Mesleğe 7 yaşındayken ağabeyinin yanında çırak olarak adım atan ve ilçenin en eski esnaflarından biri olan Sarıipek, gücü yettiği sürece mesleğini sürdürmeyi hedefliyor.
Sarıipek, AA muhabirine, 3 çocuğunu terzilikten kazandığı parayla büyüttüğünü, mesleğini her zaman severek yaptığını söyledi.
Eskiden terziliğin revaçta olduğunu, diğer mesleklere göre daha çok ilgi gördüğünü belirten Sarıipek, “Benim yaptığım işi herkes yapamıyor. Biz dört dörtlük terziyiz. Resmi elbise, polis ve asker elbisesi, askeri elbise, palto, pardösü, hepsini diktik. Şimdi bunları yapan da bu sanata talip olan, sanatkarın yanında çalışan kimse de yok. Biz sabah akşam, bayramlarda zevkle çalıştık. Dışarıda gezmedik, boş zamanlarımızı değerlendirdik.” dedi.
Terzilik mesleğinin dikkat ve titizlik isteyen bir meslek olduğuna dikkati çeken Sarıipek, “Terzilik zor meslek. Herkesin yapabileceği bir iş değil. Sabredemeyen terziliği yapamaz. Eskiden herkes terzi ve berbere çıraklık için giderdi. Ben sebatlı olmasam terziliği öğrenemezdim. Sanata hevesi olacak, içinden gelecek, öğrenmeye kabiliyeti olacak. Herkes okuryazarlığı öğrenebilir ama terziliği öğrenemez. Şimdi ise konfeksiyon çıktı, terzilik bitti.” diye konuştu.
Eskiden tüm sanatkarların dükkanlarında en az 4-5 kişinin çalıştığının altını çizen Sarıipek, “Benim bu yaşımda yapmadığım iş yok ama kendime göre bazı noksanlarım da vardır. Ben pazar günleri dahi dükkanımı açıyorum, boş durmuyorum. Allah sağlık verdiği müddetçe, gözümüz gördüğü, elimiz tuttuğu sürece işimizi yapacağız.” ifadesini kullandı.
Sarıipek, mesleğin son temsilcilerinden olduklarını dile getirerek, sağlığı el verdiği sürece müşterilerinin taleplerini karşılamaya devam edeceğini sözlerine ekledi.