AHISKALILARIN SORUNLARI RANDEVUYA TAKILDI

Ahıskalıların sorunlarının çözülmesi için yapılan çalışmaların ardından ciddi yol kat edilmiş ve bir çok hakkın Ahıskalılara tanınması sağlanmıştı. Haklardan yararlanmak için randevu sistemi ile müracaatlar başlarken, randevularda sorunlar meydana geldiği öğrenildi.

MAĞDURİYETLER BAŞLAYACAK

Randevu sisteminde meydana gelen sorunlar ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Ahıska Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Taş, “Randevu başladığı günden beri biz hemen derneğin gençlerinden bir komisyon oluşturduk. Bilgisayar, internet sistemi oluşturarak, geçlerimiz halkımıza yardımcı olarak randevu almaya başladılar. İlk zamanlarda sıkıntı yoktu. Fakat biliyorsunuz vatandaşlık bekleyen Ahıskalıların %50’sinden  fazlası Bursa bölgesinde. Böyle olduğu için normal prosedürde 90 günden öteye randevu veremiyor sistem. 90 günde bir iki hafta içerisinde doldu. Şu anda yaklaşık 2-3 haftadır randevu almakta zorluk çekiyoruz. Konuyu Göç İdaresi Müdürlüğü ile paylaştık. Bunlarda sıkıntının farkında olduğunu ifade ettiler. Randevu sistemini 180 güne çıkarmaya çalıştıklarını belirttiler. Fakat 2-3 haftadır henüz çıkmadı. Böyle giderse bizim Bursa bölgesindeki müracaatlarımız yetişmeyecek 15 Ağustos’a. Çünkü son başvuru tarihi 15 Ağustos. Bu sefer mağduriyetler başlayacak. İnşallah ivedi bir şekilde bu işi bir an önce çözerler. Hiç kimse mağdur olmadan başvurusunu yapmış olur” dedi.

İNEGÖL’DEN BİN KİŞİ BAŞVURU YAPTI

İnegöl’den yaklaşık bin Ahıskalının dernek aracılığı ile başvurusunu yaptığını belirten Mehmet Taş, “İnegöl’de biz dernek olarak binin üzerinde başvuru yaptık. Diğer bağımsız olarak yapanlar olduğunu duyuyoruz. Bunu da birileri fırsata çevirdi. Ciddi bir rant elde ediyorlar bu başvurularda. Ciddi para kazanıyor birileri. Üzülüyoruz… Biz halkımızın üzerinden rant sağlanmasından ciddi anlamda üzülüyoruz. Ve yapanların bir çoğu da kendi insanımız. Yani bunun olmaması gerekir. Daha önce de söylemiştim; her kim bu insanlar üzerinden rant elde etmeye çalışır, sömürmeye çalışır, bütün Ahıskalıların ahı ve vebali üzerine olacaktır” şeklinde konuştu.

500 DOLAR KAZANMAZSAM BEN ZARAR ETTİM

“Herkes randevuya odaklanmış durumda” ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Taş, “Zaten randevular bitsin biz hep söyledik, şu anda bu bizim için bir pansuman ama kesin çözüm değil. Kesin çözüm vatandaşlık. Bununla alakalı görüşmelerimiz devam edecektir. SKG sisteminin açıldığını söylediler. Şu an sigorta yapılabildiğini söylediler. Sistem oluşturuldu. Hiç kimse bir yerden belge almadan SGK’lı olarak çalışabiliyor. Göç idaresi ile koordineli olarak bir internet sitesi oluşturdular aralarında, hangi kurum göç idaresine sorduğunda direk zaten görüyor Ahıskalı olduğunu ve işlemlerini yapabiliyor. Bunlar güzel gelişmeler. Biz kendi içimizde birlik olursak, birlikte mücadele edersek, her zaman söylüyorum sorunlarımız çözülür, bu güne kadar da aksamazdı. Biz kendi içimizde kaybediyoruz. Devletimiz, bakanlarımız yeterince destek oluyorlar zaten bize. Ama biz kendi kendimizi bitiriyoruz. Bir dernek başkanı sanki kendi iş yeri. Ve şunu söylüyor; 500 dolar kazanmazsam ben zarar ettim. Acı bir şey. Artık bunu dillendirmemiş gerekiyor. Dilendirirsek zarar görürüz düşüncesinden çıkmak lazım. Devlet zaten herkesi biliyor. Kim ne yapıyor her şeyi biliyor. Bizim bunları dillendirmemize de karşı çıkıyorlar. Kendi içimizde müsaade etmememiz gerekiyor bu tür şeylere” dedi.

TERCÜME BÜROSU GİBİ ÇALIŞMAMALI DERNEKLER

Ahıskalıları rant haline getiren şahısların Bursa’da var olup olmadığı sorusunu üzerine Taş, şu ifadelerle cevap verdi: “Bursa merkezde de var. İnegöl’de de birim oluşturup yapanlar olduğunu duyuyoruz. Bu insanlara biz dernekte hizmet verdiğimizi belirttiğimiz halde… Yani insan geçekten çok üzülüyor. Bugüne kadar bizim son derece karşı çıktığımız olay buydu. Dernekler halkının sorunları ile ilgilenmeli. Evrak takibi, tercüme bürosu gibi çalışmamalı dernekler. Bununla alakalı da zaten bir yazı hazırlıyorum. Ciddi bir şekilde bizim sorunlarımız neden çözülmüyor diye bir yazı dizisi hazırlıyorum. Bunlar muhtemelen bayram sonu, hem Ankara ile hem de burada halkımız ile DATÜB ile Federasyon ile konuyu paylaşacağım. Herkes artık çeki düzen vermeli kendine. Bizim bu çıkışlarımızın ardından özellikle Federasyon ve DATÜP, oradaki yönetimlere oynadığımızı söylüyorlar. Böyle bir şey yok. Özellikle bunu belirteyim. Bizim 2018 Şubat Ayı’nda görev süremiz bitiyor. Ve yerimizi gençlere bırakacağız. Bunu geçtiğimiz yıl kongreye gittiğimizde de söyledim. Bizim ne Federasyon yönetimi ile ne DATÜP yönetimi ile hiç bir ilgimiz olamaz, işimiz olamaz. Biz şuna üzülüyoruz: neden birileri bulunduğu mevki ve makamları çıkarları için kullanıyor”