Dürüstçe hizmet etmiş Gerçek emekçiler kadro almalı

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Genel Sağlık İş Sendikası Bursa ve İnegöl şubesi basın sözcüsü Erman Açıkgöz, “Kamuda çalışan taşeron işçilerine 2015 Kasım ayından beri her seçim döneminde verilen kadro sözü bu günlerde iyice tekrarlanmaya başlamıştır. Umarız ki taşeron emekçilerin umudu yine başka baharlara kalmaz ve çıkartıcak yasa ile emekçilerin çektiği çileler artık son bulur.  Sağlık sektöründe 2003 yılında uygulamaya konan ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ (SDP) neticesinde sağlıkta sözleşmeli personel ve hizmet alımı uygulaması başlamıştır. Sağlıkta finansman yeniden yapılandırılmış ve “Aile hekimliği” ve “kamu hastane birlikleri” modelleri personel istihdamında “sözleşmeli personel” esasına dayandırılmış, hizmetin taşeron eli ile yürütülmesi ve özel hastane işletmeciliğinin geliştirilmesi sağlık sistemi açısından esas alınmıştır. Bu tarihten itibaren sağlık sektöründe çalışan taşeron işçi sayısındaki artış dikkat çekicidir. Sektörde  2002 yılında 11 bin 685 olan taşeron işçi sayısı 2013 yılında 131 bin 201’e yükselmiştir. Bu gün ise bu sayı 140 binler civarındadır. Kamuda istihdam edilen taşeron işçilerin önemli bir kısmı sağlık sektörü içerisindedir. Örneğin 2009 yılında kamudaki taşeron işçi sayısı 174 bin 857 olarak açıklanmıştır. Aynı yıl sağlık sektöründe istihdam edilen taşeron işçileri sayısı 108 bin kişidir. Sektörün toplam taşeron işçileri içerisindeki oranı yüzde 62’dir. Sağlık sistemi gibi bir ülkenin olmazsa olmaz önemli bir sisteminde ki bu sorun giderek büyümekte ve çalışma barışını bozmaktadır. Aynı kurumda aynı iş yerinde çalışan insanların farklı statü, farklı ücret ve farklı sosyal haklarla istihdam edilmesi çalışanlar arasında da huzursuzluğa neden olmaktadır. İlkelerimiz gereği Genel Sağlık iş Sendikası olarak daima eşit işe eşit ücret anlayışını savunarak geldik” dedi.

BU YANLIŞTAN DÖNÜLMELİDİR

Yol yakınken bu yanlıştan dönülmelidir diyerek konuşmasını sürdüren Açıkgöz, “Bugün çıkartılması beklenen yasada da  olması gereken bu anlayıştır. Ne yazık ki hazırlandığı iddia edilen yasayla ilgili ilk duyumlar bu anlayıştan çok uzaktadır. Taşeron işçi yerine “kamu çalışanı” ifadesi getirilerek 657 sayılı kanuna 4/E maddesi eklenip bugün ki durumdan çokta farklı olmayan bir durum devam ettirilmek isteniyor. Hükümet yetkililerine çok geç olmadan bir kez daha seslenmek istiyoruz. Yol yakınken bu yanlıştan dönülmelidir. Kamu emekçilerinin farklı kanun maddeleriyle birbirinden ayrıştırılmasına bir an önce son verilmelidir. Çıkartılacak kanun ile kamu çalışanları, 4A, 4/B,4/C,4/E 399 sayılı KHK’ye tabi sözleşmeli personel vb. ayrımlara tabi tutulmamalı, tüm kamu çalışanları aynı statüde istihdam edilmelidir. Taşeron uygulamasına kesinlikle son verilmeli, iş güvencesi tüm çalışanlara sağlanmalıdır. Tüm çalışanların sendikalı olmalarının önündeki fiili engeller ortadan kaldırılmalıdır. Taşerondan kadroya geçişlerde de kriterler iyi belirlenmeli bu yasanın suiistimal edilmesi önlenmelidir. Dayısı torpili olanın değil uzun yıllardır kamuya dürüstçe hizmet etmiş gerçek emekçilerin kadro alması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.