MOBİLYA TÜRKİYE’NİN MİLLİ SEKTÖRÜDÜR

İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, İnegöllü ihracatçılarla bir araya gelerek istişare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Ahmet Güleç, “Mobilya sektörü olarak ciddi bir sektörüz. İhracata dayanıyoruz. Yaklaşık 20 sektörün lokomotifiyiz. Kimya, ağaç ve orman ürünleri, deri, makine, lojistik ve birçok sektörün lokomotifiyiz. Mobilya sektörü onun için Türkiye’nin milli sektörüdür” dedi.

Yayınlama: 24.08.2016
1.570
A+
A-

İnegöl Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçılar Birliği, dün İnegöl Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü Konferans Salonu’nda İnegöllü ihracatçılarla bir araya gelerek istişarelerde bulundu.

 

SEKTÖRÜN GERÇEK SAHİBİ SİZLERSİNİZ






Toplantı öncesi bir konuşma yapan İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu dinamizmi gösterebilmemiz için dünden daha fazla bir araya gelmeye ihtiyacımız var. Sektör dernekleriyle çok yakın işbirliği içerisindeyiz. Gerek kâğıt ve orman ürünleri gerek kereste gerek mobilya dernekleriyle Türkiye’nin her yerinde bir aradayız ve sektörü değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu sektörün gerçek sahibi sizlersiniz. Düşüncelerini çok önemli. Toplantıda neleri çok yapıyoruzdan ziyade sizlerin taleplerini konuşacağız. Mobilyacılar yoğunluktan dolayı bir araya gelemiyor. Gerçek ihracatçıları dinlemek istiyoruz. Gerçek ihracatçılar pazara dokunan insanlardır. İdeal etkinlik ve ideal tasarım ihtiyacın gerektirdiği tasarımı ve etkinliği yapmaktan geçiyor. Dünyada bir iletişimi ve işbirliği için dijital platformlar var fakat bizim gönderdiğimiz mailler bile zamanında ulaşamıyor. Hepimizin kendisine bir özeleştiri yapmamız lazım. Orada sizin birliğiniz var ve sizin için kararlar alınıyor. Kararın doğru, etkin ve zamanında alınması işbirliği imkânı ve hızlı bir şekilde olabiliyor. Artık büyük balık küçük balığı yutmuyor, hızlı balık yavaş balığı yutuyor ve geçiyor.”

 

“MOBİLYA, TÜRKİYE’NİN MİLLİ SEKTÖRÜDÜR”

“Sektörümüzün ana dinamiği KOBİ’ler. Mobilya sektörü olarak ciddi bir sektörüz. İhracata dayanıyoruz. Yaklaşık 20 sektörün lokomotifiyiz. Kimya, ağaç ve orman ürünleri, deri, makine, lojistik ve birçok sektörün lokomotifiyiz. Mobilya sektörü onun için Türkiye’nin milli sektörüdür. İmalata dayandığı için dünyanın da lokomotifidir. İmalata dayanan bir sektör o ülkede gelir adaletini de sağlıyor gelir pastasının büyümesini de sağlıyor. Ticarete dayanan bir sektör olsaydık bir yerden alıp başka bir yere satsaydık bu kadar hareketli bir sektör olamazdık. Dünyadaki kârlar en fazla 3-5 ile geçer. Ama mobilya sektörünün yüzde 80’i Türkiye’nin milli kaynaklarına dayanıyor. 100 liralık mobilyada maksimum derecede 20 lira dışarıya gidiyor. Türkiye’nin her yerinde üretilebildiğine göre sektörün büyümesi ve daha çık fark edilmesi için aktifprojelere ihtiyacımız var.”

 

İKTİSAT VE EKONOMİ

“Türkiye bu toprakların altında yatan şehitlerin yüzü suyu hürmetine, toplumumuzun iyi niyetli, dürüst olması, Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve topluma yakın olması ile beraber dünya konjonktüründe az görülecek bir olaya şahit oldu, devlet ve millet kaynaşması Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana bir kez daha canlandı. Türkiye halkı ile yönetimi ile bunu gösterdi ve dünyadaki üst akıllara ve içimizdeki hainlere rağmen galip gelmeyi başardı. Tabi yetmiyor. İşin başındayız. Nasıl ki Kurtuluş Savaşı’nı kazandıktan sonra Gazi Mustafa Kemal’in ilk olarak İzmir İktisat Kongresini toplayarak ‘Aslında bundan sonraki mücadelemiz Türkiye Cumhuriyetinin bekasını oluşturacak dediyse ve o iktisat politikaları çok önemliyse bundan sonraki süreçte dünyada böyle hainlere, üst akıl oyunlarıyla düşmanlarımıza meydan vermememizin platformu iktisat ve ekonomidir. Markalarımızla, ticaretimizle, dünyadaki vizyonumuzla bu hainlerin önüne geçip dünya pazarından pay alıyorsak dünyadaki olayları yönlendirebiliriz. Bu konuda dünden çok daha güçlü olduğumuzun bilincindeyiz ama bize çok daha fazla iş düşüyor. Basmadığımız bir toprak, elini sıkmadığımız bir işadamı bıraktığımız müddetçe oralara bir başkaları gelecek.”

