Ondokuz Mayıs Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü’nden 2011’de mezun olduktan sonra balmumu heykel yapımını öğrenen Kaplan, Osmancık ilçesindeki atölyesinde 7 yıldır sipariş üzerine ünlü isimlerin ve topluma mal olmuş kişilerin balmumu heykellerini yapıyor.
Bir tanesi yaklaşık üç ayda hazırlanan balmumu heykeller, Türkiye’deki pek çok müzenin yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kosova ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki müzelerde sergileniyor.
Kaplan, AA muhabirine, işini severek yaptığını, balmumu heykellerde kişinin bütün yüz ayrıntılarını yansıtmaya özen gösterdiğini söyledi.
Bugüne kadar milli şair Mehmet Akif Ersoy’dan şehit polis memuru Fethi Sekin’e kadar onlarca kişinin balmumu heykelini yaptığını belirten Kaplan, şunları kaydetti:
“Heykellerimiz müzelerde sergilenmeye başlayınca gerçekçiliği görüldü, farklı müzelerden talep gelmeye başladı. Yurt dışından gelip buradaki müzelerde görenler de talep etmeye başladı. Daha çok o şehrin tarihindeki kişilerin heykelini yapıyoruz. Ankara Etnografya Müzesi’nde de eserlerimiz var. Emniyet Genel Müdürlüğü için yaptığımız Gaffar Okkan, Fethi Sekin gibi çalışmalarımız da var. Bugüne kadar 300’den fazla balmumu heykel çalışmamız var. Bunlar 37 müzede sergilenmektedir.”
Kerim Kaplan, heykel çalışmalarına yurt dışından da ilgi gösterildiğini dile getirerek, “Yurt dışında Dubai, Kosova, Kıbrıs’ta sergilenen çalışmalarımız var. İngiltere ve Amerika’dan kişilerle bazı projeler için görüşme halindeyiz. Yurt dışına da çalışmalar yapmaktayız. Gelecekte daha çok yurt dışına yönelik çalışma yapmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Balmumu heykellerini sergileyebileceği bir müze projesi üzerinde çalıştığını belirten Kaplan, “Bu müzede Türkiye’ye mal olmuş ünlü kişilerin balmumu heykelleri sergilenecek. Bu müze için çalışmalar yapıyorum. Türkiye’de insanların sevdiği, vefat etmiş ya da yaşayan birçok insanın heykellerini sergileyeceğim.” ifadesini kullandı.
Balmumu heykellerle ilgili ilginç anılar da yaşadığını anlatan Kaplan, şöyle devam etti:
“Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün isteği üzerine Gaffar Okkan’ın balmumu heykelini yaptık. Heykeli Diyarbakır’a götürdüğümüzde bir benzinlikte durduk. Bir çalışan heykeli gördü ve ‘Gaffar Baba’ diye seslendi. Yüzündeki tebessümü gördük. Gaffar Okkan’ın Diyarbakır için çok değerli bir insan olduğunu yerinde görmüş olduk. Çok önemli birinin heykelini yaptığımızı bir kez daha anlamış olduk.”
Kaplan, Aşık Veysel’in heykelini aracın bagajında Sivas’a götürürken de Amasya’da mola verdiklerini, bu sırada bagajda ceset olduğunu zanneden bir vatandaşın ihbarı üzerine polis ekiplerine bagajdakinin heykel olduğunu anlatmak zorunda kaldıklarını sözlerine ekledi.