AA muhabirinin, Bakanlığın hazırladığı “2023-2027 Dönemi Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı”ndan yaptığı derlemeye göre, yağış ve toprak verileri kullanılarak kuraklığın eşik seviyeleri kuru ve sulu tarıma göre ayrı ayrı tespit edilebiliyor.
Söz konusu eşik seviyeler dikkate alınarak kuraklık şiddetine dayalı olarak yürütülen faaliyetler, “kuraklık öncesi süreç”, “risk değerlendirme ve yönetimi”, “kriz değerlendirme ve yönetimi” şeklinde sınıflandırılıyor. Böylece, eşik seviyelerin izlenmesi, kuraklık kriz tahmini yapılabiliyor, uygun tedbirlerin uygulamaya konması sağlanıyor.
Kuraklıkla mücadele kapsamında her ilin kendi dinamiklerine ve özel koşullarına uygun hazırlanmış “il kuraklık eylem planları”nın hazırlanması çalışmaları çerçevesinde, öncelikler ve eylemler dikkate alınarak, her il kendi dinamiklerine ve özel koşullarına uygun eylem planını oluşturacak. Eylem planları söz konusu eşik seviyeler temelinde olacak.
Kuru tarım alanları için tarımsal kuraklık il eylem adımları kapsamında, kuraklığa maruz kalan üreticilerin borçlarının ertelenmesi, düşük faizli kredi verilmesi, desteklenmeleri, tohum ihtiyaçlarının karşılanması ve diğer yardımların yapılması planlanıyor. Kuraklık nedeniyle ortaya çıkan gıda, geçim sıkıntısı ve ekonomik sıkıntılar sonucu oluşan sosyal huzursuzlukların en aza indirilmesi için kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmaların yapılması hedefleniyor.
Kuraklık şartlarına uygun alternatif ürün planlamasının nöbetleşme sistemine göre yapılması, kuraklığa bağlı ürün kayıplarının hesaplanması ve risk değerlendirme ve yönetimi kısmındaki kısıtlama ve yasaklamaların yerine getirilmesi öngörülüyor.
Meraların yetersizliği nedeniyle hayvanların, geçici alternatif hayvan otlaklarına nakli, kuraklıktan zarar gören üreticilerin zararlarının yerinde tespit edilmesi ve kuraklığa bağlı hastalık ve zararlılara karşı gerekli tedbirlerin alınması hedefleniyor.
Kuraklık anında çiftçiye en kısa zamanda ulaşılması ve gıda güvenliği ve fiyat dalgalanmalarıyla ilgili gerekli çalışmaların yapılması planlanıyor.
Sulu tarım alanları için hizmet bedelinin harcanan su miktarına göre belirlenmesi ve hidroelektrik santrallerinden (HES) sağlanacak enerji ihtiyacının diğer enerji kaynaklı santrallerden sağlanması ve bu rezerv alanlarındaki suyun geçici olarak tarıma verilmesi amaçlanıyor.
Suyun öncelikle meyve bahçeleri gibi sabit tesislere verilmesi, su ürünleri yetiştiriciliğinde daha az su kullanılarak daha fazla balık üretimini sağlayan kapalı devre yetiştiricilik sistemlerinin geliştirilmesi ve daha az suya ve oksijene ihtiyaç duyan sazan ve yayın gibi türlerin yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.