyet anlamında bir desteği oldu. Kıştan başlayıp en son topladığımız üründen sonra elimize aldığımız çekte bile tokatlanma riskinden tutunda her türlü risk bize mevcuttur. Bunları içimizden biri olduğunuz için bunu iyi biliyorsunuz. İnşallah Türkiye çiftçileri için hayırlısı olur” dedi.
HALK CEVABINI VERDİ
Seçimin ardından CHP’nin oy kaybetmesine rağmen seçim zaferi elde etmiş gibi bir durumun ortaya çıktığı yorumlarının sorulması üzerine milletvekili Sarıbal, şu yanıtı verdi: “Türkiye çok enteresan bir süreçten geçiyor. CHP, MHP ve HDP’nin hatta Davutoğlu’nun bile başında bela olan bir konu vardı. Halk aynen şunu dedi. Tayyip Erdoğan gidin Çankaya’da oturun ve bize karışmayın. Biz Başkanlık sistemini istemiyoruz. Kafanıza göre yaptığınız yasa değişikliklerini artık bırakın. İstikrar denen ortamın nasıl diktatörlüğe doğru gittiğini, devletin bir siyasi partinin tekeline girdiğini istemiyoruz dedi. Buradan çıkarılması gereken en doğru analiz bu”
PARTİ DEĞİL SİSTEM KAZANDI
“Demokrasiye tekrar ihtiyaç var. 2002’de sadece 2 parti %10 barajını aşmış ve %34 ile 365 milletvekili çıkarmıştı. Siyasi iktidar devletleşmeye başladı. Yasama, yürütme, yargı hepsi kendi egemenliğinde oldu. Kendisine muhalefet olanları ezmeye çalıştı. Mağduriyet politikası üzerinden gitti. Siyasal partiler kanunu değiştirmeyi düşünmediler ve tarih tekerrürden ibaretti ve değişmedikleri baraj onları yerlere serdi. Ben bir partinin kazanmasından ziyade rejimin, sistemin kazanımı olarak değerlendiriyorum”