 

İÇİMİZDEKİ VİRÜSÜ TEMİZLEMELİYİZ

“Geleceğimizi, gücümüzü yine biz belirleyebiliriz. İçimizde özellikle sivil ve askeri bürokrasiye yıllardır girmiş hain bir virüs vardı. 15 Temmuz’dan sonra bu hain virüs de temizlenecek ve işimiz kolaylaşacak, yolumuza devam edeceğiz.”

 

“KENDİLERİ ÇALIP KENDİLERİ OYNUYORLAR”

“MOSDER Başkanı olmadan önce sektörde büyük firma hâkimiyeti vardı. Benim başkanlığım dönemiyle beraber özellikle KOBİ’lere dayanan MOSDER’in üye sayısını 30’lardan 60’lara çıkarma sürecini yaşadık. Büyük firmalar, küçük firmaları kabul etmiyorlardı. Biz o zamanki süreçte ısrar ettik ve birçok arkadaşımızı üye ettik. Sonra gördük ki aralarında fikir ayrılığı var. Bazı firmalar ‘Biz varsak sektör vardır’ diyorlardı. Biz bunun böyle olmadığını görüyorduk. Çok ciddi anlamda KOBİ’lerimiz var. Bugün görüyoruz ki 36 bin tane üreticimiz var ve 10 bin tanesi ihracat yapıyor. Hatta kriz olmasına rağmen 2 yıl önce 400 firma 1 milyon dolar ve daha fazla ihracat yapıyordu, bugün neredeyse 570-600 civarına çıktı. Yüzde 50 artış sağlandı. Demek ki imkân verilirse büyük ihracat yapabiliyoruz. Onun için bir iddiamız var, dünyanın ilk 5 büyük ihracatçı ülkesi arasında yer alabiliriz. Bunu son 10 yılda gösterdik.Dünya mobilya ihracat sıralamasında 23’üncü sıradan 12’nci sıraya yükseldik, Danimarka, İsveç gibi meşhur mobilya ülkelerini geçtik. Demek ki Türkiye’nin mobilya sektörü milli bir sektördür ve Türkiye’nin her yerinde olan, üretim yapan firmalarımız var. Fazla özeleştiri yapıyoruz, tasarıma ve teknolojiye önem veriyoruz. Bazıları bu pastanın büyümesi ve sektörün birleşmesinin önünde engeldi. En son İstanbul fuarında bunu gördük. Adalet sağlayalım ve sektörü birleştirelim, önce federasyon kuralım dedik. Başkan olduktan sonra hemen federasyonu bozdular. Bu arkadaşların bir çoğunluğu kendi aralarında temizlik aşamasındalar, demek ki orada bir sorun vardı. Allah’a şükür ben çok önceden istifa etmiştim. Orası mobilyayı yönlendiren ve yöneten bir kuruluş değil, orası adeta kendi çalıp kendi oynayan bir kuruluş. Mobilya sektörünün gerçek temsilcisi Mobilya Dernekleri Federasyonudur. Şuanda 10 tane derneğimiz var. Ofisi, mutfağı, ev mobilyası, aksesuarı ile beraber Türkiye’yi kuşatıyoruz, büyük küçük ayırmıyoruz,herkesin federasyonuyuz. Gerçek oluşum bu. Diğer arkadaşların ne yaptığı belli, niye birbirlerini atıyorlar? Her şey net ve açık” şeklinde konuştu.

 

CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPMAMIZ GEREKİYOR

Boydak Holding’e kayyum atanmasının etkileri ve İnegöl’e yansımalarını değerlendiren Güleç, “1990’da mobilya sektörüne giriş yaptım. İnegöl’ün en büyük müşterisi bir ilçeninzengin, beyaz eşya satan, halı satan insanlarıydı. Paraları vardı ve sektörde iş yapıyorlardı. Sonradan biz haksız rekabet diyelim, doğru rekabet diyelim bu müşterilerimizi kaybettik. İnegöl mobilyası için her zaman büyük fırsatlar var. Pazarın içinde olup pazara dokunacak projelerle İnegöl mobilyası markası zaten yükseliyor. Ticareten ve özellikle de ölçek büyüklüğümüze dikkat edebilmemiz için ciddi bir çalışma yapmamız gerekiyor. Genel bir şey var, rakibimin varlığı benim yokluğumdan kaynaklanıyor. Biz varsak rakibimiz kim olursa olsun, nasıl yönetilirse yönetilsin fark etmez” ifadelerini kullandı.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş